Page 41 - Uluslararası İlişkiler
P. 41
ÜNİTE
ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN TARİHSEL GELİŞİMİ 3
B. ORTA ÇAĞ’DA ULUSLARARASI İLİŞKİLER
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
Kavimler Göçü’nün feodalite (derebeylik) sisteminin ortaya çıkmasındaki etkileri sizce nelerdir?
ANAHTAR SÖZCÜKLER
feodalite, hiyerarşi, Papa
1. Genel Özellikler
İlk Çağ’daki egemenlik anlayışı, Orta Çağ’a gelindiğinde dinî doktrinlere uyarlanarak devam et-
tirilmiştir. Devlet yönetiminin, sosyal ve kültürel hayatın kutsallarla açıklandığı Orta Çağ’da dış politika
anlayışı da kutsal değerlere dayandırılmıştır. Bu dönem boyunca iki evrensel din ve bunların kendi
içlerindeki ayrışmaları, uluslararası ilişkileri belirlemiştir. Ayrıca dış politika anlayışlarında Hristiyan dün-
yası ile İslam dünyası arasında önemli benzerlikler ortaya çıkmıştır. Orta Çağ’da yaygın olan çoğul
toplumsal birimlerin karşılıklı ilişkileri ilk çağlardakinin aksine hiyerarşik ve dikey bir görünümdedir. Diğer
bir temel özellik ise Orta Çağ’da devlet türü olarak imparatorluklar görülse de ilk çağlardakine benzer
şehir devletlerinin de varlığını sürdürmesidir. Orta Çağ’ın son dönemlerinde hem şehir devletlerinin hem
imparatorlukların hem de yeni oluşmaya başlayan modern ulus devletlerin varlığı görülür. Bu anlamda
uluslararası ilişkilerin gelişiminde Orta Çağ, İlk Çağ ile Modern Çağ arasında bir geçiş dönemidir ve
kısmen her iki dönemin de özelliklerini taşımaktadır.
2. Orta Çağ’da Uluslararası İlişkilerin Niteliği
Orta Çağ’ın uluslararası ilişkiler anlayışını, Hristiyan ve İslam dünyasında uluslararası ilişkiler
olmak üzere iki grupta incelemek mümkündür.
Hristiyan dünyasında Batı’da Roma İmparatorluğu’nun çöküşü, yeni bir emperyal dönemin başla-
masına neden olmuştur. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu adını taşıyan siyasi oluşum, Roma İmpa-
ratorluğu kadar merkezîleşmemişti. Avrupa’nın birçok bölgesinde bir hiyerarşi içinde birbirine bağlanmış
feodal yöneticiler ve yönetim birimleri bulunuyordu. Öte yandan Orta Çağ Avrupası’nın emperyal sistemi
iki başlıydı: Bir yanda dünyevi otoriteyi temsil eden imparator diğer yanda ilahi otoritenin temsilcisi Papa
bulunmaktaydı (Görsel 3.6). Hem imparator hem papa hem de feodal yöneticiler kendilerini tek ve bütün
bir “Hristiyan Ülkesi”nin parçası olarak görüyorlardı. Orta Çağ’da Avrupa’daki uluslararası ilişkiler algısı
işte bu kavram üzerine kuruluyordu.
Görsel 3.6 Papalık (Vatikan) Görsel 3.7 Haçlı Seferleri’nin düzenlenmesinde
Klermont Konsülü (1095) etkili olmuştur.
41