Page 42 - Seçmeli Psikoloji | 2.Ünite
P. 42
2. ÜNİTE
Tutum, nesnelere, kişilere ya da olgulara yönelik genel,
yerleşmiş kanı ve değerlendirmelerdir. Tutum bilişsel, duy-
gusal ve davranışsal olmak üzere üç ögeden oluşur. Örneğin
bir yazarla ilgili kitaplarının beğenildiği ve satıldığı bilgisine
sahip olmak bilişsel ögedir. Yazarın katıldığı bir programı iz-
leyip yazarı sevmek duygusal ögedir. Yazarın kitaplarından
satın almak ise davranışsal ögedir.
Davranışsal öge çoğu zaman duygusal ögenin sonucu
olarak ortaya çıkar ancak olumsuz bilgi ve duygular her
zaman davranışa dönüşmez. Yazarla ilgili olumsuz bilgi ve
duyguya sahip olunmasına rağmen yazarın kitabı satın alı-
nabilir (Görsel 2.81).
Davranışa dönüşmeyen tutumlar gözlenemez. Bir tutu-
mun oluşmasında bazen bu ögelerden biri ya da ikisi diğer-
lerinden daha baskın bir role sahip olur. Örneğin işle ilgili Görsel 2.81: Yazarin kitabini satin almak
tutumların oluşmasında bilişsel öge baskınken aile ile ilgili
tutumların oluşmasında duygusal ögenin baskın olması
beklenir.
Tutumlar değiştirilebilir. Tutum değiştirmede en etkili yöntem iknadır. İkna bireyin düşünce, duygu ve dav-
ranışlarını değiştirmeye yönelik her türlü etkili iletişimi kapsar. Mesajı verenin uzman, sevilen, güvenilir vb. nite-
liklere sahip olması ikna olmayı etkiler. Görsel mesaj yazılı mesajdan daha etkilidir. Mesajın yüz yüze iletilmesi
içeriğinin mesajı alan kişinin tutumuna ters düşüp düşmemesi de ikna olmayı etkiler. Mesajı dinleyenin özellikleri,
kişinin tutumlarına bağlılığı, kendine güveni, zekâsı, kişiliği de ikna olmada etkilidir. Tutum değiştirme ile ikna
birbiriyle bağlantılıdır çünkü tutum değiştirmede bazı ikna edici iletişim teknikleri kullanılır.
Bugün tutum değiştirmede kullanılan en etkili iletişim tekniklerinden biri reklamdır. Bilgilendirici, eğlendirici,
gerçekçi, duygulara hitap eden vb. reklamlar tüketicinin reklamı sevmesini ve o ürünü ya da hizmeti satın almasını
sağlayabilir.
Ön yargı; bir kimse, konu ya da durumla ilgili önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz peşin hükümdür. Ön
yargılar çoğunlukla din, cinsiyet ve milliyet gibi sosyal gruplara yönelik olarak gelişir. Küçük yaşlarda oluşmaya
başlayan ön yargılar, daha sonra çeşitli sosyal grupların ve kitle iletişim araçlarının etkisi ile pekişebilir.
“Yüksek puanla öğrenci kabul eden üniversitelerden mezun olanlar iş hayatında başarılı olur. Düşük puanlı
üniversitelerden mezun olanlar başarılı olamaz.” ön yargısına sahip bir işveren, iş başvurusu yapanların gerçek
donanımlarını göz ardı edip yanlış bir karar verebilir.
Ön yargının hedefi olan bireyler ya da gruplar, bir süre sonra çevrelerinin kendileri ile ilgili beklentilerine uygun
davranmaya başlarlar. Bu duruma sosyal psikolojide “kendini gerçekleştiren kehanet” denir. Aslında bir gerçekliği
olmayan sadece insanların zihninde var olan birtakım ön yargılar, bazı sosyal sınıf üyelerinin potansiyellerini gös-
termelerine ya da keşfetmelerine engel olur. Kadınlar tamir işinden anlamaz ya da erkekler yemek yapamaz gibi
bir kehanet, aslında bu konuda çok yetenekli olan bireylerin engellenmesine neden olur. İlginç olan ise bir erkeğin
çok iyi bir aşçı, bir kadının çok iyi bir tamirci olması için gerçekte bir engelin olmamasıdır.
SINIF DIŞI ETKİNLİK 3
Öncelikle sınıfla birlikte reklamını ya da kampanyasını tasarlayacağınız bir ürün belirleyiniz. Daha
sonra beş kişilik gönüllü bir grup oluşturunuz. Sınıfın geri kalanının kamuoyu olduğunu ve kamuoyu
rolünü üstlenen arkadaşlarınızın da bu ürüne karşı olumsuz tutumlarının olduğunu varsayınız. Örneğin
kamuoyu bu ürünün kalitesiz ve pahalı olduğunu düşünmekte, bu ürünü sevmemekte ve satın alma-
maktadır.
Beş kişilik reklamcı grubu olarak bu olumsuz tutumların değişmesi için afiş, reklam, konuşma
vb. gibi ne tür teknikler kullanacağınıza karar verip iki gün boyunca hazırlık yapınız. Sonraki iki gün
yaptığınız çalışmaları uygun zamanlarda ve şekillerde kamuoyu olarak seçilen gruba sununuz. Örneğin
74 PSİKOLOJİNİN TEMEL SÜREÇLERİ