Page 124 - Tarih
P. 124
12. Sınıf Tarih
4. 2. 3. Türkiye-Fransa İlişkileri
Lozan Barış Antlaşması’ndan sonra Türkiye ile Fransa arasındaki ilk sorun Türkiye-Suriye sınırının tes-
piti olmuştur. Fransa’nın mandası altındaki Suriye ile Türkiye arasındaki sınırın çizilmesi için bir karma
komisyon kurulması kararı alınmıştı. Komisyon ancak 1925 Eylül’ünde kurulabildi. Uzun tartışmalar so-
nucu Türkiye-Suriye sınırı komisyonca belirlenmiş olsa da Fransa bunu imzalamayı geciktirdi. Türkiye
ile İngiltere arasındaki Musul anlaşmazlığının çözümünden sonra, karma komisyonun aldığı karar 30
Mayıs 1926’da imzalandı. Böylelikle Türkiye-Suriye sınırı tam olarak belirlendi.
Türkiye ile Fransa arasındaki bir başka sorun da Osmanlı’dan kalan borçların ödenmesi konusunda
yaşandı. Osmanlı Devleti’nin en fazla borçlandığı ülke Fransa idi. Borçların ne kadar süre içinde ve
hangi ülkenin parasıyla ödeneceği tartışmaları ancak 13 Haziran 1928’de imzalanan bir antlaşmayla
belirlendi.
Türkiye’deki yabancı okullar sorunu, Türk-Fransız ilişkilerini etkileyen bir diğer meseleydi. Türk hükû-
metinin hazırladığı Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na göre, yabancı okulların tümünde Türkçe, tarih ve coğ-
rafya dersleri Türk öğretmenler tarafından ve Türkçe okutulacaktı. Fransa’nın bu duruma ısrarlı itiraz-
larına rağmen Türkiye, konuyu iç meselesi sayarak tutumundan hiçbir ödün vermeden uygulamalarına
devam etti.
Fransa ile yaşanan diğer anlaşmazlık konusu ise, ulaştırma alanında, Adana-Mersin demir yolunun
millîleştirilmesi sırasında yaşandı. Bir Fransız şirketi tarafından işletilen demir yolu satın alınmak istendi
ancak Fransa’nın itirazlarıyla karşılaşıldı. Bütün bu itirazlara rağmen Haziran 1929’da Adana-Mersin
demir yolu, Türkiye tarafından satın alındı.
Hatay’ın statüsü konusu, Türkiye ile Fransa arasında yaşanan önemli bir sorun oldu. 1936’da Fran-
sa’nın, kendi mandaterliği altında bulunan Suriye’ye bağımsızlık vermesinden sonra Hatay sorunu baş-
ladı. Hatay’ın 1939’da Türkiye Cumhuriyeti’ne katılmasıyla mesele son buldu.
4. 2. 4. Türkiye-Sovyetler Birliği (SSCB) İlişkileri
Türk-Sovyet ilişkilerine temel teşkil eden antlaşma, 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşma-
sı’dır. Bu antlaşma ile Sovyetler Birliği, TBMM’yi ve Misak-ı Millî’yi resmen tanıdığını açıklamış ve Millî
Mücadele’ye destek vermişti. Kurulan iyi ilişkiler Lozan Barış Konferansı sürecinde de sürmüş, özellikle
Boğazlar konusunda Sovyet yönetimi Türkiye’nin tezlerini desteklemiştir. İngiltere ile ilişkilerin gerginleş-
tiği Musul sorunu sırasında 17 Aralık1925’te, Dostluk ve Tarafsızlık Antlaşması imzalanarak Türkiye ile
SSCB arasındaki yakınlaşma devam ettirilmiştir.
1930’lardan itibaren Türkiye SSCB ilişkilerinde bir gerileme yaşandı. Çünkü Türkiye, Batılı devletlerle
Lozan’dan kalan sorunlarını büyük ölçüde çözmüştü ve bu devletlerle olan ilişkileri de normalleşme-
ye başlamıştı. Özellikle 1936’dan itibaren Türk-İngiliz yakınlaşmasının başlaması, sonraki dönemde
Türk-Sovyet ilişkilerinin zayıflamasına yol açtı.
4. 2. 5. Türkiye’nin Milletler Cemiyetine Girişi (1932)
Türkiye 1930’lu yıllara gelindiğinde Lozan’dan kalan sorunları barışçı yollarla büyük ölçüde çözüme ka-
vuşturmuş ve komşularıyla iyi ilişkiler içine girmişti. Bu gelişmeler sonrası Yunanistan’ın ve İspanya’nın
önerisiyle Milletler Cemiyeti, Türkiye’yi üyeliğe davet etti. Cemiyet’in işleyişindeki aksaklıkların bilinmesi-
ne rağmen Türkiye, dünya barışının korunması için beslediği iyi niyetin göstergesi olarak üyelik davetini
kabul etti (18 Temmuz 1932).
123