Page 137 - Defterim - Felsefe 10
P. 137

3. ÜNİTE

          7.  Descartes,  Metot  Üzerine  Konuşma  adlı  kitabına   10. Nasrettin Hoca’nın bir gün kazana ihtiyacı olur ve
            sağduyunun eşit olarak dağıtıldığını söyleyen cüm-        bunun için komşusundan bir kazan alır. Hoca kaza-
            leyle başlar. Ona göre bunun kanıtı, başka konularda      nı, içinde bir tencereyle birlikte komşusuna geri ve-
            kendilerine verilenle yetinmeyen insanların, sağduyu      rirken komşusu kazanın içinde bir tencere olduğunu
            söz konusu olduğunda kendilerinde bulunandan şikâ-        görür ve unuttuğu tencereyi almasını söyler. Hoca,
            yetçi olmamasıdır. Sağduyu doğruyu yanlıştan, iyiyi       “Komşu  o  tencere  benim  değil,  kazanın  doğurdu
            kötüden ayırma yetisidir. Sağduyu eşit dağıtılmış ol-     onu.” der. Komşusu da buna inanıp mutlu olur. Bir
            duğuna göre, bütün insanların aynı konularda aynı         süre sonra Hoca yine aynı komşusundan kazan ister.
            sonuçlara varması gerekirdi. Ancak öyle olmadığını,       Bu sefer Hoca kazanı geri vermez ve komşusu kaza-
            aynı  konularda  akıl  yürüten  insanların  farklı  fark-  nı istemeye geldiğinde ona kazanın öldüğünü söyler.
            lı  sonuçlara  vardıklarını  görüyoruz.  Bunun  nedeni    Komşusu “Aman Hocam bu nasıl iş, kazan hiç ölür
            farklı yollardan akıl yürütmeleridir.                     mü!”  der.  Hoca  bu  sözün  üzerine  “Doğurduğuna
            Bu  parçadan  aşağıdaki  yargıların  hangisine            inanıyorsun  da  öldüğüne  neden  inanmıyorsun?”
            ulaşılamaz?                                               diye cevap verir.
            A) Aynı biçimde akıl yürütenler aynı sonuçlara va-       Nasrettin Hoca’nın bu fıkrası, doğru bilginin aşa-
               rırlar.                                               ğıdaki ölçütlerinden hangisiyle ilişkilendirilebilir?
            B) Herkes kendi sağduyusundan hoşnuttur.                 A) Uygunluk               B) Tümel uzlaşım
            C) Aynı konularda farklı sonuçlara varılmasının ne-      C) Tutarlılık                       D) Apaçıklık
               deni sağduyu eksikliğidir.                                             E) Yarar
            D) Sağduyu, ahlak alanında doğruya ulaşmamızda                                              (2014-YGS)
               yardımcı olabilir.
            E) Sağduyu; iyinin, kötünün, doğrunun, yanlışın far-
               kında olma yetisidir.
                                                (2013-YGS)        11. Theodor Adorno, “Entelektüel dürüstlüğü talep et-
                                                                      menin  kendisi,  bizzat  sahtekârlıktır…  Çünkü  bilgi

                                                                      rulamalar,  varsayımlar  ve  mübalağalardan  oluşan
          8. Benden bir karpuzu betimlemem istense bunun için         bize ön yargılar, kanaatler, cesaretler, kendini doğ-
                                                                      bir iletişim ağıyla ulaşır.” der.
            yapabileceğim  tek  şey,  onun  duyusal  özelliklerini
            yani büyüklüğü, biçimi, ağırlığı, şekli, rengi, kokusu,  2 . Bölüm:  Bilgi Felsefesi  Adorno’ya göre, bilginin elde ediliş süreci aşağıda-
            tadı gibi özelliklerini bir liste hâlinde sunmak ola-    kilerden hangisini engeller?
            caktır. O hâlde bir karpuz duyusal özellikler toplulu-   A) Nesnelliğe ulaşmayı
            ğu dışında hiçbir şey değildir.                          B) Özgün ve öznel olmayı
            Bu parçada, karpuz bilgisine ulaşmada, aşağıdaki         C) Değişmez bilgiye ulaşmayı
            yaklaşımlardan hangisi kullanılmaktadır?                 D) Kuşkucu tavır takınmayı
            A) Deneycilik             B) Kuşkuculuk                  E) Tutarlı olmayı
            C) Eleştiricilik          D) Sezgicilik
                           E) Akılcılık                                                                 (2015-YGS)
                                                (2014-YGS)


                                                                  12.  Kant’la  birlikte  felsefede  devrim  sayılabilecek  bir
          9. Hakikat dışarıda olamaz, insan zihninden de bağım-       görüş  değişikliği  gerçekleşti.  Kant  bu  alanda  ken-
            sız var olamaz. Dünya dışarıdadır ama dünyaya dair        dinden önceki filozoflara ait rotayı tersine çevirdi:
            betimlemeler  dışarıda  değildir.  Yalnızca  dünyanın     Zihin  bilinebilen  şeyle  uyumlu  olmak  durumunda
            betimlemeleri doğru veya yanlış olabilir. Dünya, in-      değildi; bilinebilen şeyin, zihinle uyumlu olması ge-
            sanın betimleme faaliyetleri olmaksızın kendi başına      rekirdi.
            doğru veya yanlış olamaz.
            Bu parçada dile getirilen düşünce, aşağıdaki kav-        Kant’ın  bu  parçadaki  görüşü,  aşağıdaki  yargılar-
                                                                     dan hangisiyle ifade edilebilir?
            ram çiftlerinden hangisiyle ilgilidir?
            A) Doğruluk-gerçeklik                                    A) Anlama yetisi kendi yasalarını doğaya dikte eder.
            B) Gerçeklik-varlık                                      B) İnsan zihni boş bir şekilde dünyaya gelir.
            C) Dil-düşünce                                           C) Dünyada her zaman metafizik var olacaktır.
            D) Varlık-var olan                                       D) Ben yoksam bütün dünya yok olur.
            E) Gerçek-gerçek dışı                                    E) Bizler bilinçli seçimlerimizle eylemde bulunuruz
                                                                                                        (2015-YGS)
                                                (2014-YGS)


                                                                                                                        135
   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142