Page 11 - Tarih 9 | 4.Ünite
P. 11

İLK VE ORTA ÇAĞLARDA TÜRK DÜNYASI



















               Gücün Maddi ve Temel Kaynakları                                                  Görsel 4.6
                                                                                              Altay Dağları
               Orta Asya; Gobi, Taklamakan, Karakum gibi çöllerden, geniş
               bozkırlardan ve ıssız düzlüklerden oluşmuştur. Ayrıca büyük
               bir bölümü kapalı havza olan Orta Asya’da yer yer yüksekliği
               7 000 m’yi aşan sıradağlar, büyük çukurlar ve göller yer al-
               mıştır (Görsel 4.6). Bu coğrafi bölgedeki bozkırların kışı çok
               soğuk ve kar fırtınalı, yazı ise genellikle sıcak ve kuraktır. Ya-
               zın ara sıra şiddetli sağanaklar olsa bile yaşanan bu kuraklığı
               gideremezdi.

               Bozkırın bu sert yapısı, bölgede yaşa-
               yan kavimleri etkilemiş ve konar-gö-
               çer hayat tarzının ortaya çıkmasını
               sağlamıştır. Bozkır, adaların ve vaha-
               ların dışında insanlara kalıcı bir yerleş-
               me ve dinlenme imkânı tanımamıştır.
               Konar-göçerler, ulaşımda ve göçlerde
               atı kullanarak bu zorlu koşulların üs-
               tesinden gelmiştir (Görsel 4.7). Bu-
               nunla birlikte bozkırın atlı göçebeleri,
                                                                                                Görsel 4.7
               çabucak organize olabilen savaşçı bir toplum yapısına sahip-                  Bozkırda atlar
               tir. Esasen bozkır tarihi, en güzel otlakları ele geçirmek için
               mücadele eden ve bazı hâllerde gezinmeleri asırlar süren
               hayvan sürülerini yaylak ve kışlak arasında getirip götüren
               Türk kavimlerinin tarihinden ibarettir.


                 Mete Han’ın Mektubu
                 Mete Han, MÖ 187 tarihinde Çin imparatoriçesine yazdığı mek-
                 tubun bir yerinde kendi hayatının ilk dönemiyle ilgili olarak
                 şöyle demiştir: “Irmaklar ve göller arasında doğdum, geniş
                 yaylalarda sığırlar ve atlar arasında büyüdüm, kendimi sık sık
                 sınır boylarında buldum.” Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere
                 Mete Han, geniş yaylalarda yaşayan, hayvancılıkla geçinen
                 ve akıncılık yapan konar-göçer bir topluluğun çocuğudur. Bu
                 ifade de konar-göçer hayatın temel unsurları ve faaliyetleri
                 birer birer sayılmıştır. Bunlar; ırmaklar, göller, geniş yaylalar,
                 hayvanlar ve eski Türk hayatında önemli bir yer tutan akınlardır.
                 İşte Mete Han’ın hayatına hâkim olan ve onun yetişmesinde
                 rol oynayan bu unsurlar ve faaliyetlerdir. Daha doğrusu Mete
                 Han’ın hayatını; içinde yaşadığı tabiat, hayvancılık ve akıncılık   ÖRNEK METİN
                 belirlemiştir (Koca, 2002, s.687-708’den düzenlenmiştir).



                                                                                                          97
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16