Page 47 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 5.Ünite
P. 47
çekleşir olmuştur. ABD’nin bu uygulamaları El Ka-
ide terör örgütünün 11 Eylül saldırılarının sebeple-
rinden biri olmuştur. Bu saldırılar sonrasında ABD’li
yetkililerin “Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak.”
söylemiyle uluslararası toplumda ilişkiler yeniden
şekillenmeye başlamıştır. Terör tehdidi küresel ola-
rak tanımlanmış ve buna karşı başlatılan savaşın
da tüm dünyayı kapsayacağı ilan edilmiştir. Bu çer-
çevede ABD’nin terörle mücadelesinde hâkim olan
düşünceler şunlar olmuştur:
• Terör eylemlerini bir devlete bağlama
• Askerî müdahale
• Ön alıcı savaş
• Amerika’nın gerekirse tek başına hareket Görsel 5.37: 11 Eylül saldırısıyla yıkılan İkiz Kuleler
etme iradesi
Soğuk Savaş Dönemi’nde taraf oldukları devletlerin korumasında kendilerini güvende hisseden terör
örgütleri, Soğuk Savaş’ın bitmesi ile âdeta açıkta kalmıştır. Bu durum kısa sürmüş ve ABD politikalarına
duyulan tepkisel süreci başlatmıştır. Küreselleşmenin getirdiği teknolojik avantajı kendi yararlarına çe-
viren terör örgütleri, “mağduriyet” merkezli söylemleri ile 1990’lı yıllardan sonra eylemlerini artırmıştır.
Terörizmin küresel çapta örgütlenmesi, Usame bin Ladin’in lideri olduğu El Kaide terör örgütü ile baş-
lamıştır. 11 Eylül saldırıları (Görsel 5.37) ile popülerliğini artıran El Kaide, ABD ve Batı karşıtlığını üst
seviyelere çıkartmış; benzer amaçları taşıyan örgütler için birleşme noktası olmuştur.
Irak ve Suriye’de ele geçirdiği topraklarla ve gerçekleştirdiği kanlı eylemlerle adını duyuran DEAŞ’ın
gelişmesinde 2003 sonrası ABD’nin Irak’taki uygulamaları etkili oldu. Irak’a müdahaleyle başlatılan terö-
rizme karşı mücadele savaş öncesinde var olandan daha fazla terörizm doğurdu (Görsel 5.38). ABD’nin
Irak’ta kurduğu Geçici Koalisyon Otoritesi (GKO); Irak ordusuna mensup üst düzeyde askerlerin ve or-
dudaki özel kuvvet birlikleri ile istihbarat servisinin orduyla ilişiğinin kesilmesini öngören kararlarını aldı.
Bu kararlar Irak’ta kırgın, hoşnutsuz ve işsiz yaklaşık 300 bin askeri, potansiyel birer militan durumuna
düşürdü. Sosyal yaşamda ise haksız tutuklamalar ve soruşturulmadan terörist damgası vurulan Sün-
nilerin sayısındaki artış protestolara yol açtı. Özellikle yargısal reform talepleri için gerçekleştirilen sivil
gösterilere Irak yönetiminin tepkisi sert oldu.
2011 sonrası Suriye’de kaosun tırmanması, meydana gelen güç boşluğu, mezhep çatışmaları ve
örgütün ideolojisine yakın militanların sayısındaki artış DEAŞ’ın kontrol altına aldığı alanları genişlet-
mesine yol açtı. Nihayetinde El Bağdadi, 8 Nisan 2013’te Irak ve Şam Devleti’nin kurulduğunu ilan etti.
1980’lerden itibaren Türkiye’nin üzerindeki en büyük tehdit PKK terör örgütü olmuştur. Bu yıllarda
özellikle İran ve Suriye gibi devletler Türkiye’nin Batılı devletlerle iş birliği içinde olduğu gerekçesiyle
terör örgütünü desteklemiştir. Örgütün lideri Abdullah Öcalan, Suriye’nin desteği ile PKK terör örgü-
tünün kamplarını Lübnan Bekaa vadisine taşımış ve 1984 sonrası yaşanan terör olaylarını buradan
yönlendirmiştir. Türkiye’nin yıllardır savaştığı PKK
terör örgütünün günümüzde Kuzey Suriye uzantısı
PYD/YPG, ABD tarafından silahlandırılmaktadır. Bu
silahların Türkiye’deki terör eylemlerinde kullanıl-
masına yönelik endişeler, ABD-Türkiye ilişkilerinde
güven bunalımlarına neden olmaktadır. Irak’ın ye-
niden yapılanmasında ABD’nin Kuzey Irak’taki PYD
terör örgütüne verdiği askerî, ekonomik ve siyasi
destek Türkiye’de rahatsızlık uyandırmaktadır.
Devletlerin terörist örgütlere verdiği destek; bu
örgütlere ileri teknolojiye sahip silah ve patlayıcıla-
ra çok kolayca sahip olma, diğer terörist gruplarla
rahatça iletişim kurma ve uluslararası eylem ger-
çekleştirme imkânı sunmaktadır. Devlet destekli Görsel 5.38: Terörizm (Temsilî)
263