Page 150 - Uluslararası İlişkiler
P. 150

ÜNİTE
         7     TÜRKİYE'NİN DIŞ POLİTİKASI

                     5. Türkiye-Balkanlar İlişkileri
                     Doğu Bloku’nun dağılması ve Yugoslavya’nın parçalanmasından sonra Türk ve Müslüman halkla-
               rın yaşadığı Balkan coğrafyasında, Türkiye 1990’lı yılların başında aktif bir dış politika izlemiştir.
                     Türkiye, Bosna’daki iç savaşta (Görsel 7.44) siyasi ve askerî açıdan Müslümanları desteklemiş,
               Boşnaklara yönelik saldırıların durdurulması için BM, NATO, AGİT, İKÖ ve Avrupa Konseyi gibi uluslara-
               rası örgütler nezdinde girişimlerde bulunmuştur.
                     Sırp güçlerinin Kosova’da Arnavutlara karşı etnik temizlik harekâtına girişmesi üzerine bu bölge-
               den Arnavutluk ve Karadağ’a mülteci akını başlamıştır. Kosova’da yaşanan bu soruna kayıtsız kalama-
               yan Türkiye, 18 bin mülteciyi kabul etmiş ve NATO’nun Mart 1999’da Yugoslav hedef erine karşı baş-
               lattığı operasyonlara katılmıştır. Ayrıca Kosova’daki barış gücüne de asker göndermiştir (Görsel 7.45).






























                   Görsel 7.44 Bosna İç Savaşı, 1992-1995         Görsel 7.45 Kosova’da Türk Barış Gücü


                     6. Türkiye-Yunanistan İlişkileri
                     Türkiye ile Yunanistan ilişkilerindeki sorunlar, Soğuk Savaş sonrası dönemde de devam etmiştir.
               1997 yılında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB aday ülkesi ilan edilmesi ile ilişkiler yeni bir boyut ka-
               zanmıştır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin 2004 yılında AB’ye tam üye olmasıyla bu konu, Türk-Yunan
               sorunu olmaktan çıkmış, Türkiye ile AB arasında bir sorun hâline gelmiştir.
                     Ege sorunlarına bağlı olarak Ocak 1996’da yaşanan Kardak Krizi, Türk-Yunan ilişkilerindeki ger-
               ginliğin göstergesidir. Bodrum açıklarındaki Kardak Kayalıkları’nda karaya oturan bir gemiye Türkiye’nin
               kurtarma girişiminde bulunmasıyla başlayan sorun, kayalıkların egemenliği konusunda anlaşma sağla-
               namaması nedeniyle diplomatik bir krize dönüşmüştür. ABD Başkanı Bill Clinton’ın (Bil Kılintın) devreye
               girmesiyle muhtemel bir çatışmanın eşiğinden dönülmüştür.
                     Bu dönemde Türkiye’ye karşı çevreleme stratejisi izleyen Yunanistan; bu amaçla İran, Ermenis-
               tan ve Suriye ile antlaşmalar imzalamıştır. Bunun yanı sıra bölücü terör örgütünün Yunan topraklarında
               faaliyetlerine göz yummuştur. Bu bağlamda PKK terör örgütü elebaşının Kenya’da Yunan Büyükelçili-
               ğinde kaldığının hatta Güney Kıbrıs Rum Yönetimi pasaportuyla dolaştığının ortaya çıkması, iki ülke
               arasında krize neden olmuştur.
                     1999’da iki ülkede yaşanan depremlerde taraf arın birbirine destek vermesi ile ilişkilerde olumlu
               bir süreç başlamıştır. Ayrıca Yunan Hükûmeti, 1999 Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’nin AB adaylığına onay
               vererek Türkiye’nin üyeliğine karşı olmadığını göstermiştir.
                     17 Ağustos 1999 depreminin ardından başlayan yumuşama dönemine rağmen Türk-Yunan iliş-
               kilerinde sorunlar devam etmektedir. Yunanistan, başta kıta sahanlığı olmak üzere, Türkiye’deki Rum
               azınlık ve Heybeliada Ruhban Okulunun açılması gibi sorunları, Türkiye’nin AB üyelik sürecinde kullan-
               ma gayreti içindedir. Öte yandan Batı Trakya’daki Türk azınlığın Türk ismini kullanma ve kendi müftüle-
               rini seçebilme haklarının iadesi konusunda Yunanistan’ın ciddi bir adımı olmamıştır.

                                                           150
   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155