Page 105 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 105
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11
Metin ve Türle İlgili Açıklamalaretin ve Türle İlgili Açıklamalar
M
Roman; ortaya çıktığı dönemden bugüne kadar biçimsel, kurgusal ve teknik yönden türlü deği-
şimler Tanzimat dönemi’nde yazarlarından Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseri ilk
Türk romanı olarak kabul edilir. Servetifünun Dönemi yazarlarından Halit Ziya Uşaklıgil ise roman
türünün Türk edebiyatında Batı tekniğine uygun ilk örneklerini vermiştir.
Tanzimat Dönemi’nde Namık Kemal’in İntibah, Cezmi; Ahmet Mithat Efendi’nin Felatun Bey ile Ra-
kım Efendi, Henüz On Yedi Yaşında; Sami Paşazade Sezai’nin Sergüzeşt, Recaizade Mahmut Ekrem’in
Araba Sevdası; Servetifünun Dönemi’nde Halit Ziya Uşaklıgil’in Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu; Mehmet
Rauf’un Eylül; bu dönemde bağımsız çizgide eser veren Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Şıpsevdi, Kuyruklu
Yıldız Altında Bir İzdivaç; Millî Edebiyat Dönemi’nde Halide Edip Adıvar’ın Ateşten Gömlek, Sinekli Bak-
kal adlı eserleri türün tanınmış örneklerindendir.
Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1923-1950)
Millî Edebiyat sanatçılarının da eser vermeye devam ettiği Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında
daha çok, gözlemci gerçekçiliğe dayalı romanlar yazılmıştır. Bu dönemde sanatçılar romanlarında
Cumhuriyet devrimlerini, yeni kurum ve değerleri ele alan romanlar yazmıştır.
1923-1950 arasında roman, farklı biçim ve tekniklerle gelişerek Türk edebiyatındaki varlığını sür-
dürmüştür. Bu dönemde Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Yaban, Reşat Nuri Güntekin’in Yaprak Dö-
kümü, Abdülhak Şinasi Hisar’ın Fahim Bey ve Biz, Çamlıca’daki Eniştemiz; Peyami Safa’nın Dokuzuncu
Hariciye Koğuşu, Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur adlı eserleri ro-
man türünün tanınmış örneklerindendir.
Yaban, Türk edebiyatında Kurtuluş Savaşı’nı konu edinen romanlardan biridir. Yazar, bu eserini
Millî Mücadele sırasında yaşayıp gördüklerinden yararlanarak yazmıştır. Romanda Anadolu coğrafya-
sının hazin manzarası eşliğinde köylünün içinde bulunduğu yozlaşma ve sefaleti anlatmıştır:
Köylülük hayatımın bir türlü katlanamadığım ve hâlâ halledemediğim en zor tarafı temizlik sorunu-
dur... Burada suyu bulmak için her gün ta çaya kadar gitmek gerekiyor. Çayın suyu ise bir akar balçıktır.
Gerçi köyün içinde su yok değildir. Fakat, gerek kuyunun, gerek çeşmenin başı, her gün sabahtan akşa-
ma kadar doludur. Apdest alan ihtiyarlar, evlerine su taşıyan kadınlar, kızlar ve akla sığmayacak derecede
pis oyunlarla oynayan çocuklar hep oradadır. Bazı, çaya kadar gitmekten üşenen kadınların da çamaşır-
larını çeşmenin yalağında yıkadıkları olur.
Yazar toplumun içinde bulunduğu olumsuz durumdan Anadolu’yu yüzyıllarca ihmal eden Türk
aydınını sorumlu tutmuştur.
Metni Anlama ve Çözümlemeetni Anlama ve Çözümleme
M
1. Yaban adlı metindeki açık ve örtük iletileri belirleyiniz.
2. Metinde yazara özgü dil ve anlatım özelliklerini belirleyiniz.
3. “Talim, terbiye, iyi örnek, bunların hepsi geçici şeylerdir. Ve çevre değiştirmedikçe, insanın değişmesine
imkan yoktur.” sözüyle ne anlatılmak istenmiştir? Açıklayınız.
4. Yaban adlı metinde zaman ve mekânın özelliklerini belirleyiniz.
5. Metindeki millî, manevi değerlerle dönemin sosyal ve tarihî ögelerini belirleyiniz.
103