Page 67 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 67

31       TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9                           Ortaöğretim Genel Müdürlüğü




           Hayrullah Efendi, ertesi gün bir kayık erzak hazırlattı ve onun evine gönderdi; götüren adam dönü-
           şünde anlatıyordu: Kapıyı bir kadın açtı, “Olamaz bizim efendinin şimdi bunları alacak vakti yok,
           yanlış getirdiniz!” diyordu. O sırada kocası geldi, “Kim gönderdi?” diye sordu, biz söylemedik fakat
           anlamış olacak ki, dayatmadı, başını öte yana çevirdi, peki iyi göremedim ama sanırım ağlıyordu!
                                                                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
                                                      Refik Halit Karay, Memleket Hikâyeleri, İnkılâp Kitabevi, 2009.


          1.  “Huysuz bir kış akşamıydı, keskin ışık...” gibi ifadeleriyle yazarın, kişileştirme ve benzetme sanat-
              larına başvurması, cümlelerin genellikle kısa olması, kahramanlarını halk tabakasından seçmesi
              sizce hikâyenin dili ve üslubu nasıl etkilemiştir?







          2.  Yazar, hikâyede kişi ve yer betimlemeleri yaparken “ıssız bayır, yarı boş köy, hasta yüzlü, tıraşı
              uzun, zayıf, acınacak bir adam...” gibi sıfatları sık sık ve art arda sıralamıştır. Kahramanların ve
              mekânın durumunun bol sıfatlı, kurallı ve fiil cümleleriyle tanıtılması hikâyenin akıcılığına nasıl
              bir katkı sağlamıştır?







          3.  İnsanın içinde bulunduğu durum ne olursa olsun hırsızlık yapması çok kötü bir davranıştır. Hır-
              sızlık, hiçbir zaman toplum tarafından hoş karşılanmaz. Okuduğunuz parçada bir savaş kahrama-
              nının içine düştüğü kötü durumdan dolayı hiç istemediği hâlde hırsızlığa başvurması anlatılmıştır.
              Hayrullah Efendi’nin yerinde siz olsaydınız hırsızı nasıl tasvir ederdiniz?







          4.  Refik Halit Karay’ın eserlerinde belirgin bir bürokrasi eleştirisi söz konusudur. Hikâyelerinde dev-
              leti temsil eden bürokratlar çoğunlukla iş yapmayan, tembel kişilerdir. Sizce bu hikâyede devrin
              bürokratları kızgın bir adam üslubuyla mı, babacan bir adam üslubuyla mı eleştirilmektedir? Ge-
              rekçeleriyle açıklayınız.






          5.  Hikâyedeki kahraman, ihtiyacından dolayı çalmak zorunda kalan biri değil de hırsızlığı meslek
              edinmiş biri olsaydı yazar ona karşı nasıl bir üslup kullanırdı?



















          66
                                                                                  Hazırlayan: Mustafa YEŞİLKAYA
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72