Page 98 - Felsefe 10
P. 98
69 FELSEFE 10
Kavram Öğretimi
"Nasıl yani? Biraz daha açabilir misin konuyu?" diye sordu Philia.
"Şöyle ki bazı filozoflara göre insan eylemlerinin nihai yani son amacı mutluluktur. Bu anlayışa eudai-
monizm (mutlulukçu anlayış) denir. Ancak mutluluğun ne olduğu belirlenemez. Bunlara göre kişiyi mut-
luluğa götüren yollar farklı farklıdır. Bu yollardan biri olan pragmatizme (faydacılık) göre 'iyi' bize faydalı
olandır. Eylemler sonuç itibarıyla bize fayda sağlıyorsa iyidir. Ancak ‘Aynı eylem herkes için benzer fay-
dayı doğurmaz.’ görüşüne sahip oldukları için ahlaki bir evrenselliği reddeder. Bir başka yaklaşıma göre
iyinin ölçütü bize haz veren her şeydir. Buna hedonizm (hazcılık) deniyor. Haz, hoşa giden bir duygudur.
Bizler doğamız gereği acıdan kaçınır ve hazza yöneliriz. Bir eylem sonuç olarak bize haz veriyorsa iyi
yani doğru bir eylemdir. Haz ise kişiden kişiye değiştiği için evrensel bir ahlak yasasının varlığından söz
edemeyiz görüşünü savunurlar.” diyerek açıkladı anne martı.
2. "Her zevk iyilik, her acı fenalıktır fakat her acıdan kaçmak zorunlu değildir. Her zevke de verdiği
fayda ve zararı bilgece gözden geçirerek değer vermek lazımdır. Gerçekten de bazı durumlarda
iyiyi kötü, kötüyü iyi buluruz."
Epiküros'un bu sözünü evrensel ahlak yasası temelinde yorumlayınız.
"Bir de 'kişi doğası gereği bencildir, her şeye rağmen kendi hayatını koruyup sürdürmek ister.' görüşü-
nü savunan egoizm (bencilik) vardır. Ayrıca çıkarların ortak olamayacağını, herkesin doğası gereği iyi
olduğunu ancak toplumsal yaşamda karşılaşılan otorite ve kötülüklerin bireyin yaşamını istediği gibi
düzenlemesini engellediğini savunan anarşizm, her kural ve otoritenin kişiyi kendisine yabancılaştır-
dığını ve özgürlüğünü elinden aldığını savunan nihilizm (hiççilik) vardır. Nihilizme göre eğitim, toplum
ve otorite bireyin gelişimini ve özgürlüğünü engellemektedir. Bundan dolayı ahlakiliğin temelini bireyde
bulur, birey kendi iradesiyle kendi değerlerini belirleyerek sürü bilincinin esaretinden kurtulma olanağına
kavuşabilir.” dediğinde anne martı,
"Hımm, bu bakış açısı bana varoluşçuluğu hatırlattı." dedi Philia.
"Aynen öyle, varoluşçuluğun ahlakilik ile ilgili bakış açısı da bununla benzeşmektedir. Ne diyordu Sartre,
‘Genel bir ahlak yoktur çünkü size gösterecek bir işaret yoktur dünyada. Biz özgürüz çünkü yeryüzüne
geldi mi, dünyaya atıldı mı bir kez, artık bütün yaptıklarından sorumludur.’ İşte böyle Philia, sanırım
yeterince dinlendik. Evrensel ahlak yasasının mümkün olduğunu savunan öteki yaklaşımları da yolda
konuşuruz." dedi Theano.
3. Dinî, kültürel, mitolojik ve felsefi görüşlerden hareketle evrensel bir ahlak yasası olabilme potansi-
yeli taşıyan bildiğiniz bir yaklaşım var mı? Açıklayınız/Tartışınız.
94
Hazırlayan: Emir Ali ERGAT