Page 26 - Tarih 11 | 1.Ünite
P. 26
1. ÜNİTE
sebep kalyon kullanmanın ayrı bir maharet istemesi ve Osmanlı
kalyonlarında görevli mürettebatın tecrübesiz olmasıdır. Venedik’le
yapılan deniz savaşlarında Osmanlılar, pek çok kalyon kaybetme-
sine rağmen her yıl yenilerini inşa etmeye devam etmiştir.
Osmanlı Devleti’nde özellikle Cezayirli denizciler, XVII. yüz-
yıl başlarında Cezayir Limanı’na gelen Hollandalı ve İngiliz
korsanların kalyonlarını örnek almaya başladı. Girit Seferi
nedeniyle 1654’te İstanbul’a gelen Trablusgarp kalyonlar
kaptanı, emrindeki on dört topçuyu Osmanlı donanmasına
vererek Osmanlı topçularının eğitilmesini sağladı.
BİLİYOR MUSUNUZ? İdris Bostan, Beylikten İmparatorluğa Osmanlı Denizciliği,
s.192’den düzenlenmiştir.
Osmanlı’da, kalyonculuğun geliştirilmesinin etkisiyle 1685-1699
yılları arasındaki deniz savaşlarında başarılar elde edilse de kara-
da Karlofça Antlaşması’yla sonuçlanan mağlubiyetler yaşanmıştı.
Osmanlı donanması, Karlofça Antlaşması’yla Venedik’e verilen
Mora’nın, 1718 Pasarofça Antlaşması’yla geri alınmasında önemli
rol oynamıştı. 1717’de Venediklilerle yapılan üç deniz savaşını da
Osmanlılar kazanmıştı. Venedik karşısında alınan galibiyetlerle
kadırgadan kalyona geçişteki yeni yapılanmanın etkisi görülmüş-
tü. Kalyonculuğun gelişmesiyle Osmanlı donanması, 1770 Çeşme
yenilgisine kadar Akdeniz hâkimiyetini elinde tutmuştu.
1700 İstanbul Anlaşması’yla Azak Kalesi’ni ele geçirerek ilk defa
Karadeniz’e çıkma fırsatı bulan Rusya, Osmanlıların Karade-
niz’deki varlığı için tehdit oluşturuyordu. 1711’de Prut Savaşı’nın
kazanılması ve Osmanlı donanmasının Karadeniz’deki faaliyetleri
sonucunda Azak, yeniden geri alındı.
Rusya’nın Osmanlı toprakları üzerindeki emelleri ve saldırgan
politikalarının sonucunda 1768-1774 yılları arasındaki savaşta
Ruslara ait bir donanma Baltık Denizi’nden yola çıkarak İngilizlerin
yardımıyla Akdeniz’e geldi. İlk çatışmalardan sonra Çeşme
Limanı’na çekilen Osmanlı donanması, ani bir saldırı ile Rus
donanması tarafından yakıldı. Böylece Osmanlı donanması,
Çeşme’de tarihinin ikinci büyük yenilgisini aldı.
Çeşme Baskını’ndan sonra 1774-1789 arasında özellikle gemi
Görsel 1.29
Gazi Hasan Paşa heykeli inşasında önemli gelişmeler yaşandı. Sultan III. Mustafa, çağdaş
(İzmir) bilgilerle donatılmış deniz subayı yetiştirilmesi konusunda hare-
kete geçti. Bu nedenle Baron de Tott (Baron dö Tot) isimli Fransız
mühendis, donanmayı iyileştirme çalışmalarında görevlendirildi.
Ayrıca Cezayirli Gazi Hasan Paşa (Görsel 1.29) tarafından, 1773
tarihinde, “Tersane Hendesehanesi” adıyla bugünkü Deniz Harp
Okulunun temeli atıldı.
XVIII. yüzyılın son çeyreğine kadar yabancı devlet gemilerine
kapalı bir Türk gölü olarak kalan ve özel istisnalar dışında
yabancı gemilerin çıkmasına izin verilmeyen Karadeniz, 1774
BİLİYOR MUSUNUZ? Küçük Kaynarca Antlaşması ile ilk defa Rus gemilerinin kul-
lanımına açılmıştır.
34