Page 12 - Tarih 10 - Ünite 4
P. 12
BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI MEDENİYETİ
Medreselerde Eğitim Nasıldı?
Osmanlı medreselerinin en büyüklerinde bile talebe sayısı
20’ye ulaşmazdı. Eğitim faaliyetleri seviyeye göre yürütülür
ve kitap geçme esas alınırdı. Öğretim süresi öğrencinin ders
ve imtihanları verme durumuna bağlıydı. Bugünkü gibi sınıf
geçmeye göre düzenlenmemişti. Dersler sık sık tekrarlanır ve
karşılıklı münakaşalarla işlenir, yöntemin esası ezberciliğe
dayanırdı. Belirtilen dersleri alan ve sınavları başarı ile veren
öğrencilere icazetname denilen diploma verilirdi (Ünal, 1998, ÖRNEK METİN
s.100’den düzenlenmiştir).
Fatih, ilmiye sınıfında hem teşkilat ve eğitim hem de anlayış açı-
sından önemli değişiklikler yapmıştır. Bu dönemde müspet ilimler
ve felsefi yaklaşımlar ön plana çıkmıştır. Birçok Latince eser Türk-
çe’ye çevrilmiş özellikle tıp, matematik ve astronomi alanlarında
yeni eserler yazılmıştır. Dinî ve felsefi konulara ilgi duyan Fatih,
ulema ile yakın ilişkiler kurmuş, birçok ilmî konunun tartışılmasını
teşvik etmiştir. Bunun sonucu olarak Türk dünyasının önemli bilim
insanları ya da onların yetiştirdiği kişilerden Akşemseddin ve Ali
Kuşçu gibi alimler Fatih’in yanında yer almıştır.
Akşemseddin (?-1459)
Asıl adı Şemseddin Mehmet olan Akşemseddin (Görsel 4.11),
Şam’da doğmuştur. Teni beyaz olduğundan Akşemseddin ola-
rak meşhur olmuştur. Akşemseddin Türk siyasi ve ilim tarihinde
önemli bir yere sahiptir. II. Mehmet’in İstanbul’u kuşatması sıra-
sında, padişahın ve ordunun manevi gücünün yükseltilmesine
yardımcı olan Akşemseddin, fetihten sonra Ayasofya’da kılınan ilk
cuma namazında hutbeyi okumuştur. Akşemseddin, Sahn-ı Seman
medreseleri yapılıncaya kadar medrese olarak kullanılan Zeyrek
Camisi’nde ders vermiştir.
Hastalıkların nedenlerini açıklayan Akşemseddin’e göre hastalıklar,
kalıtımsal olan ve mikrop yoluyla geçen şeklinde ikiye ayrılmış-
tır. Böylece Akşemseddin, mikroptan haber vermesi bakımından
Louis Pasteur (Pastör) ve Robert Koch (Rabırt Koh) gibi bilginlerin Görsel 4.11
öncüsü olmuştur. Akşemseddin (Temsilî)
Ali Kuşçu (?-1474)
Ünlü Türk sultanı ve bilim adamı Uluğ Bey’in “Doğancı Başısı”
olduğu için ailesi “Kuşçu” lakabıyla tanınıyordu. Küçük yaştan
itibaren matematik ve gök bilimine ilgi duyan Ali Kuşçu, Semer-
kand’da devrin en büyük bilim adamları olan Kadızâde-i Rumî,
Gıyâseddin Cemşîd el Kâşî ve Uluğ Bey’den matematik ve gök
bilimi dersleri aldı.
Ali Kuşçu’yla beraber İstanbul medreselerinde, özellikle gök bi-
limi ve matematik alanında büyük gelişmeler başlamıştır. Onun
etkisiyle Fatih, medreselerin vakfiyelerinde değişiklik yapmış ve
müderrislere naklî ilimlerin yanında akli ilimlerde de uzman ol-
ma zorunluluğu getirmiştir. İstanbul’un ünlü bilim insanları da Ali
107