Page 194 - Dört Dörtlük Konu Pekiştirme Testi - TYT FELSEFE
P. 194
FELSEFE MS 2. Yüzyıl-15. Yüzyıl'da Felsefe -1 2. TEST
5. Tanrı; kendisinden daha mükemmeli düşünülemeyen 7. Tümeller problemi, bilgiye ve bilime Orta Çağ’da veri-
ve tasarlanamayan varlıktır. En yetkin varlık dendiğinde len değer ile ilgilidir. Söz gelimi doğa bilimlerinin Orta
insan Tanrı’yı, Tanrı dendiğinde en yetkin varlığı düşü- Çağ’da gelişme kaydedememesinin en temel nedeninin
nür. Böylece insanlar Tanrı’nın varlığına Tanrı kavramı- tümeller konusunda kabul edilen ontolojik görüş oldu-
nın kendisinden akıl yürütme yoluyla ulaşabilir. ğu çoğu insan tarafından söylenmiştir. Çünkü tümeller
konusunda benimsenen realist bir görüş, dikkatleri ide-
Bu görüşü savunan bir kişinin Tanrı’nın varlığı ile al dünyaya, aşkın bir varlık alanına yöneltirken, içinde
ilgili vurgulamak istediği düşünce aşağıdakilerden bulunduğumuz fiziksel dünyanın yalnızca görünüşten
hangisidir? ibaret olduğu anlayışını kabul eder. Duyusal olanın
veya fenomenin bilgisinin olamayacağı gerekçesiyle,
A) Tanrı tüm nedenlerin nedeni olarak var olması
akla ve deneye dayalı bilimsel bilginin de olamayacağı
gereken ilk nedendir.
ortadadır. Dolayısıyla mutlak hakikat, algısal dünyaya
B) Tanrı’nın tanımından var olduğu sonucuna mantık
tamamen aşkın hâle getirilince de bu hakikate ilişkin
yoluyla ulaşılır.
bilgi de insani yollarla değil Tanrısal bir aydınlanmayla
C) Tanrı’nın varlığının bilgisi yaşantı kaynaklı izlenim- erişilebilir olmak zorunda olur.
lerle edinilir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşıla-
D) Tanrı’nın yarattıkları onun var olduğunun en önemli maz?
delilidir.
A) Duyusal dünyanın bilgisi imkansızdır.
E) Tanrı’nın varlığı vahye dayanarak temellendirilir.
B) Önemli olan aşkın öte dünyadır.
C) Benimsenen ontolojik görüş bilime bakışı etkilemiştir.
D) Mutlak hakikat bu dünyaya içkindir.
E) Hakikat ancak inançla mümkündür.
6. Bir arkadaş ortamında iki felsefe öğrencisi arasında
şöyle bir diyalog geçer:
1. öğrenci: Etrafımdaki neye baksam büyüleniyorum,
böyle bir düzen, böyle bir ahenk öylece kendiliğin-
den ortaya çıkmış olamaz. Canlı ya da cansız tüm
varlıkların bir anlamı ve amacı var. Bu muazzam va-
8. “O hâlde sen, ya Rab, sen onları yarattın; sen güzelsin,
roluşu mutlak güç sahibi, iyi, yüce bir varlığa borçlu
bu yüzden onlar da güzel; sen iyisin, bu yüzden onlar
olduğumuzu göremeyenlerin her şeye algısını kapa-
da iyi; sen varsın, bu yüzden onlar da var. Ne var ki
tıyor olması gerekir.
onların Yaratıcısı olan senin kadar güzel, senin kadar
2. öğrenci: Evet, senin dünyadaki olumsuzluklara al- iyi, senin kadar gerçek değiller. Seninle kıyaslandığın-
gını kapattığın gibi. Bütün bu saydıkların yanında da güzellikleri de, iyilikleri de, varlıkları da hep eksik.
doğal afetler, insanların diğer insanlara gösterdiği Bunları biliyoruz, bu yüzden sana şükrediyoruz; yine de
zorbalık, haksızlığa uğrayan küçük çocuklar ve acı bizim bilgimiz senin bilginle kıyaslanınca baştan sona
çektirilen hayvanlar da var ne yazık ki. cahillik.”
Bu diyalogda yer alan 2. öğrencinin görüşleri aşağı- Augustinus’un İtiraflar adlı eserinden alınan bu par-
dakilerden hangisi ile ilişkilendirilebilir? çadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Kötülük kanıtı A) Yaratılanın ezeli ve ebedi olduğu
B) Sudûr öğretisi B) İnsanın bilgiye ulaşamayacağı
C) Kozmolojik kanıt C) Tanrı’nın en yetkin varlık olduğu
D) Hudûs delili D) Gerçek varlığın reel yapıda olduğu
E) Ontolojik kanıt E) Yaratıcı ve yaratılanın farklı nitelikte olmadığı
193
192 193