Page 13 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 5.Ünite
P. 13
Bosna Savaşı’nda Küresel Güçlerin Tutumu
Türkiye
Türkiye Bosna-Hersek’i tanıyan ilk ülkelerden biri oldu. Dünya kamuoyunu harekete geçirmek için
uluslararası kuruluşlar (İslam Konferansı Örgütü, AB, BM) nezdinde girişimlerde bulundu. Türkiye,
BM kararları dışında tek taraflı bir müdahaleden yana değildi.
Rusya
Barıştan yana olduğunu ilan eden Rusya, BM ambargo kararına rağmen Sırpları desteklemekten ve
onlara yardım etmekten geri durmadı. Bosna’ya yapılacak müdahalenin Sırplar lehine yapılmasını
savundu. Ruslar Slav ırkından olan Sırplarla tarihî, kültürel ve dinî bağlara sahipti. Bosna’da Sırpla-
rın verdiği mücadelenin başarıya ulaşması Rusya için bir prestij meselesi hâline geldi.
NATO
1994’te NATO’nun Sırplara verdiği ültimatom sonrasında Sırplar Saraybosna muhasarasını kaldırdı.
NATO güçleri, uçuş ihlali yaptığı için 4 Sırp jet uçağını düşürdü. Gorazde saldırılarına sınırlı da olsa
müdahale etti. Bu sınırlı müdahaleler NATO’nun göstermelik hamleleriydi. Dönemin NATO Genel
Sekreteri’nin şu açıklaması durumu özetler mahiyettedir: “BM bize çağrıda bulunsun, biz her türlü
görevi yerine getiririz.”
ABD
ABD, Kuveyt Savaşı’na gösterdiği tepkiyi Bosna’da göstermemiş, birkaç göstermelik bombardıman
yapmıştır. ABD yetkililerinin “Bu Avrupa’nın kendi iç meselesidir.” ifadesi Amerika’nın olayla ilgili yak-
laşımını özetlemektedir. Ayrıca ABD’de yaşanan seçimler de bu duyarsızlıkta etkili olmuştur.
ABD Başkanı; “Hiç kimse, çatışmanın olduğu, göz yaşının aktığı her yere asker göndereceğimizi
zannetmesin. ABD, Sırpları bir anlaşmaya zorlamak için değil, ancak varılmış bir anlaşmanın uy-
gulanmasına uyum göstermeye zorlamak üzere askerî müdahalede görev alabilir.” diyerek ABD’nin
yaklaşımını âdeta özetlemiştir.
Avrupa Topluluğu (AB)
AB ülkeleri, Sırp zulmünden kaçan Boşnakları ülkelerine kabul etmediler. Yapılacak yardımları da
ancak Boşnakların kendi bölgelerinde kalmaları şartına bağladılar.
Sırbistan’ı kınamak, büyükelçiliklerini Belgrad’dan çekmek, AGİK’teki oy ve söz hakkını askıya al-
mak gibi etkisiz önlemler aldılar.
BM
Kuveyt’in işgalinde tüm dünyayı ayağa kaldıran BM, Bosna Savaşı’nda sesini çıkarmadı. BM yetki-
lilerinin haberdar olduğu toplama kampları ile ilgili söyledikleri “Bu durumu üst mercilere bildirmek
bizim görevimiz değil.” sözü kayda değerdir.
BM Barış Gücü askerlerinin gasp, karaborsa, tecavüz gibi olaylara karışması, Sırp saldırılarını ve
katliamlarını engellememesi BM’nin itibar kaybetmesine neden oldu.
BM Güvenlik Konseyinin bu savaşla ilgili aldığı kararlar doğrultusunda yapılan uygulamalar şöyledir:
• Boşnaklara silah ambargosu uygulandı.
• Sırplar engellenmeyerek katliama göz yumuldu.
• Kuveyt’te gösterilen basiret Bosna’da gösterilmedi.
• Güvenlik bölgelerine (Gorazde) yapılan saldırılara da müdahale edilmedi.
• İnsan hakları komisyonu raporlarına göre keyfî uygulamaların tamamı bu bölgelerde yapıldı.
BM’nin koyduğu uçuş yasağı Sırplar tarafından 465 kez ihlal edildi fakat uçuşlara müdahale edilmedi.
BMGK üyesi Venezüella Büyükelçisi Diego Arria’nın (Diego Ariya) ifadesiyle altı kentte oluşturu-
lan güvenlik bölgesi kurbanların silahsızlandırılıp etnik temizliğin hızlandırılmasından başka bir işe
yaramamıştı. Yaklaşık 300 bin Müslüman’ın öldürülmesine rağmen BM’li komutanın “Henüz ölüm
kokusunu hissetmiyorum.” sözü önemlidir.
229