Page 96 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 96

10         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI




                  Geleneksel Türk tiyatrosunun ürünleri arasında meddah, orta oyunu, köy seyirlik oyunları ve Karagöz yer alır.
               Karagöz, bir gölge oyunudur. Bu oyun, deriden kesilen ve tasvir olarak adlandırılan bazı şekillerin (insan, hayvan,
               eşya vb.) arkadan bir ışık verilerek beyaz bir perde üzerine yansıtılması temeline dayanır. Hayalî adı verilen kişiler
               tarafından Küşteri Meydanı diye anılan bir perdede oynatılan bu oyunlar, Türk halk geleneğinin önemli ürünlerin-
               dendir. Perdenin Küşteri Meydanı olarak adlandırılmasının nedeni, Karagöz oyununun kurucusu ve Karagözcülerin
               “pîr”inin Şeyh Küşteri olmasıdır. Tanınmış karagözcüler arasında Hayalî Kör Hasan-zâde Mehmet Çelebi, Nazif Bey,
               Hayalî Memduh, Hayalî Küçük Ali gibi isimler sayılabilir. Oyunda tef çalan, taklitlerin şarkılarını söyleyen, tasvirleri
               hayalîye veren yardımcı yardak adını alır.
                  Doğu ülkelerine özgü bir sanat anlayışı olan Karagöz’ün, Türk toplumunda ne zaman kullanılmaya başladığı ile
               ilgili değişik rivayetler anlatılır. Bu rivayetler içerisinde en çok bilineni aşağıda verilmiştir: “Sultan Orhan zamanında
               Bursa’da bir cami yapımında Karagöz demirci, Hacivat da duvarcı olarak çalışıyormuş. İkisi arasında sürüp giden
               nükteli konuşmaları dinlemek isteyen işçiler, işlerini güçlerini bırakıp onların çevresinde toplanır, bu yüzden de ya-
               pım işi ilerlemezmiş. Bunu öğrenen Sultan Orhan, Karagöz’le Hacivat’ı öldürtmüş. Ancak bu olaydan sonra vicdan
               azabı çekmeye başlamış. Padişahın acısını hafifletmek isteyen Şeyh Küşteri, bir perde kurdurmuş, Hacivat’la Kara-
               göz’ün deriden yapılmış tasvirlerini perde arkasında oynatıp onların şakalarını tekrarlayarak padişahı avutmuş. “
                  Karagöz oyununun yazılı bir metni yoktur. Yani oyun, doğaçlama oynanır. Bu oyunlar, Ramazan ayında kahve-
               hanelerde; evlenme, sünnet, doğum gibi törenler dolayısıyla ev, saray ve konaklarda düzenlenen şenliklerde oyna-
               tılmıştır. Karagöz oyunlarının en tanınmışları arasında Kanlı Nigâr, Ağalık, Abdal Bekçi, Ters Evlenme, Bursalı Leyla,
               Balık/Balıkçılar sayılabilir. Oyunların temelde iki kahramanı vardır. Bunlardan birisi; okumamış, halk diliyle konuşan,
               öğrenim görmüş kişilerin söylediği sözleri anlamayan, duyduklarına ters anlamlar yükleyen Karagöz tipidir. Diğeri
               ise öğrenim görmüş, medrese diliyle konuşan, bilimden az çok anlayan, görgü kurallarına uyan Hacivat’tır. Oyunun
               diğer kişileri aşağıdaki gibidir:
               Çelebi: Malı mülkü olan zengin, mirasyedi bir tiptir.
               Zenne: Orta oyununda veya Karagöz’de kadın rolüne çıkan erkek oyuncu.
               Tiryaki: Konuşmaların en önemli yerinde uyuklamaya başlayan tiptir.
               Beberuhi: Altıkolaç lakabıyla anılan, cüce, yaygaracı bir tiptir.
               Bu kişilerin yanı sıra Tuzsuz Deli Bekir, Zeybek (Efe), Külhanbeyi, Türk, Yahudi gibi tipler de oyunda yer alır.
               Karagöz oyunu dört bölümden oluşmaktadır:



                   Giriş      : Hacivat’ın bir semai okuyarak perdeye geldiği bölümdür.
                   Muhâvere   : Karagöz ile Hacivat arasındaki karşılıklı konuşmaların yer aldığı bölümdür. Bu bölüm;
                               Karagöz ve Hacivat’ın birbirlerini yanlış anladıkları, güldürü unsurunun yer aldığı bö-
                               lümdür.
                   Fasıl      : Olayın konu edildiği bölümdür, oyuna burada işlenen konuya göre isim verilir.
                   Bitiş      : Hacivat ile Karagöz arasında geçen birkaç cümlelik kısa konuşmaların yer aldığı bölümdür.



                  Metni Anlama ve Çözümlemeetni Anlama ve Çözümleme
                  M
                 1.  KARAGÖZ: Sıkarlar, sıkarlar, sıkarlar… Misafirler dişlerini sıkarlar.
                    HACİVAT: Canım, neden?
                    KARAGÖZ: Birisi başlasın da, sonra biz başlayalım diyerekten.
                    Metinden alınan yukarıdaki karşılıklı konuşmada  altı çizili deyimin anlamını metnin bağlamından hare-
                    ketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.






          94
   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101