Page 157 - Felsefe 10
P. 157
CEVAP ANAHTARLARI FELSEFE 10
Kavram Öğretimi
yöntemlerini kullanarak görüşlerini temellendirmeleri hedef-
Çalışma No.: 51 lenmektedir.
1. Olası cevaplar: “Kilom arttı, boyum uzadı, saçlarım uzadı 2. Realizm: "Varlık vardır." görüşünü savunan akımlara verilen
vb.”, “Annem yanımda olmadığında korkuyordum ama artık isimdir.
bu bana o kadar korkutucu gelmiyor, bebekken güldüğüm
şeyler bana artık o kadar komik gelmiyor vb.”, “Çevremdeki Nihilizm: "Varlık yoktur." görüşünü savunan akımlara verilen
nesnelerin adlarını hatırlamakta artık zorluk çekmiyorum, il- isimdir.
kokulda matematik dersi bana daha kolay geliyordu ama artık Oluşçuluk: Varlık, oluştur.
gelmiyor vb.” Materyalizm: Varlık maddedir.
2. Olası cevaplar: “Boyumun birkaç santim daha uzun olacağını İdealizm: Varlık ideadır.
düşünüyorum, saçlarımın rengini değiştireceğimi düşünüyo- Düalizm: Varlık hem madde hem de ideadır.
rum vb.”, “Öfkemi daha iyi yönetebileceğimi düşünüyorum, Fenomenoloji: Varlık fenomendir.
sevgiyle ilgili duygularımın değişeceğini düşünüyorum vb.”,
“İlgilendiğim alanda yüksek lisansımı bitirmiş olacağımı dü- Egzistansiyalizm: Varoluş özden önce gelir.
şünüyorum, iletişim konusunda şu anda olduğumdan daha iyi
olacağımı düşünüyorum vb.”
3.
Varlık
3. Olası cevaplar: “Değişmeden kalan hiçbir şey olmayacak. var mıdır?
Diğer soruları cevapladıktan sonra fark ettim ki fiziksel gö- Varlık
rünüşüm, duygularım, düşüncelerim sürekli farklılaşmış ve Varlık
farklılaşmaya da devam edecek gibi duruyor.”, “Her ne kadar vardır. yoktur.
her şey değişiyor gibi görünse de beni ben yapan değişmeyen Realizm Nihilizm
bir öz olduğunu düşünüyorum. Nasıl ki su hâl değiştirip buz
da olsa buhar da olsa özü hâlâ su ise bende de değişmeyen bir
öz vardır.” Varlık
nedir?
Çalışma No.: 52
1. Olası cevaplar:
1. İnsanın doğuştan bir doğası, özü vardır. Bu özü Tanrı belir-
ler. Varlığı algılama ve yorumlama koşullarımız değişken Oluşçuluk Materyalizm Fenomenoloji
olsa bile algılama, düşünme, acı çekme, heyecanlanma, ne-
densel ilişkiler kurma, hüzünlenme, keder duyma ve daha
onlarca niteliği insan bir potansiyel olarak dünyaya geldi-
ğinde kendinde hazır bulur. Yalnızca bu potansiyeli herkes İdealizm Düalizm Egzistansiyalizm
farklı bir alana yönlendirir.
2. İnsanın doğuştan bir doğası yani özü yoktur. Çünkü doğuş-
tan ortak bir özün olabilmesi için insanın aynı yaratıcı akıl Çalışma No.: 54
tarafından yaratılmış olması gerekirdi. Oysa böyle bir Tanrı
yoktur. İnsan âdeta dünyaya savrulmuştur ve bir başınadır.
Kendi kararlarını kendisi alır, kendi yolunu kendisi bulur. 1. Bilen özne: Bilmek istenilen nesneye yönelen, bilme eylemin-
de aktif olan kişi.
