Page 106 - Sanat Tarihi -12
P. 106

3.          İLK ÇAĞ’DA DOĞU AKDENİZ HAVZASI UYGARLIKLARI VE BİZANS
             ÜNİTE




                                              Romalı mimarların önemli eserlerinden  biri de askerî başarıların anısına
                                           inşa edilen zafer taklarıdır. Ana  caddelerin  başlangıçlarında  veya  forum-
                                           larda  yer  alan,  Roma'nın  askerî  ve  siyasi  gücünü  yansıtan  bu  anıtların
                                           büyük  çoğunluğu  günümüze  ulaşmamıştır.  İmparatorlar,  komutanlar  ve
                                           senato  tarafından genellikle üç kemerli olarak yaptırılan bu anıtların üzerin-
                                           deki  heykel  ve  kabartmalar  çok  ihtişamlıdır.  Başkent  Roma’da  tahta
                                           çıkmış  hemen  hemen  bütün  imparatorlar  için  zafer  takları  yapılmıştır.
                                           “Tiberius Zafer Takı” en güzel örneklerden biridir. Roma mimarlığında
                                           görülen yapı türleri bu örneklerle sınırlı değildir. Sütunlu cadde, çeşme
                                           binası, kütüphane, toplantı salonları ve umumi tuvalet gibi idari ve sosyal
                                           işlevli olanlar dışında, yollar, köprüler, limanlar ve kanalizasyon sistemleri
                                           gibi bayındırlık yapıları da yaygın olarak inşa edilmiştir. Roma mimarlığının
                                           karakteristik özelliklerinden biri de zengin mimari süslemeleridir. Korint
                                              nizamı,  İmparatorluk  genelinde  en  sık  tercih  edilen  yapısal  düzen
                                               olmuştur.  Bunun  nedeni  Korint  nizamının  Dor  ve  İyon  gibi  diğer
                                               klasik düzenlere oranla süsleme açısından daha gösterişli ve yenilik-
                                               lere çok daha açık olmasıdır.


                                                          Heykel ve Kabartma Sanatı

                                                             Pişmiş  topraktan  yapılmış Apollon  Heykeli  ile  Roma
                                                        kentinin  kuruluş  efsanesinin  tasvir  edildiği,  dişi  kurt
                                                         tarafından emzirilen Romus ve Romulus’un bronz heykeli

                Görsel 3.110                              Roma heykel sanatının ilk örnekleri arasında gösterilebilir.
                Augustus’un                                 MÖ  2.  yüzyılda  Yunanistan’ın  Roma  topraklarına
                 “Primaporta”
                heykeli                                      katılması  ile  Yunan  heykelleri  Roma  heykeltıraş-
                                                             lığına da esin kaynağı olmuştur. Komutanların yanı
                                                             sıra zengin ve soylu sınıfa mensup Romalılar Yunan
                                                              kentlerinden  savaş  ganimeti  olarak  getirdikleri
                                                              heykelleri, kendi konutlarında ve kamu binalarında
                                                              sergilemişlerdir.  Zamanla  Yunan  heykeltıraşlar,
                                                              başkent  Roma'daki  heykellerin  yapımında  görev
                                                              almışlardır.  İmparatorluk  idaresi  ile  birlikte  heykel
                                                             ve  kabartma  sanatı,  Akdeniz  Dünyası'nda  egemen
                                                             olmak isteyen imparatorluğun resmî propaganda aracı
                                                            olmuştur.  Tanrısallaştırılan  imparator  heykelleri,  özel-
                                                            likle eyaletlerde yaşayan ve idarecilerini görme imkânı
                                                           bulunmayan vatandaşların otoriteyle olan bağını güçlen-
                                                           diren  ve  imparatorluğun  gücünü  hatırlatan  önemli  bir
                                                          unsur olmuştur. Augustus’un “Primaporta” adlı heykelinde
                                                         bu eğilimin izleri görülmektedir (Görsel 3.110). Heykelin ilk
                                                       bakışta, bir tanrıyı mı, yoksa bir insanı mı betimlediği belli
                                                     değildir. Yüz ve duruş tanrısallaştırılmış bir idareciyi gösterir.
                                                       Askerî elbiseleri ile Augustus, savaş alanlarından zaferlerle
                                                         dönen güçlü bir komutandır. Zırhında, Partlı ve Romalı
                                                          asker  kabartması  ile  Partlara  karşı  kazandığı  zafer
                                                          yansıtılmıştır.




            106
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111