Page 9 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 1.Ünite
P. 9

GİRİŞ





                   YAZARIN BİYOGRAFİSİ


                   BİLAL KEMİKLİ (1965-... ): Sivas’ta doğdu. Lisans eğitimini Ankara Üni-
                versitesi İlahiyat Fakültesi’nde tamamladı. 1998’de doktor, 2002’de doçent
                oldu ve 2008’de profesörlüğe yükseldi. Ankara, Yüzüncü Yıl ve Süleyman
                Demirel üniversitelerinde görev yaptı. Hâlen Uludağ Üniversitesi İlâhiyat
                Fakültesinde Türk-İslam Edebiyatı Anabilim Dalında görevli olan Prof. Dr.
                Kemikli’nin Türk İslam Edebiyatı, tasavvuf gibi alanlarda birçok çalışması
                oldu. Sufi Aşk ve Ölüm, Türk İslam Edebiyatına Giriş, Ramazan Güzellemeleri
                eserlerinden bazılarıdır.







                DİL BİLGİSİ

              1.  Metinden alınan “Böylece dindar kişi, kutsal kitabı okurken edebî bir bilince ve dil zevkine de ula-
                 şır.” cümlesinde altı çizili kelimeler ünlüyle başlayan ek aldıklarında kelimenin sonundaki sert ün-
                 süzler yumuşamıştır. Siz de okuduğunuz metinden buna benzer örnekler bulunuz. Bulduğunuz
                 örneklerin altını çiziniz.
              2.  Okuduğunuz metinden alınan “Nitekim Türkler, İslamlaşma sürecinde tabii bir kültür değişimi
                 yaşamış, yeni bir estetik anlayış içerisinde kendilerini bulmuşlardır.” cümlesinde virgüllerin aynı
                 amaçla kullanılıp kullanılmadığını açıklayınız.





                 SIRA SİZDE

                 Aşağıdaki parçalardan hareketle edebiyatın tarih ve dinle olan ilişkisiyle ilgili çıkarımlarda bu-
              lununuz.



                                          Bağdat’ın kapısın Genç Osman açtı,
                                          Düşmanın cümlesi önünden kaçtı,
                                          Kelle koltuğunda üç gün savaştı,
                                          Allah Allah deyip geçer Genç Osman...
                                                                   Kayıkçı Kul Mustafa




                     Bu yıl bağa daha erken çıkmalıydılar. Geç kalmanın, şehirde lüzumsuz yere biraz daha oya-
                  lanmanın hiçbir yararı yoktu. Evet, en iyisi erken gidip geç dönmekti. Üstelik bağları şehre yakın
                  olanlar için, geç kalmak iyice anlamsızdı. Zaten buna da oldukça geç kalınmıştı. Oğlan askerliğini
                  bitirmişti. İyi kötü bir işi, bir zanaatı vardı elinde. Sonra bu yıl biraz çeltik de düşünülebilirdi. Su
                  durumu bıldırki gibi değildi. Kış karlı geçmişti. Allah dilerse iyi olurdu. Mahmut Efendi bile bu
                  yılki ürüne ilk kez “kulak asma” dememiş, “Allaha şükür” demişti. Denenmeye değerdi.

                                                                            Rasim Özdenören, Gül Yetiştiren Adam








                                                                                                           19
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14