2. Bu söz, Tanrı'nın olmadığı bir anlayış üzerinden ortaya ko- Bilinen nesne: Bilgimize konu olan, bilmek istediğimiz her
nulabilir. Tanrı varsa varlığın özünü, doğasını o belirlerdi. Bu şey (kişi, kavram, nesne…). Bilme eyleminde pasif olan taraf.
durumda her varlık bir özle dünyaya gelir ve ona göre kendini
ortaya koyardı. Tanrı yoksa varlığın doğuştan gelen bir özün- Aktlar: Bilginin oluşumu sürecinde özne ile nesne arasında
den, doğasından bahsedemeyiz. Bu durumda saf ve somut bir bağ kuran araçlardır. Duyu aktları ve düşünme aktları şeklin-
varlık olarak dünyaya geliriz. Bizi biz yapan şeyi öznel bağ- de karşımıza çıkar. Duyu aktları, duyu organları aracılığıyla
lamda biz belirleriz. Ne olmak istediğimize, ne yapmak istedi- yapılan algılamalarda kullanılır. Düşünce aktları ise duyularla
ğimize biz karar veririz. algılanan şeyler üzerine düşünme, onları anlama ve açıklama
süreçlerinde kullanılır.
3. Olası cevaplar: Bilgi: Öznenin nesneye yönelmesi sonucu ortaya çıkan üründür.
1. Öz bilinebilir. Bir varlığın milyonlarca yıl boyunca kendini 2.
ne şekilde ortaya koyup gerçekleştirdiği onun özüne dair Temel ögelerden biri eksik olursa bilgi ortaya çıkamaz. Bu
bir bilgi verir bize. Özellikle bilimin ilerlemesi, varlığın ögelerin her birinin bilginin oluşumunda ayrı bir rolü ve öne-
mahiyetini daha çıplak ve görünür hâliyle anlamayı kolay- mi vardır. Örneğin özne var ama bilmek istediği bir nesne yok-
laştırmıştır. Bir varlığın renk, koku, tat, şekil, yer kaplama, sa bilgi ortaya çıkamaz. Kitaplığınızda yüzlerce kitap olsa da
boyut gibi ikincil niteliklerini dışarıda bıraktığımızda yani onları okumak isteyen biri yoksa yine bilgi oluşmaz. Kitaplar
paranteze aldığımızda geriye o varlığın özsel niteliği, amacı kütüphanenizde duruyor ve siz de karşısına geçip bu kitapları
kalır. Bir şeyin amacı onun özünü de ortaya koyabilir. okumak istediğinizi belirtiyor ama bir tanesini elinize alıp onu
okumaya başlamıyorsanız yine bilginin oluşması mümkün
2. Öz bilinemez. Paranteze almanın ölçütleri nelerdir? Neye değildir.
göre hangi niteliğin birincil ya da ikincil nitelik olduğuna
karar verip kenara alacağız? Bir nesnenin birçok niteliğini 3. Örneğin öğretmen sınıfta Platon’un bilgi anlayışını anlatıyor.
paranteze alıp geriye kalanlar üzerinden tanımlama yaptı- Öğretmenin anlattığı bu konu, onu dinleyen öğrenciler için
ğımızda o nesneyi tam olarak verebilir miyiz? Tüm bunlar, nesnedir. Öğretmen konuyu anlatırken konuşuyor, yürüyor
şüphelidir. olsa da bilme eyleminde zihni pasif olan taraftır. Öğretmeni
dinleyen öğrenciler, bilmek istedikleri konuya yöneldiklerin-
den bilme eyleminde zihinsel açıdan aktif taraf ve özne ko-
Çalışma No.: 53 numundadır. Bazı öğrenciler öğretmenin anlattıklarını sadece
duyu aktlarını kullanarak dinler. Bazı öğrenciler ise duyduk-
1. Bu etkinlikte öğrencilerin ilgilerini çeken soruyu belirleme- ları üzerine düşünür, anlamaya çalışır, sorular sorar. İşte bu
leri, soruya yönelik bir görüş geliştirmeleri ve akıl yürütme nedenlerle aynı konu hakkındaki bilgilerimiz farklılık gösterir.
153