Page 11 - Tarih 10 - Ünite 4
P. 11
4. ÜNİTE
Osmanlı müderrisleri akli ilimlerden özellikle mantık ve matema-
tiğe önem vermiştir. Osmanlılarda iyi kadı olmanın yolu matematik
ve astronomi gibi bilimleri de bilmekten geçmiştir.
Medreseler; Osmanlı Devleti’nde âlimlerin yetiştirildiği, bilginin
üretildiği yerdir. Orhan Bey’den itibaren diğer padişahlar da Bursa
ve Edirne’de çeşitli medreseler yaptırmıştır. Medreseler, müder-
rislerinin yevmiyelerine göre 20’li, 40’lı, 60’lı medreseler şeklinde
derecelendirilmiştir. Medresenin derecesi yükseldikçe müderrisin
geliri de artış göstermiştir. En yüksek dereceli medrese Fatih’in
yaptırdığı Sahn-ı Seman Medreseleriydi. Daha sonra Kanuni Sul-
tan Süleyman, Sahn-ı Seman Medreseleri ile aynı dereceye sahip
Süleymaniye Medreselerini yaptırmıştır. Fatih ve Kanuni Dönemi’n-
de medreseler geliştirilerek alt bölümler oluşturulmuş ve hadis
araştırmaları için Darülhadis, tıp eğitimi için Darüttıp, Kur’an’ın
okunması ve ezberlenmesi için Darülkurra gibi ihtisas medrese-
leri kurulmuştur.
Sahn-ı Seman Medreseleri, Fatih Camisi’nin etrafında sekiz
yüksek medrese ve bu medreselerin arkasında “Tetimme”
adıyla bilinen sekiz küçük medreseden oluşmaktaydı. Fatih
Camisi’nin etrafındaki bu on altı medresenin yanında bir de
Sıbyan Mektebi kurulmuştur. Medreseler, talebelerin eğitim
ve öğretimi yanında yeme-içme ve barınma ihtiyaçlarının da
BİLİYOR MUSUNUZ? karşılandığı, vakıflar tarafından desteklenen yatılı bir okul
şeklinde hizmet vermiştir.
Görsel 4.10
Tekkede Dervişler (Temsilî) Osmanlı Devleti’nde cami ve kütüphanelerde de medrese eğitimine
benzer bir eğitim verilmiştir. Medrese eğitiminden farklı olarak
daha çok halkın din eğitimini ve mensuplarının nefs terbiyesini
esas alan tekke ve zaviyeler, eğitim ve bilgi üretiminin yapıldığı
diğer kurumlardır.Osmanlı sultanları tasavvuf mensuplarına karşı
oldukça müsamahakâr davranmıştır. Öyle ki tekkedeki derviş (Gör-
sel 4.10) ve arifler, ilmiye sınıfından kabul edilmiş ve bunlara da
yevmiye ödenmiştir. Devletin tekke ve zaviyelere olumlu yaklaşımı
tek taraflı olmamıştır. Dervişler ve arifler de nüfuzlarını devletin
ilerlemesi yönünde kullanmıştır.
106