Page 155 - Felsefe 10
P. 155

CEVAP ANAHTARLARI                                                                 FELSEFE 10
                                                                                              Kavram Öğretimi

                                                           3.  İyi temellendirilmiş bir felsefi düşünce; tutarlıdır, sistemlidir,
             Çalışma No.: 41                                  sadedir, açık seçiktir, akılcıdır ve mantıksal bütünlüğe sahiptir.
            1.  I.  Felsefi  anlamda  değil,  kişiye  yakışmayan  davranış/tavır
                  anlamında kullanılmıştır.                Çalışma No.: 44
                II.  Varlığa ait bir özellik dile getirilmiştir. Bu özellik gerçek-
                  likle uyuştuğu için burada felsefi anlamda doğruluktan söz   1.  Dil,  hem  düşüncelerimizi  inşa  eden  hem  de  bu  düşünceleri
                  edilmektedir.                               başkalarına iletmek için gerekli olan semboller dizgesidir.
                III. Felsefede  bir  bilginin  doğruluğundan  söz  edebilmemiz
                  için çelişki içermemesi gerekir. Bu nedenle bu ifadede fel-  2.  Dil ve düşünce arasında karşılıklı bir ilişki vardır. Dil, duygu
                  sefi doğruluk vardır.                       ve düşüncelerimizin dışa vurumunun yanında düşüncelerimi-
                IV. Burada felsefede en sık kullanılan şekliyle “doğruluk” ta-  zin şekillenmesini ve gelişmesini de etkiler. Düşünülen şey,
                                                              dilin  etkisi  altında  tekrar  tekrar  biçimlenir.  Benzer  şekilde,
                  nımı yapılmıştır.                           dilin gelişimi de düşünceyle gerçekleşir. Düşünce geliştikçe
                V.  Burada günlük yaşamda kullandığımız şekliyle bir şeyin   yeni kavramlar ve onlara bağlı anlamlar oluşur ve dil, bu du-
                  doğru olma durumundan söz edilmiştir.       rumu zenginleştirir.
            2.  Olası cevaplar:                            3.  Örneğin "yüz" kavramını ele alalım. Türkçede "yüz" ifadesi
                Emin  olabiliriz.  Örneğin  “Bir  üçgenin  iç  açılarının  toplamı   "surat",  "sayısal  değer",  "suda  yüzme  eylemi",  "emir  kipi",
                360 derecedir.” Bu ifade bilimsel olarak kanıtlanmış bir bil-  "fon" gibi birçok manaya gelir. Salt manada "yüz" ifadesini
                gidir ve doğrudur. Bu gibi bilimsel kanıtlamalar sonucu elde   kullandığımızda  kastedilen  anlam,  her  insan  için  farklılaşır.
                edilen bilgilerin doğruluğundan emin olabiliriz.  Ancak bahsettiğimiz eylem ve olgular için farklı kavramlar
                Varlığa  ait  bir  özelliği  dile  getirdiğimizde  ifademiz  varlıkla   kullanmak anlam sıkıntısını ortadan kaldıracak, dili zengin-
                örtüşüyorsa emin olabiliriz. Örneğin “Elimdeki elma kırmı-  leştirip düşünce dünyasını anlamlı kılacaktır.
                zıdır.” ifadesine göre elimde bulunan elma kırmızı renkteyse
                bunu açık seçik görebiliyorumdur ve bu bilgimizin doğrulu-
                ğundan emin olabiliriz.                    Çalışma No.: 45
                Bazı  bilgilerimizin  kanıtlanması  ya  da  uygunluğunun  açık
                seçik denetlenmesi mümkün değildir. Bu gibi durumlarda bil-  1.  Dile  yani  kavramlara  yalnızca  epistemolojik  değil,  etik  ve
                gimizin doğruluğundan emin olamayabiliriz. Örneğin “Evren   psikolojik  anlamlar  da  yükleriz.  Bu  anlamlar  üzerinden  bir
                sonlu mudur?” bilgisi hakkında henüz açık seçik bir kanıtlama   kavramı telaffuz ettiğimizde bu durumdan psikolojik yanımız
                yapılamamıştır.                               da  etkilenir.  Örneğin  hakaret  veya  tehdit  içeren  bir  kavram
                                                              kullandığımızda  bunun  yansıması  olarak  korku  veya  şiddet
                                                              benzeri  davranışlarla  karşılaşırız.  Bu  manada  dil,  duygu  ve
             Çalışma No.: 42                                  davranış dünyamıza zihinsel kodlamalarımız üzerinden doğ-
                                                              rudan yansır.
