Page 15 - Tarih 9 | 4.Ünite
P. 15
İLK VE ORTA ÇAĞLARDA TÜRK DÜNYASI
Bu yüzden kurultay kararlarının uygulanmasını sağlamak ve
takip etmek için buyruklardan (bakan) oluşan bir ayukıya
(hükûmet) ihtiyaç duyulmuştur. Çin kaynaklarında Hun, Kök
Türk ve Uygur Devletleri’nde görülen bu hükümet sistemin-
den sıkça bahsedilmiştir. Yine Çin kaynaklarına göre Kök
Türk hükûmeti dokuz bakandan oluşmaktadır. Dolayısıyla ilk
Türk devletlerinde, kurultay (yasama) ve hükûmet (yürütme)
birbirlerinden ayrı kurumlardır. Fakat halktan ve yönetimden
birinci derecede sorumlu olan kağandır. Kurultayı toplantıya
çağırma, töre değişikliğini teklif etme, aygucıyı tayin etme,
yargıya başkanlık etme görevleri kağana aittir.
II. Kök Türk Hükümdarı Bilge Kağan’ın, Çinlilerin etkisinde
kalarak Budistleşme isteği, Türklerin yaşam tarzına uymadığı
gerekçesiyle kurultay tarafından reddedilmiştir. BİLİYOR MUSUNUZ?
İlk Türk devletlerinde ülkenin yönetimi, Hunlar-
dan itibaren devlet yönetiminde kolaylık sağla-
mak amacıyla doğu ve batı olmak üzere ikiye
ayrılmıştır. İkili teşkilatlanma denilen bu sis-
temde, daima bir tarafın hâkimiyet üstünlüğü
tanınmıştır. Buna göre kağan, doğuda oturur-
ken batının yönetimi hükümdar ailesinden ön-
de gelen bir kişiye, genelde kağanın kardeşine
bırakmıştır. Batı’daki yabgu unvanlı yönetici,
Doğu’daki kağana bağlı olarak töre hükümleri-
ni yürütmüştür. Örneğin Mukan Kağan (Görsel
4.13), bütün Kök Türk Devleti’nin hükümdarı
olmakla beraber daha çok devletin doğu kıs-
mıyla ilgilenmiştir. Batı kısmını ise devletin ku-
ruluşundan itibaren İstemi Yabgu idare etmiştir.
Yabgu unvanını taşıyan İstemi, bütün icraatını
doğudaki kağanlık adına yapmıştır. Fakat yabgu Görsel 4.13
karar ve icraatında tamamen serbesttir. Tıpkı Mukan Kağan (Temsilî)
bir devlet başkanı gibi o da elçiler göndermiş, kabul etmiş
ve başka devletlerle anlaşmalar yapmıştır. Örneğin İstemi
Yabgu, Doğu Roma İmparatorluğu’na elçiler göndermiş ve
gelen elçileri kabul etmiştir.
İkili devlet teşkilatının, Türk siyasi hayatına etkileri neler TARTIŞALIM
olabilir?
Türk kağanını kut yani siyasi iktidar ile donatan Gök Tengri,
ona iktisadi güç anlamına gelen “ülüş” bağışlamıştır. Ülüş,
Türkçe “üleşmek” fiilinden çıkmış bir isim olup “pay, hisse,
nasip, kısmet” anlamına gelmektedir. Tanrı, “ülüş” bağışı ile
Türk ülkesinde bolluk ve bereketi artırmıştır. Türk kağanı da
bu gücü halkın lehinde kullanarak elde ettiği maddi varlığı
adil bir şekilde halka dağıtmıştır.
101