Page 38 - Seçmeli Psikoloji | 2.Ünite
P. 38
2. ÜNİTE
2.20. BİLİNÇ
KONUYA HAZIRLIK
Duyabilen, konuşabilen, görebilen çok gelişmiş bir robotla insan birbirinden nasıl ayrılır?
Bilinç, kişinin kendisi ve çevresinin, anılarının, düşüncelerinin farkında olması durumudur. Birey, bilinç du-
rumunda dikkatli bir uyanıklık hâlindedir ve çevresindeki uyarıcıları algılayarak onları bilgiye dönüştürebilir. Şu
an bu satırları okuduğunuzu, karnınızın biraz acıktığını ve bulunduğunuz ortamın sıcak olduğunu fark etmeniz
bilinçle ilgilidir.
Bilincin içten ya da dıştan gelen tüm uyarıcıları fark etmesi mümkün değildir. Bu yüzden bilinç bazı uyarıcılara
dikkat ederken bazılarına etmez. Örneğin dışarıdan gelen güzel bir koku, parlak bir ışık dikkat çeker. Bu durumda
bilinç aktif bir şekilde devreye girer. Bilincin dikkat etmediği, pasif kaldığı birçok iç ve dış uyaran da vardır. Bunları
depolamak bilinçaltının işidir.
Bilinçaltı, bilincin yönetmediği eylem ve etkinlikleri belirleyen bölgedir. Soluk alıp vermek, biriyle konuşurken
aynı anda resim çizmek gibi otomatik süreçler bu bölge tarafından yönetilir. Farkına varılmayan, bastırılan ilkel is-
tekler ve korkular da bu alanda bulunur. Bu satırları okurken dikkatinizi çekmeyen birçok uyaran örneğin bir koku
bu alanda depolanır.
Belirli bir anda bilinçte bulunmayan fakat kolaylıkla anımsanıp hemen bilince çağrılabilen anı ve yaşantıların
bulunduğu yer ise bilinç öncesidir. Burası bilinç ile bilinçaltı arasında köprü görevi görür.
Bilinç ile bilinçsizlik kesin bir çizgi ile birbirinden ayrılamaz. Bilincin nerede başlayıp nerede bittiği net değildir.
Bilinçlilik ile bilinçsizlik arasında dikkatli uyanıklık, gevşek uyanıklık vb. birçok bilinçlilik düzeyi vardır. Araba kul-
lanan biri yaptığı işe odaklanmış ve tetiktedir yani dikkatli uyanıklık düzeyindedir. Kişi, arabanın arka koltuğunda
otururken gevşek uyanıklık düzeyindedir çünkü etrafının farkındadır, uyanıktır ancak odaklanmamıştır. Hastalık,
travma, kafaya alınan bir darbe bilinçsizliğe neden olabilir. Tam bilinçsizlik, farkındalığın tamamen kaybolmasına
ve kişinin çevresine tepki vermemesine neden olur.
2.21. DİKKAT
Duyum, algı, öğrenme bellek gibi tüm bilişsel süreçleri etkileyen bir üst süreç olan dikkat, organizmanın bir
uyarıcı üzerine yoğunlaşmasıdır. Dikkat aktif ve pasif olmak üzere ikiye ayrılır.
Aktif (seçici) dikkat, irade ile gerçekleştirilen ve bireyin kendi çabasının ürünü olan dikkattir. Birçok uyarıcının
olduğu gürültülü bir ortamda kişinin, kendi çabası ile dikkatini okuduğu kitaba vermesi aktif dikkate örnektir. Pasif
(irade dışı) dikkat ise dış etkenlerin doğrudan etkisi ile oluşan dikkattir. Sınıfta ders dinleyen öğrencinin dikkatinin
şiddetli gök gürültüsü sesine yönelmesi pasif dikkate örnektir.
Görsel 2.76: Yeşil elmalarin arasinda kirmizi elma hemen dikkat çeker.
İnsan daha önce belirtildiği gibi çevrede bulunan uyarıcı, olay ya da nesnelerin hepsine aynı anda yoğunla-
şamaz. Çevrede bulunan uyarıcılardan, olaylardan ya da nesnelerden bir ya da birkaçını seçerek bunlara dikkat
eder. Hareket, şiddet, ani değişim, zıtlık, tekrar vb. uyarıcının özelliğinden kaynaklanan dış faktörler dikkati etkiler.
Örneğin yeşil elmaların arasındaki kırmızı elma hemen dikkat çeker (Görsel 2.76). Organizmanın kendisinden
kaynaklanan ihtiyaç, ilgi, duygu, meslek, kültür vb. iç faktörler de dikkati etkiler. Örneğin eğitimle ilgili bir haber
bir öğretmenin dikkatini bir mühendise göre daha fazla çeker.
70 PSİKOLOJİNİN TEMEL SÜREÇLERİ