Page 31 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 2.Ünite
P. 31
Ekim 1943’te İngiliz, Amerikan ve Sovyet dışişleri bakanlarının katıldığı Moskova Konferansı’nda Rus-
lar Türkiye’nin 1943 yılı bitmeden savaşa dâhil olması gerektiğini ortaya koydu. Moskova Konferansı’nda
alınan kararların Türkiye’ye iletilmesi için I. Kahire Konferansı (22-26 Kasım 1943) düzenlendi. Müttefik-
ler, Türk heyetinden üs talep etti, ayrıca yıl sonuna kadar Türkiye’nin savaşa dâhil olmasını istedi. Türk
heyeti, üs talebini reddetti ve yeterli yardım yapılmadıkça Türkiye’nin savaşa katılamayacağını belirtti.
ABD, SSCB ve İngiltere liderlerinin buluştukları Tahran Konferansı’nda (28 Kasım-1 Aralık 1943) Stalin,
Türkiye’nin savaşa girmeye zorlanması konusunda ısrar edince Roosevelt ile Churchill, Tahran dönüşünde
İnönü’yü Kahire’ye davet etti. İnönü, Kahire’ye giderek Roosevelt ve Churchill ile görüştü [4-6 Aralık 1943
(Görsel 2.33)]. II. Kahire Konferansı’nda (4-6 Aralık 1943) Müttefiklerin ağır baskısı ile karşılaşan İnönü,
prensip olarak savaşa katılmayı kabul etti fakat Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu askerî malzeme ve teçhizatın
tamamlanmasını ve ortak hareket planının belirlenmesini ön koşul olarak ileri sürdü. 1944 yılı başlarında
Türk ve İngiliz askerî yetkililerinin Türkiye’nin askerî ihtiyaçlarının tespiti konusundaki çalışmaları sonuca
ulaşamadı. Bu durum Müttefiklerin Türkiye’ye yaptıkları silah ve malzeme yardımını durdurmalarına neden
oldu. Böylece Türkiye ile Müttefikler arasındaki ilişkiler en alt düzeye indirilmiş oldu.
1944 yılı içerisinde Türkiye, Müttefiklerle olan ilişkilerini dü-
zeltmeye çalıştı. Bu amaçla 20 Nisan 1944’te Almanya’ya yaptı-
ğı krom sevkiyatını durdurdu ve Alman gemilerinin Boğazlardan
geçmesini engelledi. Müttefiklerle ilişkileri daha da düzeltmek
amacıyla TBMM’nin 2 Ağustos 1944’te aldığı kararla Almanya ile
diplomatik ve ekonomik ilişkilerini kesti. Japonya ile olan diplo-
matik ilişkiler de 6 Ocak 1945’te kesildi. Türkiye 23 Şubat 1945’te
savaş sonrası düzenin oluşturulacağı San Francisco Konferan-
sı’na katılabilmek ve Yalta Konferansı kararları uyarınca Birleş-
miş Milletler Teşkilatının asil üyeleri arasında yer alabilmek için
Almanya ve Japonya’ya resmen savaş ilan etti fakat bu savaş
ilanı politik bir ifade olarak kaldı. Görsel 2.33: Roosevelt-İnönü-Churchill
ETKİNLİK
4.
Savaş Dışı Kalan Türkiye
“Türkiye, II. Dünya Savaşı boyunca dış politikasını kendi menfaatleri doğrultusunda yönetmiştir. Bu
durum, Türk liderlerinin Türkiye’nin büyüklüğüne ve stratejik önemine rağmen büyük güçler tarafından
çevrilmiş olduğunu çok iyi bildikleri şeklinde yorumlanmalıdır. Politik eğilimler ve antlaşmalarla İngil-
tere, ekonomik gerekçelerle Almanya, stratejik zorunluluk ve coğrafi yakınlık sebebiyle de SSCB ile
hareket eden Türkiye; ülkenin üç sınırında yaşanan, tarihin bu en yıkıcı savaşı süresince kendi ulusal
bağımsızlığını korumayı başarmıştır. Nazi Almanyası’yla bölgesel konulardaki kısa süreli görüşmeler
başta olmak üzere savaş boyunca Türkiye’nin gösterdiği çabalar, bazı çağdaş düşünürler tarafından
yanlış anlaşılmış ve onları düş kırıklığına uğratmıştır. Oysa Türkiye’nin II. Dünya Savaşı ile ilgili sicilini
başarılı olarak değerlendirmek gerekir. Çağdaş düşünürler, I. Dünya Savaşı süresince Türkiye’nin ba-
şına gelen felaketleri dikkate alarak bazı hususlarda Türkiye’ye hak vermeli ve Türkiye’nin antlaşma
yükümlülüklerini yerine getirmedeki aşırı isteksizliğini görmelidir. Zira konunun dikkatle araştırılması
bunun o dönemde uygulanabilecek tek politika olduğunu ortaya koyacaktır.”
Doç. Dr. Wayne Bowen, Türkiye ve II. Dünya Savaşı, Türkler Ansiklopedisi, Cilt 16, s. 1499.
1. Metne göre Türk dış politikasının temel özellikleri neler olmuştur?
2. Türk dış politikasının belirlenmesinde etkili olan faktörler nelerdir?
3. Dönemin koşullarını dikkate alarak bu yıllarda takip edilen Türk dış politikası hakkındaki
görüşlerinizi ifade ediniz.
4. Bu dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasını etkileyebilecek bir devlet adamı
olsaydınız dönemin politikalarına müdahaleleriniz ne yönde olurdu? Tartışınız.
83