Page 237 - Dört Dörtlük Konu Pekiştirme Testi - TYT FELSEFE
P. 237
FELSEFE ÇÖZÜMLÜ
18 -19. Yüzyıl'da Felsefe SORULAR
9. F. Hegel'e göre; bütün varlıkların temelinde düşünsel 10. J. J. Rousseau’ya göre bütün toplumların en doğal ve
bir yapıda olan tin yer alır. Tin, kendisi için varlıktır ve eski olanı ailedir. Aile içinde çocuklar korunma ve bakıl-
kendini tam olarak tanımamaktadır. Kendini tanımak, ma ihtiyacını karşılarlar. Bu ihtiyacın ortadan kalkması
durumunda aile içindeki doğal bağ da çözülür ve herkes
kendi bilinç ve özgürlüğüne erişmek için karşıtı olan
özgürlüğüne kavuşur. Aile bireylerinin ihtiyacın kalkma-
doğada kendini görmesi gerekmektedir. Ancak doğaya
sı durumunda bile bir arada olması onların özgür irade-
dönüşürken kendini yitiren tin, doğayı da yeni bir dönü- leri ile bu seçimi yapmasıyla mümkün olur. Bu ortakça
şüme zorlar. Doğa ve tinin uzlaşmasıyla toplum ortaya özgürlük, insan yaratılışının bir sonucudur ve aile ancak
çıkar. Bu sebeple tinin kendini bilip tanıma süreci insan- bir sözleşme ile varlığını sürdürür. İnsanın ilk uyacağı
lık tarihi zemininde; tez, antitez ve sentez üçlüsünden yasa, varlığını korumaktır. Bu nedenle aile politik top-
oluşan bir değişimi içermektedir. lumların ilk örneği kabul edilir. Politik toplumlarda baş
bir baba, halk da çocuklar gibidir; hepsi özgür ve eşit
Buna göre F. Hegel'in varlık görüşü aşağıdakiler- doğdukları için ancak çıkarları uğruna özgürlüklerinden
vazgeçerler. Aradaki bütün ayrılık şudur: Ailede baba-
den hangisidir?
nın çocuklarına olan sevgisi onlara gösterdiği özeni
A) Mantıkçı Pozitivizm karşılar; devletteyse, devlet başkanının kendi halkına
beslemediği bu sevginin yerini hükmetme isteği alır.
B) Diyalektik İdealizm
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
C) Fenomenoloji
D) Yeni Ontoloji A) İnsanlar hiçbir durumda özgürlüklerinden vazgeç-
mezler.
E) Varoluşçuluk
B) Politik toplumlarda yasaya uymak doğal bir zorunlu-
luktur.
C) Doğal bağ ihtiyacın ortadan kalkması durumunda
Çözüm: da devam eder.
Parçadan hareketle, F. Hegel'e göre tüm varlıkların D) İnsanın varlığını koruyabilmesi toplumsal sözleşme
özünde manevi yapıda olan tin vardır. Tin, kendini ta- ile mümkün olur.
nımak için antitezi olan doğaya dönüşmektedir. Ancak E) Politik toplumu aileden ayıran kurallara uyma
bu dönüşüm sürecinde kendini yitirir ve doğayı da dö- zorunluluğunun bulunmasıdır.
nüşüme zorlar. Doğa ve tinin uzlaşması ile sentez du- Çözüm:
rumundaki toplum ortaya çıkmış olur. Tüm bu süreçte
değişimin olduğu tez-antitez ve sentez üçlemesi bizi J. J. Rousseau’nun görüşlerinin yer aldığı parçada ai-
lenin politik toplumların bir örneği olduğu ifade edilmiş,
diyalektiğe götürür. Tinin manevi yapıda olması ise dü- devlet ve aile benzerliği bağlamında filozofun toplumsal
şünce cinsinde olduğunu açıklar. Düşünce cinsindeki sözleşme düşüncesi açıklanmıştır. Buna göre;
tin ise bizi idealizme götürür. Bu durumda Hegel’in var- A) Parçada insanların ancak çıkarları uğruna özgür-
lık görüşü diyalektik idealizm olarak adlandırılır. lüklerinden vazgeçecekleri ifade edilmiştir. Bu nedenle
seçenekte verilen özgürlüklerinden vazgeçmeyecekleri
A) Mantıkçı Pozitivizm: Olguculuk anlamına gelen po-
yargısına ulaşılamaz.
zitivizmin yeniden değerlendirildiği bir görüştür. Deney
ve gözleme dayalı bilginin geçerli olduğunu kabul eder. B) J. J. Rousseau, politik toplumların sözleşme sonu-
cu oluştuğunu ve insanların çıkarlarını korumak adına
B) Diyalektik İdealizm: Sonsuz olan değişimin düşün- yasalara uyduklarını ifade eder. Bu açıdan bakıldığında
ce ile başladığını savunan görüştür. F. Hegel'in diyalek- yasalara ulaşmanın doğal bir zorunluluk olması söz ko-
tik sistemine verilen isimdir. nusu edilemez.
C) Parçada aile içinde kurulan bağın ihtiyacın ortadan
C) Fenomenoloji: Görüngübilim, özbilim anlamına kalkması durumunda çözüleceği ve insanların özgür
gelir. Görünenin de ötesindeki fenomenlerin bilgisinin iradeleri ile yaptıkları seçimlerle birlikteliğin sürdürüle-
doğru olduğunu savunan görüştür. ceği ifade edilmiştir. Doğal bağın çözülmeyeceği yargı-
sı parçada yer alan bu düşüncelerle çelişir.
D) Yeni Ontoloji: Kurucusu olan N. Hartmann'ın varlık
D) Parçada insanın ilk uyacağı yasanın varlığını koru-
katmanları üzerine açıklanan bir görüştür. Ontolojiye
mak olduğu belirtilmiş ve insanın varlığını korumak adı-
yeni bir bakış açısı kazandırmıştır.
na gerek ailede gerekse politik toplumlarda sözleşmeye
uyduğu ifade edilmiştir. Bu ifade seçenekte verilen yar-
E) Varoluşçuluk: Egzistansiyalizm kavramıyla da anılan
gıyla örtüşür. Doğru cevap “D” seçeneğidir.
ve insanı kendinde bir değer olarak ifade eden görüştür.
E) Parçada politik toplumu aileden ayıran özellik olarak
ailede babanın, politik toplumlarda devlet başkanının
sevgiyi göstermelerindeki tutum olarak gösterilmiştir.
Cevap: B
Kurallara uyma zorunluluğu üzerinde durulmamıştır.
Cevap: D
235
235