Page 139 - Defterim - Felsefe 10
P. 139
3. ÜNİTE
20. Kant’ın amacı, metafizikte de bilimlerdeki gibi bil- 22. Descartes, Sofist Gorgias’dan beri süregelen kuşku-
gilerin elde edilip edilemeyeceğini göstermektir. Bu- culuğu eleştirmek amacıyla “Düşünüyorum o hâlde
nun için önce bilginin oluşumunu açıklamaya çalı- varım.” önermesini geliştirmiştir. Buna göre, her şe-
şır. O, aklın kullanımını teorik ve pratik olarak ikiye yin varlığından hatta bir rüyada olup olmadığımdan
ayırır. Teorik aklın sınırları içindeki doğa bilgimizin bile kuşku duyabilirim. Fakat kuşku duyarken kuşku
temelinde şekilsiz bir sıvıya benzeyen duyu verileri duyduğumdan ve bu şekilde düşünüyor olduğumdan
bulunur. Bu duyu verileri, anlama yetimizde önceden kuşku duyamam. Dolayısıyla kuşkumun varlığı dü-
hazır olarak bulunan (apriori) ve bir kap gibi iş gö- şünen bir şey olarak varlığımın kesinliğini ortaya
ren kategorilere yerleştirilerek bilgi hâline getirilir. koyar. Bu doğrudan erişilebilinen bir bilgidir.
Teorik akıl; ruh, tanrı vb. ideler üzerinde düşünmeye Bu parçada Descartes bilgi felsefesinin hangi temel
başladığındaysa çelişkilere düşer. Çünkü bu ideler sorusuna yanıt aramaktadır?
duyularla algılanamadığından kategorilerle de bi- A) Rüya ve gerçek olan birbirinden nasıl ayrılır?
çimlendirilemez. Artık duyular üstüyle ilgili olan
pratik aklın alanına girilmiş demektir. B) Bilginin sınırı var mıdır?
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi C) Aşkın bilgiye ulaşılabilir mi?
çıkarılamaz? D) Kesin bilgi olanaklı mıdır?
A) Metafizik bilgi ancak teorik akıl vasıtasıyla elde E) Doğru bilginin ölçütü nedir?
edilebilir. (2019-TYT)
B) Bilginin oluşum sürecinde zihin ve duyum birlikte
çalışır.
C) Aklın çeşitli alanlarda geçerli farklı işlevleri var-
dır.
D) Görünenin dışında akılla kavranan dünyaya pra-
tik akılla geçilir.
2 . Bölüm: Bilgi Felsefesi 23. Bir mağara düşünün. Mahkûmlar, yüzleri mağara-
E) Doğa ile ilgili bilgilerimizin temelinde duyu veri-
lerinin kategorilerle işlenmesi vardır.
(2018-AYT)
yunca orada tutulmuşlar ve başları, duvar dışında
hiçbir şey göremeyecek şekilde sabitlenmiş. Arkala-
21. İnsanların yüzyıllardan beri doğru olarak kabul et- nın arka duvarına dönük zincirlenmiş. Ömürleri bo-
rında bir ateş yanmakta ve sırtlarıyla ateş arasında
tikleri bilgilerin bile bir gün yanlış olduğu anlaşı- bir yol var. Bu yolda yürüyen insanların gölgeleri
labilir. Örneğin yüzyıllarca Aristoteles fiziğiyle des- mağaranın duvarına vurur; gelip geçenlerden bazı-
teklenen Batlamyus astronomisine göre Dünya’nın ları ellerinde birtakım nesneler taşırlar ve bu nesne-
evrenin merkezinde hareketsiz bir şekilde durduğu lerin gölgeleri de duvara yansır. Mağaranın içinde-
doğru ve kesin bir bilgi olarak kabul edilmiştir. Oysa ki mahkûmlar her zaman yalnızca gölgeleri görür.
modern çağdaki bilimsel gelişmeler bu teorinin yan- Gölgelerin gerçek şeyler olduklarına inanırlar, ama
lış olduğunu gösterdi. Acaba gelecek yüzyıllarda aslında gerçek şeyleri hiç görmezler.
yeni bilimsel gelişmelerle şu anda doğru ve kesin Bu parçada betimlenen mağara metaforundan aşa-
olarak kabul ettiğimiz Newton fiziği ve Kepler ast- ğıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
ronomisinin de yanlış olduğu ortaya çıkabilir mi?
Bundan kuşku duymamızı kim, nasıl engelleyebilir? A) Gerçekliğin doğası değişmez ve farklı yüzleri bu-
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisi tartışıl- lunmaz.
maktadır? B) Duyuların yanıltıcılığından kurtulmak için başka-
A) Bilginin kaynağı nedir? larının yardımına ihtiyaç duyarız.
B) İnsan bilgisinin bir sınırı var mıdır? C) Aklın çalışma ilkelerini duyulardan gelen veriler
belirler.
C) Bilimselliğin ölçütü nedir? D) Duyuların kullanımı hakikate ulaşmak için bir ön
D) Doğru bilgi mümkün müdür? koşuldur.
E) Bilginin değeri nedir? E) Duyular aracılığıyla bildiklerimiz tümüyle bir ya-
(2018-YGS) nılsama olabilir.
(2019-TYT)
137