Page 546 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 546
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
CEVAP ANAHTARLARI
değiştiren kahramanlar olarak gösterir. Yıkılmakta olan toplum 2. Kurala göre II. metinde geçen edebi sözcüğü edebî şeklinde ya-
kendini kurtaracak kahramanlar arar. Namık Kemal, bunun zılmalıydı. Dinî ilimler, askerî araç, millî eğitim, fikrî tartışma-
örneklerini ya tarihte bulur veya hayali ile yaratır. Namık Ke- lar gibi ifadelerdeki ilk sözcüklerin yazımı da bu kurala göredir.
mal’in eserlerinde sık sık eskiye, hayale yer vermesi romantizm
akımının özellikleri sebebiyledir. 3. Birinci virgül yüklemden uzak düşmüş özneyi belirtmek ama-
cıyla, ikinci virgül ise eş görevli sözcükleri ayırmak amacıyla
Şinasi’nin Batı dünyasından almak istediği şey, akıl ve kanun kullanılmıştır.
kavramları etrafında yoğunlaşır. Çünkü Şinasi’ye göre Batı’nın
ulaşmış olduğu uygarlık seviyesi akılcılığa verdiği önemden Etkinlik No: 31
gelmektedir. Şinasi’nin Batılılaşma yolundaki çabaları hem
makaleleri hem de şiirleri yoluyla olmuştur. Yazılarında mede- 1. Bakiye kelimesi metinde, duvar yıkıntısı ya da kalıntısı anla-
niyet, hak, hukuk, adalet, kanun, akıl, vatandaşlık hakları gibi mında kullanılmıştır. Kelimenin TDK Türkçe Sözlük'ünde ise
sosyal ve siyasal kavramları dile getirmiş, gazete aracılığıyla halkı artık, artan, kalan, geri kalan şey, kalıntı, alacak ve borçlar ara-
bilinçlendirmeye çalışmıştır. Bu sebeplerden Şinasi’nin klasisizm sındaki fark anlamları bulunmaktadır. Günümüzde metindeki
akımını benimsediği söylenebilir. anlamının yanı sıra alacak ve borçlar arasındaki fark anlamında
da kullanılmaktadır.
Etkinlik No.: 29 2. Yorgunluk bir taraftan, gönlümüzdeki hüzün öbür taraftan,
âdeta nihayeti yok bir gurbet ve sürgün yolunda gibiyiz.
1. Âşık sözcüğü metinde halk ozanı anlamında kullanılmıştır Yorgunluk bir taraftan gönlümüzdeki sıkıntı öbür taraftan,
ve dilimize Arapçadan girmiştir. sözcükteki “a” ünlüsü uzun adeta sonu olmayan bir ayrılık ve sürgün yolunda gibiyiz.
okunur, bu nedenle düzeltme işareti kullanılır. Bu ses düzeltme
işareti olmadan yazılır ve kısa okunursa Türkçedeki aşık sözcü- Felaketle, meşakkatle, zahmet ve elemle o kadar haşır neşir
ğüyle karışır. Aşık oyunu, aşık kemiği, aşık atmak biçimlerinde olmuşuz.
kullanılabilen aşık aslında bir kemiğin adıdır. Bu iki sözcük (Birbirine yakın anlamlı sözcükler bir arada kullanılmış.)
karışmasın diye âşık düzeltme işaretiyle yazılır. Büyük sıkıntılar ve üzüntülerle o kadar birlikte olup kay-
naşmışız.
Hikâye sözcüğü Arapçadan dilimize girmiştir. TDK Yazım
Kılavuzu’na göre Arapça ve Farsçadan dilimize giren ve içindeki Evvelden neticesini keşfettiğimiz feci macerasını dinlemeye
“g” ve “k” sesleri ince okunan sözcüklerde bu seslerden sonraki başladık.
“a” ve “u” ünlüleri üzerine düzeltme işareti konur. Önceden sonucunu anladığımız başından geçen kötü olayı
dinlemeye başladık.