            1.
                 Güneş'in sıcaklığı  GERÇEKLİK             2.  Benzer kavramlara farklı anlamlar yüklemek, fikrî bir tartış-
                 A, A'dır.           DOĞRULUK                 mada uzlaşmazlık doğurur. Tartışmanın nihai bir sonuca var-
                                                              masını engeller. Ortak bir doğruya ulaşmayı güçleştirir.
                 Dünya’da bir gün 24   DOĞRULUK
                 saatten oluşur.                           3.  Düşünme ve konuşma, kavramlarla olur. Anlatılmak istenen
                 Peribacaları                                            GERÇEKLİK  durum da kavramlarla şekillenir. Anlatmak istediğimiz konu-
                                                              nun kavramlarını doğru seçemezsek muğlak, soyut ve birden
                 Suyun ıslaklığı     GERÇEKLİK                fazla  anlama  çekilebilecek  kavram  kullanıldığı  takdirde  bu
                                                              durum düşünme ve konuşmayı anlam kaybına uğratır. Burada
                 Su, deniz seviyesinde   DOĞRULUK             söylemek istediğimizin doğru kavramlarla ifadesi düşünme ve
                 100 °C'de kaynar.                            konuşmanın birbiriyle örtüşme olasılığını belirler.
                 Taşın sertliği      GERÇEKLİK
                 Bütün çiçekler bitkidir.  DOĞRULUK        Çalışma No.: 46
                 Mississipi, dünyanın en   DOĞRULUK        1.  Erzurum, Diyarbakır, Konya, Adana ağızları; Trakya, Karade-
                 uzun nehridir.                               niz, Ege şiveleri.
                 Pamuğun yumuşaklığı  GERÇEKLİK               Örneğin  Mustafa    “Mıstıva”,    Ramazan  “Irmızan”,  Gülsüm
                                                              “Güssün”, Ne yapıyorsun “Ne edisen”, Gelecek misin “Geli-
                Gerçeklik varlığın kendisini, doğruluk varlıkla ilgili yapılan   vecen mi”,  Onlar  “Onna”, Nasıl olsa “Nacabolsa”,  Aniden
                değerlendirmelerimizin varlıkla örtüşmesini ifade eder.  “Şangıdak” vb.
            2.  Gerçeklik varlığın kendisi, doğruluk varlığa ait bir özelliğin   2.  Anadolu'nun farklı yörelerinde ve toplumun farklı kesimlerin-
                dile getirilişi ile ilgilidir.                de aynı kavrama olumlu veya olumsuz anlam yüklenmesinin
                                                              sebepleri şunlar olabilir: Eğitim, farklı kültürel bileşenler, de-
                                                              ğişen değerler ve yaşam tarzları, küreselleşme vb.
             Çalışma No.: 43                                  İnsanlar  olumsuz  anlam  yükledikleri  kavramla  muhatap  ol-
                                                              duklarında  sert  tepki  verebilmektedir.  Duygusal  tepkiler  or-
            1.  İleri sürülen bir bilgi, bir sav için gerekçe ve dayanak ortaya   taya çıkmaktadır.
                koymaktır.                                    Örneğin avrat kelimesi yakın zamana kadar Türk toplumun-
                                                              da evli kadın için olumlu anlamda kullanılırken günümüzde
            2.  Çünkü iyi temellendirilmemiş veya temellendirmesi yapılma-  toplumun bazı kesimlerinde aşağılayıcı bir kavram olarak al-
                mış  hiçbir  tezin,  dayanaktan  yoksun  olduğu  için  geçerliliği   gılanmaktadır.
                kalmaz. Gerekçesi olmayan her iddia boştur ve taraf bulamaz.
                Felsefe için temellendirmesi yapılan her görüş insanlığın dü-  3.  Yeterli değildir çünkü dil kavramlardan oluşur, kişinin kav-
                şünce tarihine anlamlı bir katkı sağlar. Fikri ilerlemenin, farklı   ramlara yüklediği anlam farklılıkları iletişimi ve anlaşabilme-
                düşünmenin, düşünsel zenginliğin gelişimine katkı sağlar.  yi güçleştirir.
                                                                                                   151
   150   151   152   153   154   155   156   157   158   159   160