Page 21 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 4.Ünite
P. 21
Mısır, ilk olarak 1974’te ABD aracılığı ile başlayan barış görüşmeleriyle birtakım avantajlar elde
etmenin yanında Sina Yarımadası’nın bir kısmını da geri aldı. ABD’de 1977’de başkan olan Carter,
Orta Doğu’da barışın tesis edilmesine ağırlık verdi. Arap ve İsrail taraflarına baskı yaparak barışın
önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı. ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissenger da, Arap-İsrail barışını
sağlamak amacıyla 1978’de Arap ülkeleriyle İsrail arasında mekik diplomasisi yürüttü. Mısır lideri
Enver Sedat, İsrail’e giderek Kudüs’ü ziyaret etti. İsrail Başbakanı Menahem Begin’ın (Menıhım Bi-
cın) da Mısır’a gitmesiyle İsmailiye’de bir zirve yapıldı. Böylece Mısır, İsrail’i tanıyan ilk Arap devleti
oldu. Mısır’ın attığı bu adımlar karşısında Arap Birliği, Mısır ile ilişkilerin dondurulması kararını aldı.
Mısır bu karar karşısında Libya, Irak, Suriye, Cezayir gibi ülkelerle diplomatik ilişkilerini kesti. Diğer
Arap ülkeleriyle yaşadığı olumsuzluklara rağmen İsrail ile barış ortamı oluşturmaya çalışan Mısır’ın
önceliği, Filistin meselesi olarak ön plana çıkartıldı. İsrail’in;
• Filistin Devleti’nin kurulmasına karşı çıkması,
• Filistin’de Yahudi yerleşim yerlerinin inşasına devam etmesi,
• Kudüs’ün statüsü konusunda geri adım atmaması barış görüşmelerinin çok ağır ilerlemesine
neden oldu.
ABD ve SSCB, bölgede barışın sağlanması amacıyla Cenevre’de bir konferans düzenlemeye
karar verdi fakat konferans bir türlü toplanamadı. BM Güvenlik Konseyinin aldığı 242 sayılı kararla
İsrail-Mısır arasında yapılacak antlaşmaya dair bazı esaslar belirlendi. İran Devrimi’nin yaşanması
ABD ve İsrail’i tedirgin etti. Bu tedirginlik barış sürecinin hızlanmasını sağladı. İsrail’in Sina Yarıma-
dası’ndan çekilmesi ve Süveyş Kanalı üzerindeki haklarının korunması gibi konularda uzlaşmaya
varıldı. 26 Mart 1979’da Beyaz Saray’da Camp David Antlaşması imzalandı. 9 madde ve 18 belge-
den oluşan antlaşma metninin içeriğinden bazıları şunlardır:
• Mısır-İsrail Savaşı’na son verilecek.
• İsrail işgal ettiği bölgelerden çekilecek.
• İsrail’in Süveyş Kanalı’ndan yararlanmasına yönelik haklar garanti altına alınacak.
• Taraflar, birbirlerinin egemenlik haklarına saygı duyacak.
• İki ülke arasında diplomatik ilişkiler başlatılacak.
Bu antlaşmaya tepki olarak 18 Arap devleti Mısır ile ilişkilerini kesti (Mısır’ın Arap Birliğinden,
OAPEC ve İslam Konferansı Örgütünden çıkarılması, Mısır’a ekonomik boykot uygulanması, bü-
yükelçilerin Mısır’dan geri çekilmesi vb.). Bu antlaşmanın Arap devletleri arasında ortaya çıkardığı
ayrışma, en çok SSCB’nin işine yaradı. Çünkü Arap devletlerinde ve toplumunda Batı karşıtlığı,
ciddi oranda arttı.
4.2.2. 1960 Sonrası Enerji Kaynaklarındaki Değişim ve 1973 Petrol Krizi
Sanayi Devrimi ile makineleşme alanında OPEC
yaşanan gelişmeler, enerji kaynaklarına olan
ihtiyacı artırdı. Petrolün keşfiyle dünya den-
geleri tamamen değişti. Petrol, l. Dünya Sa- ABD’li büyük petrol şirketlerinin tek taraflı
vaşı ve ll. Dünya Savaşı’nın yanı sıra günü- olarak petrol fiyatlarında indirime gitmesi ile pet-
müzde yaşanan birçok çatışmanın en önemli rol ülkeleri büyük zarara uğradı. OPEC, 1960’ta
nedenlerinden biri oldu. Bu enerji kaynağını Venezuela’nın çağrısı üzerine İran, Irak, Kuveyt
1960’a kadar Yedi Kız Kardeş diye adlandı- ve Suudi Arabistan’ın da aralarında olduğu ülke-
rılan ABD menşeli yedi petrol şirketi yönetti. ler tarafından kurulan birliktir. Sonrasında Ceza-
OPEC’in 1960’ta kurulmasından sonra petrol yir, Angola, Libya, Nijerya, Katar ve Birleşik Arap
üreten ülkeler de petrol enerjisinde söz sahi- Emirlikleri de bu birliğe dâhil olmuştur. OPEC,
bi olmaya başladı. Petrol üreten fakat petrolün gelirinden yeteri ka-
OPEC’in önemli kısmını oluşturan Arap ül- dar yararlanamayan ülkelerin büyük devletlere ve
keleri, Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri Ör- petrol şirketlerine karşı kurdukları bir oluşumdur.
gütü (OAPEC) adıyla farklı bir oluşuma daha
163