Page 42 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 5.Ünite
P. 42
lerinin önemli bir bölümünde sürece etki etti. 1996
başında yaşanan Kardak sorunu da ikili ilişkileri
olumsuz etkiledi. Yunanistan’ın Kardak Kayalıkla-
rı’na kendi bayrağını dikmesi üzerine Başbakan
Tansu Çiller “O bayrak inecek, o asker gidecek.”
diyerek Türkiye’nin kararlılığını ortaya koydu (Gör-
sel 5.32).
1997’de Lüksemburg’da yapılan AB Konseyi
Zirvesi öncesinde ve sonrasında Türkiye’nin AB’ye
üyeliği de büyük ölçüde Yunanistan ve Kıbrıs bağ-
lamında ele alınmıştır. 1999’da PKK lideri Abdullah
Öcalan Kenya’daki Yunanistan Büyükelçiliğine sı- Görsel 5.32: Gazete manşeti
ğınmış ve orada ele geçirilmiştir. Bu durum iki ülke
ilişkilerine olumsuz yansımıştır. İki ülke ilişkilerinin 1990’lı yılların sonlarında yumuşamasında 1999
Marmara ve Atina depremleri sonrasında yapılan karşılıklı insani yardımlar etkili olmuştur. Bu yumu-
şama çerçevesinde iki ülke; terörizme karşı iş birliği, örgütlü suçlarla mücadele, turizm, çevre, bilim ve
teknoloji, ticaret ve kültürel alanlarda iş birliği konularında anlaşmalar yapmıştır.
2000’li yıllarda kıta sahanlığı ve Ege hava sahası sorun olma özelliğini korudu. İki ülke arasında it
dalaşları (dogfights) olarak bilinen olaylar devam etti. Doğu Ege adalarının silahlandırılması tartışma-
ları yaşandı. Yunanistan’ın Kıbrıs konusunda BM kararlarının yanı sıra AB kriterlerini ve mevzuatını
ön plana çıkarması, iki ülke arasında derin ayrılıklara neden oldu. Ayrıca Kıbrıs diğer bütün anlaşmaz-
lıkların çözümünde ön koşul olmaya devam etti. Kıbrıs sorununun çözümü için ortaya konan Annan
Planı, 2004’te referanduma taşındı. 24 Nisan 2004’te Kuzey ve Güney Kıbrıs’ta eş zamanlı olarak re-
ferandum yapıldı. Türk tarafı %64,9 evet oyu kullanırken, Rum tarafı %75,8 hayır oyu kullandı. Plana
göre her iki taraftan biri hayır oyu kullanırsa plan geçersiz olacaktı.
Bulgaristan’daki Türklerin haklarının iade edilmesi ile Türkiye ile Bulgaristan arasındaki askerî,
ekonomik, kültürel ve siyasi iş birliği gelişti. 1990’lı yıllarda Türkiye Bulgaristan’ın NATO üyeliğine
destek oldu.
Yüzde 70’i Müslüman olan Arnavutluk 90’lı yıllarda Türkiye’yi güvenilir bir müttefik olarak gördü.
Türkiye, Arnavutluk’un Karadeniz Ekonomik İş Birliği Örgütüne alınmasında önemli bir rol oynadı.
Arnavutluk diğer yandan İKÖ’ye de üye oldu. Türkiye ile Arnavutluk ilişkileri imzalanan askerî antlaş-
malarla devam etti. 1998’de Arnavutluk’un Paşalimanı Askerî Üssü’nün modernleştirilmesini ve Deniz
Harp Okulu inşasını içeren bir protokol imzalandı.
Türkiye, 1992’de Sırpların Bosna’ya saldırıları ile başlayan savaşta aktif bir politika takip etti. Üyesi
bulunduğu uluslararası kuruluşlarda (BM, AGİT, Avrupa Konseyi, İKÖ) yoğun faaliyetlerde bulundu. 15
Nisan 1992’de AGİK ve İKÖ’de, 5 Mayıs’ta da BM’de Bosna’nın bağımsızlığının tanınmasını ve toprak
bütünlüğünün korunmasını istedi. Türkiye, Saraybosna’da büyükelçilik açan ilk ülke oldu. NATO’nun
Kosova harekâtında aktif rol oynadı ve barış gücüne katkı sağladı. 2008’de bağımsızlığını ilan eden
Kosova’yı tanıyan ilk ülkelerden biri oldu.
1990’lı yıllarda Türkiye-Romanya ilişkileri olumlu seyretti.1991’de iki ülke arasında Dostluk ve İş
Birliği Antlaşması imzalandı. Türkiye, Romanya’nın NATO’ya üyelik sürecine destek verdi. Bu adım-
lar, Soğuk Savaş sonrasında Türk-Romen dostluğunun gelişmesine katkıda bulundu. 2007’de AB’ye
giren Romanya ile Türkiye arasındaki ilişkiler KEİ çerçevesinde gelişim göstermektedir.
Türkiye’nin Balkanlara yönelik politikasında özellikle ekonomik gelişim düzeyi ile bölgenin kalkın-
masına yönelik girişimler ön plana çıkmıştır. Türkiye’nin girişimleri ile Türkiye, Hırvatistan, Bosna-Her-
sek ve Türkiye, Sırbistan, Bosna-Hersek arasında üçlü danışma mekanizmaları başlatılmıştır. Yine bu
çerçevede Güneydoğu Avrupa İş Birliğinin kurucuları arasında yer alan Türkiye, bölgede ekonomik
kalkınma ve siyasi istikrara yönelik oluşumların içinde yer almıştır. Türkiye, Balkanlara yönelik politi-
kasında “üst düzeyli siyasi görüşmeler, herkes için güvenlik, azami ekonomik entegrasyon ve bölgede
çok etnikli, çok kültürlü, çok dinli toplumsal yapıları” esas almıştır.
258