Page 102 - Felsefe 11 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 102

CEVAP ANAHTARLARI                                                                 FELSEFE 11
                                                                                              Kavram Öğretimi

            2.  Bu sorunun cevabı öğrencinin yorumuna bırakılmıştır. Muhte-  3.  Günlük dilde erdem, toplum tarafından kabul edilen nitelik-
                mel cevaplar şöyle olabilir:                  lerin (doğruluk, yardımseverlik, dürüstlük, ölçülülük, iyi yü-
                Yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmek: İhtiyaç sahiplerine   reklilik) ortak adı olarak ifade edilir. Felsefe literatüründe ise
                yardım etmek insanlığın sahip olduğu en büyük değerlerden   bireyin ahlaki olarak iyiye yönelmesi, ruhsal yetkinlik olarak
                biridir. Yardımlaşma sayesinde ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçla-  ele alınır.
                rı giderilir. İhtiyaçları giderilen birey mutlu olurken ihtiyacı   2. Yönerge:
                karşılayan  birey  ise  vicdani  anlamda  rahatlık  ve  mutluluk
                hisseder. Aynı  zamanda  yardımlaşma  toplumsal  kalkınmayı   1. Adaletli olmak  3. Dürüst ve şeffaf olmak
                da destekler. İhtiyacı olanların hayatlarına dokunmak oldukça   2. Cesur olmak  4. Bilgili olmak
                önemlidir.
                Kimseyi  incitmez  ve  hor  görmez:  Kimseyi  incitmemek  ve   Çalışma No.: 16
                kırmamak belki de bizlerin tahmin ettiğinden daha büyük bir
                erdemdir. Çünkü birini hor görmenin ya da kırmanın o kişi   1.  Bu sorunun örnekleri konusundaki cevaplar öğrencinin yoru-
                üzerindeki  yıkıcı  etkisini  asla  bilemeyiz.  Her  türlü  bireysel   muna bırakılmıştır. Muhtemel cevaplar şöyle olabilir:
                farklılığa saygılı olmalı, kimseyi hor görmemeliyiz. İnsanla-  1. Tanım: Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma.
                rı incitmek ya da hakir görmek kişinin kendi değersizliği ve   Örnek Cümle: Fransız İhtilali’nin ardından insan hakları ve
                yanılgısıdır.                                 demokrasi düşüncesine inanç artmıştır.
                                                              2. Tanım: Genel olarak bir şeyin ya da kimsenin varlığına,
            2. Yönerge:
                                                              bir iddianın doğruluğuna inanma, biri için güven besleme du-
                -  Öğrencilerin ekiplerini oluşturmaları beklenir.  rumu.
                -  Yalan söylemek örneğinde olduğu gibi erdemli bulmadık-  Örnek Cümle: Öğretmenimin bu tavrı, kendisine olan inan-
                 ları bir davranışı belirlemeleri ve nedenleri hakkında tartış-  cımı pekiştirdi.
                 maları beklenir.                             3. Tanım: İnanılan şey, görüş, öğreti.
                Bu sorunun cevabı öğrencinin yorumuna bırakılmıştır. Muhte-  Örnek Cümle: Orta Çağ'ın hâkim inançları toplumu karga-
                mel cevaplar şöyle olabilir:                  şaya sürüklemişti.
                Yalan söylemenin nedenleri: Korku; heyecan arama isteği, bir   4. Tanım: Dinî bir çerçeve içinde, evreni yaratan ve yasaları-
                ödülü kolayca elde etme arzusu vb. olabilir.  nı koyan bir Tanrı’nın varoluşunu ve vahyi tartışılmaz kabul
                -  Nedenler  ne  olursa  olsun,  Thales  açısından  yaşamın  sır-  etme tavrı, iman, itikat.
                 rı  başkalarında  görülen  kötü  şeyleri  yapmamaktır.  İyi  ve   Örnek Cümle: Herkes istediği dine ve Tanrı’ya inanmakta ya
                 kötünün ayrımını bilmeyen yaşamın sırrını çözememiştir.   da inanmamakta özgürdür.
                 Yalan söylemek de kötü bir davranıştır ve kişinin kendisini
                 gerçekleştirememiş  olmasından  kaynaklanmaktadır.  He-  Çalışma No.: 17
                 rakleitos’a göre erdem özellikle bireyin kendini bilmesi ve
                 hakikati söylemesine bağlıdır. Düşünce ve davranış arasın-  1. Yönerge:
                 daki tutarlılık önemlidir. Bu nedenle yalan söylemek ahlaki   1.  MS 2. yüzyıl-MS 15. yüzyıl felsefesinde inanç kavramı dinî
                 bir davranış değildir. Sokrates açısından erdemli olmayan   bağlamda yani bir dine, Tanrı’ya, o dinin dogmalarına ve ilke-
                 davranışların sebebi bilgisizliktir. Yalan söylenin kötü ol-  lerine inanma, iman etme anlamında kullanılmıştır.
                 duğunu bilmek doğruları söylemek için yeterli bir sebeptir.
