Page 33 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 2.Ünite
P. 33
Savaş yıllarında sanayileşme sürecinin kesintiye uğramasına ve sanayi kollarındaki üretimin dur-
gunlaşmasına rağmen bazı sektörlerde canlılık yaşandı. İthalatın azalmasıyla fiyatların yükselmesi ve
iç piyasadaki rekabetin azalması bunda önemli rol oynadı. Dolayısıyla rakibi olmayan işletmelerin bir
kısmı tam randıman ile çalıştı. Büyük toprak sahipleri de savaş döneminde kâr etmenin yollarını bul-
dular. 1942 ve 1943 yıllarında tarım ürünlerinin fiyatlarının yükselmesiyle ürünlerini piyasaya rahatça
sürebilen büyük toprak sahipleri bol kazançlar elde ettiler. Böylece savaş zenginleri ortaya çıktı.
İthalatın ve yerli üretimin daralmasının yarattığı kıtlık ortamı ve devletin seferberliği para basarak
finanse etme çabası enflasyona sebep oldu. Bu durum fakir ve dar gelirli kesimleri mağdur etti. Ha-
yat pahalılığı, temel gıda ve tüketim maddelerinin ye-
tersizliği ve ihtikâr (karaborsa) uygulamaları toplumsal
sorunları beraberinde getirdi. Hükûmet narh sistemi,
fiyat denetimi ve karne uygulaması gibi çeşitli yollarla
ekonomiye müdahale ederek savaşın yarattığı olum-
suzlukları gidermeye çalıştı. İlk etapta başvurulacak
gelir kaynaklarından biri mevcut vergilerin artırılması ve
yeni vergilerin konulması oldu. Vergilerde herhangi bir
fiyat ve gelir esnekliği gözetilmediği için yüksek gelir-
li gruplar artan ve çeşitlenen vergileri fazla bulmazken
ücretliler, düşük gelirli ve yoksul kitleler vergilerin ağır
yükünü taşıyan kesimler oldu. Toprak Mahsulleri Ver-
gisi yanında hayvan vergisi ve angarya yükümlülükler
öngören Yol Vergisi gibi vergiler de fakir köylüyü sarstı.
Türkiye II. Dünya Savaşı yıllarında son 20-30 yılın en
yüksek fiyat artışı seviyelerine şahit oldu.
II. Dünya Savaşı’nın neden olduğu olağanüstü ko-
şullar hükûmetlerin de ekonomik alanda olağanüstü
önlemler almasına neden oldu. Refik Saydam Hükû-
meti ekonomiyi ve fiyatları denetim altına almak için 18
Ocak 1940’ta Millî Korunma Kanunu’nu (Görsel 2.34)
çıkarttı. Ticaret Ofisi ve İaşe Müsteşarlığı gibi kurum- Görsel 2.34: Gazete manşetleri
lar kuruldu. Böylece bir savaş ekonomisi dönemi başladı. Hükûmet bu yasa ile fiyatları saptamada,
ürünlere el koymada hatta zorunlu çalışma yükümlülüğü getirmede neredeyse sınırsız yetkiler elde
etti. Millî Korunma Kanunu’na göre Petrol Ofisi (1941) kuruldu. Kanun gereği savaş sırasında bilhas-
sa maden sanayisinde olmak üzere zorunlu çalıştırma uygulamasından yaygın şekilde yararlanıldı.
Kanun uyarınca 1940 yılı içinde ekonomiyi tüm askerî ihtiyaçları karşılayacak biçimde yönlendirmekle
görevli Koordinasyon Heyeti kuruldu. 1942’de Refik Saydam’ın ölümü üzerine Şükrü Saraçoğlu’nun
başbakanlığında kurulan hükûmet %25 uygulamasıyla üreticinin elindeki ürünün bir kısmını alacak,
kalan kısım üreticiler tarafından serbestçe satılacaktı. Kanun gereği kurulmuş İaşe Müsteşarlığı kaldı-
rıldı. Bu duruma bağlı olarak fiyatlar fırladı, genel fiyat düzeyi 1942’de %90, 1943’te %75 arttı. Hükû-
met arzın artacağını ve fiyatların düşeceğini hesap etmişti fakat bu şekilde olmadı ve tarım ürünlerinin
fiyatları yükseldi.
II. Dünya Savaşı boyunca Türkiye’de yaşanan ekonomik bunalım, enflasyon ve vurgunculuk Varlık
Vergisi uygulamasını gerekli kılacak koşulların oluşmasına yol açtı. Şükrü Saraçoğlu Hükûmeti, bazı
kesimlerin savaşı fırsata çevirerek elde ettiği zenginlikleri vergilendirmenin ülkenin yararına olacağını
düşündü ve Kasım 1942’de Varlık Vergisi Kanunu’nu kabul etti. Bu kanuna göre hükûmet, savaşta
elde edilen haksız kazançları ve toprak sahiplerinin gelirlerini savaşın neden olduğu enflasyonla mü-
cadele etmek için bir kereye mahsus toplayacaktı. Emlak ve akar sahipleri, tüccarlar ve büyük toprak
sahipleri vergi mükellefi olacaktı.
85