2. a) Âşıklık geleneği, yüzyılların deneyimlerinden süzülerek biçim- 3. gamlı seyahat: Yazar, yapmış oldukları üzüntülü yolculuğun bir
lenmiş; şiiri, müziği ve hikâye anlatımını içeren çok yönlü bir
sanattır cümlesinin yüzyılların deneyimlerinden süzülerek sonu olacak mı diye düşünmektedir.
biçimlenmiş kısmıyla şiiri, müziği ve hikâye anlatımını içeren hayatın cevrini görmek: Yazar, hikâyede Anadolu insanının,
kısmı öbek hâlinde sıfattır. İkinci sıfatın içinde virgüller hayatın bütün sıkıntılarını gördüğü hâlde yine de olgun davran-
kullanıldığı için iki sıfat arasına noktalı virgül konur. dığını anlatmaktadır.
b) Geleneğe uygun bir biçimde şiir söyleyebilen, karşılıklı atışma yüreğine dokunmak: Yazarın anlatılanlardan etkilendiği, duy-
yapabilen, hikâye anlatabilen ve icralarını çoğunlukla saz gulandığı anlatılmış.
eşliğinde gerçekleştiren sanatçılara âşık; bu söyleme biçimine 4. İşaret ünlemi kullanılmış. Taa şurada, aha beni buldu. vs.
“âşıklık-âşıklama” denilmektedir cümlesi denilmektedir yük-
leminin ortak olduğu bağımlı sıralı bir cümledir. İlk cümle-
nin içinde virgül kullanıldığından cümleler arasında noktalı Etkinlik No: 32
virgül konmalıdır. a) Örnek cümle: Bir banka oturup Boğaz’dan geçen vapurları
3. a) Âşıklar sanatlarını icra ederken, yörelere göre değişiklik göster- 1. seyrettik.
mekle birlikte, âşık fasılları adı verilen belirli bir silsileyi göze- b) Örnek cümle: Bisikletten düşünce ayağımı sakatladım.
tirler cümlesinde ara sözü belirtmek için kullanılmıştır.
b) Âşık, güzellikleri övdüğü ve acıları dramatik bir dille vurgula- 2. a) Tahmin cümlesi: Kelime grubu burada “onaylamak” anla-
dığı kendi deyişlerini veya ustalarının deyişlerini yöresel ezgi- mındadır.
lerle saz eşliğinde söyler cümlesinde yüklemden uzak düşmüş b) “Tasdik etmek” fiili ile eş anlamlı olan kelimeler; doğrula-
özneyi vurgulamak için kullanılmıştır. mak ve onaylamak sözcükleridir.
c) Bu tür, âşıkların dudaklarının arasına aldıkları bir toplu iğne Örnek cümle: Haklı olduğumu bildiği için söylediklerimi
eşliğinde b, p, m, f, v gibi dudak ve diş-dudak seslerini kullan- onayladı.
madan şiir söylemeleri esasına dayanır cümlesinde ilk virgül 3. Örnek ifade: Güneş battıkça karşı tepedeki çam ağaçları kızıl bir
yüklemden uzak düşmüş özneyi belirtmek ve anlam karışık- renk alıyor, vadi hızla karanlığa gömülüyordu.
lığını gidermek için kullanılmıştır. Diğer virgüller ise benzer
örnekleri ayırmak için kullanılmıştır. 4. - Bir müddet daha geçip, ortalık adamakıllı kararınca şoför, yol
4. Sözcüğün Metindeki Sözcüğün TDK Yazım amelesinden bir fener alarak yeniden işine koyuldu.
- Kaşlarını çatarak dinlemeye başladı.
Yazımı Kılavuzu’na Göre Yazımı Cümlelerdeki deyimler şunlardır: işine koyulmak, kaşlarını
leb değmez lebdeğmez çatmak
hoşgeldiniz hoş geldiniz işine koyulmak: İşini yapmayı sürdürmek.
kaşlarını çatmak: Kızmak, öfkelenmek.
işbirliği iş birliği
Etkinlik No: 33
baş vurdukları başvurdukları
Kars Belediyesi’nin Kars Belediyesinin 1. Kelime Tahmini Anlam Sözcük Anlamı
topluiğne toplu iğne bahtiyar mutlu
mahzun üzgün
repertuarının repertuvarının müteselli avunan
mukavamet dayanma
Etkinlik No.: 30 kabil değil olanaksız
1. Kurala göre II. metinde geçen hikaye sözcüğü hikâye şeklinde muhafaza koruma
yazılmalıydı. Hükûmet, kâtip, dergâh, kâğıt, dükkân gibi söz- filhakika gerçekten
cükler de yazımı bu kurala göre olan sözcüklerdir. kâr etmek iyi gelmek
544