                 Platon için ise, “iyi” ideasından ne kadar uzak olunursa er-  2.  Bu sorunun cevabı öğrencinin yorumuna bırakılmıştır. Muh-
                 demli bir yaşamdan da o kadar uzaklaşılır. Yalan söylemek   temel  cevaplardan  biri  şöyle  olabilir:  İnanç;  insanın  neden
                 kötü bir davranıştır. Bu nedenle iyi ideasından uzaklaşılmış   ve nasıl yaratıldığını, kim olduğunu, ne için ve hangi amaçla
                 demektir.                                    yaşaması gerektiğini anlamlandırması konusunda ona yol gös-
                -  Öğrencilerin elde ettikleri sonuçları paylaşmaları beklenir.  terir. İnanç; insanın kendini evrende konumlandırması, rolünü
                                                              anlaması  ve  yaşamını  buna  göre  planlaması  konusunda  yol
                                                              göstericidir.
             Çalışma No.: 15
                                                           2. Yönerge:
            1. Yönerge:                                       Bu sorunun cevabı öğrencinin yorumuna bırakılmıştır. Muh-
                                                              temel cevaplardan biri şöyle olabilir: İnanç, dinlerde ifadesini
            1.  Bu sorunun cevabı öğrencinin yorumuna bırakılmıştır. Muhte-  bulan ve bir Tanrı anlayışı çerçevesinde şekillenen bir ruh hâ-
                mel cevaplar şöyle olabilir:                  lidir. İnanç, bireyin kendisine sunulan dinî dogmaları ve vahiy
                Sokrates’in”  Bilgi  erdemdir.”    şeklindeki  görüşünün  doğ-  bilgisini  kanıtlamaksızın  ve  tartışmaksızın  benimsemeyi  ve
                ru  olduğuna inanıyorum çünkü bilgili olan kişi doğru olanı   kabullenmeyi,  Tanrı’nın  emirlerine  boyun  eğmeyi  ve  tesli-
                yapacaktır. Bilen kişi kötülük yapmaz. Kötülüklerin kaynağı   miyeti gerektirir. Bir dine inanan insan, Tanrı’ya sığınır, ona
                bilgisizliktir.                               güvenir, ona iman eder, her şeyi ondan bilir ve ondan bekler.
                Sofistlerin erdem anlayışına katılıyorum çünkü evrensel dü-  Çalışma No.: 18
                zeyde doğru kabul edilen iyi ölçütü yoktur. İnsan her şeyin
                ölçütüdür, dolayısıyla iyinin de ölçütü insandır.  1.  Bu sorunun cevabı öğrencinin yorumuna bırakılmıştır. Muh-
                Aristippos’un görüşlerine katılıyorum çünkü yaşamın gayesi   temel  cevaplar  şöyle  olabilir: Akıl,  duyularla  elde  ettiğimiz
                hazdır, erdemli yaşamak da haz duyarak yaşamaktır. Erdem,   verileri işler ve bilgi hâline getirir. Akıl, bilgi elde etmek için
                eylemin sonucunda haz duygusunu tatmaktır. Ancak haz duy-  insanın sahip olduğu tek yetenektir.
                makta ölçülü olunmalıdır.
                                                           2.  Öğrencilerin kendi akıl tanımlarını filozofların akıl tanımla-
            2.  Yukarıda yer alan filozoflardan Sokrates, Aristoteles ve Stoa-  rıyla  karşılaştırarak  açıklama  yapmaları  beklenmektedir.  Bu
                cıların görüşlerini ele aldığımızda birtakım benzerlikler tespit   sorunun cevabı öğrencinin yorumuna bırakılmıştır. Muhtemel
                edebiliriz. “Bilgi erdemdir.” sözünden yola çıktığımızda Stoa-  cevaplardan biri şöyle olabilir:
                cıların “doğaya uygun yaşam” fikrinin özünde aklın iradesinin   Kant’ı Kendi Tanımlamasına Uygun Bulan Öğrenci: İ. Kant,
                önemi görülmektedir. Aristoteles’in “ölçülü olmak” anlayışı-  akılcılık ve deneyciliğin sentezi niteliğinde bir görüş belirtir.
                nın temelinde akıl, duygu ve arzu uyumu önemlidir. Burada-  Elde ettiğimiz bilgilerin hem deneyden hem akıldan kaynak-
                ki uyumun temelinde aklın bilgisi önemlidir. Burada bilgiye   lanan  unsurları  vardır.  Bilgi  için  deneyin  sağladığı  veriler
                verdikleri önem bağlamında üç anlayışın görüşlerindeki ben-  ve aklın sağladığı biçim (form) şarttır. Akıl deneyden gelen
                zerliği görmekteyiz.                          hammaddeyi  sahip  olduğu  kalıplar  (kategoriler)  sayesinde
                                                                                                    99
   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107