Page 15 - Seçmeli Psikoloji | 4.Ünite
P. 15

4. ÜNİTE



             larının ve davranışlarının sorumluluklarını alır. Dayanıklı birey zorluklara meydan okur. Stresli yaşam durumlarını,
             güvenliği tehdit edici bir unsur olarak değil kişisel gelişim için gerekli bir fırsat olarak görür.
                Sağlıklı bir bağlanmanın, güvenin ve yeterli bakımın olduğu iyimser bir ailede yetişen bireyler, strese karşı
             daha dayanıklı olur. Sosyokültürel çevresinden aldığı sosyal destek de bireyin strese karşı dayanıklı olmasına kat-
             kıda bulunur. Bazen dayanıklı olmak tek başına yeterli olmaz çünkü bireyler zorlayıcı durumlarla her zaman kendi
             başlarına mücadele edemezler. Bu durumda destek arayışı içine girerler.
                Stres altındaki bireye çevresindeki insanlar tarafından sağlanan duygusal, bilişsel ve maddi yardımlar sosyal
             destek olarak tanımlanır. Yeterli sosyal desteğe sahip olmak ruh sağlığını korumada önemli bir etkendir.
                Aile, akraba, arkadaş gibi sosyal destek gruplarının bireyin ruh sağlığı üzerinde koruyucu etkisi vardır. Birey
             sosyal çevresinden aldığı maddi, duygusal ve bilişsel destek ile yaşadığı stres ve zorluklara karşı daha dayanıklı
             olur. Hasta olan bireye komşusunun yemek götürmesi, evsiz kalan birine akrabasının evini açması maddi desteğe
             örnektir. Stresli olduğu bir anda bireye sevgi ve şefkat göstermek, onu dinlemek duygusal destektir. Bireyin ken-
             disinden daha tecrübeli insanlardan aldığı tavsiyeler ve açıklamalar ise bilişsel destektir. İşe yeni giren birine daha
             tecrübeli olan arkadaşının iş hayatına ilişkin tavsiyelerde bulunması bilişsel desteğe örnektir.
                Sağlıklı bir aile ortamı, doğru seçilmiş bir arkadaş çevresi, güçlü akrabalık bağları bireyin ruhsal sorun yaşama
             riskini azaltır. Buna rağmen birey sorunlar yaşayabilir. Sosyal destek bu durumda sorunun erken teşhis ve tedavisi
             için bireyi yönlendirme, tedavi sırasında bireye destek olma konularında devreye girer.

             4.10.  RUH SAĞLIĞINI KORUMADA DENGE, EMPATİ VE HOBİLER

                Karmaşık bir biyolojik sisteme sahip olan insan; susadığında su içerek, üşüdüğünde titreyerek fizyolojik den-
             gesini korur ve çevredeki değişikliklere adapte olur. İnsan aynı denge durumunu ruhsal açıdan da sürdürmeyi
             amaçlar.
                  Ruhsal denge insanın duygu, düşünce ve davranışları arasındaki uyumdur. Bu uyumun bozulması durumun-
             da birey çeşitli yollarla bu dengeyi sağlamaya çalışır. Örneğin bilişsel uyumsuzluk teorisine göre insanın düşünce
             ve tutumları ile davranışları arasında bir uyum olmalıdır. Uyum olmazsa birey bu durumdan rahatsız olur ve bir ça-
             tışma yaşar. Bu içsel çatışmayı ortadan kaldırmak isteyen birey, dengeyi tekrar sağlamak için davranışına mantıklı
             gerekçeler bulmaya çalışır.
                  Eksikliği hissedilen isteklerin ve ihtiyaçların tamamen karşılanması çoğu zaman mümkün değildir. Ayrıca birey
             birçok şeye sahip olmasına rağmen doyumsuz ve mutsuz olabilir. Bu anlamda tüm ihtiyaçların karşılandığı bir
             denge durumu sağlamak ruhsal açıdan zordur.
                   Ruh sağlığını korumada bireyin hem kendisi hem de çev-
             resi ile olumlu iletişim kurması önemlidir. Mahatma Gandhi’nin
             (Mahatma Gandi) “Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere
             dönüşür; düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür;
             duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür...” sözü
             bu durumu özetler niteliktedir. Birey kendisiyle ilgili sürekli
             “başaramam”, “yapamam” gibi olumsuz ifadeler kullanırsa bir
             süre sonra başarısız olduğunu düşünür ve hisseder. Bu negatif
             düşünce ve hisler kendini gerçekleştiren kehanete dönüşerek
             bireyin davranışlarına da yansır.
                  Çevreyle olumlu iletişim kurmak çok şeyi değiştirebilir. Ör-
             neğin insanlarla olumsuz iletişim kuran birinin bu davranışını
             kişiliğine değil içinde bulunduğu koşullara bağlamak çevresel
             uyumu sağlamanın etkili bir yoludur.
                  Çevreyle olumlu iletişimin en etkili yolu empati kurmak-
             tır. Empati karşıdaki kişinin duygu ve düşüncelerini anlamak
             ve anladığını ifade etmektir (Görsel 4.17). Empatik iletişimde
             amaç, bireye öğüt ve tavsiyeler vermek ya da teşhis koymaya        Görsel 4.17:  Empati
             çalışmak değildir. Empatik düşüncenin asıl amacı anlaşıldığını
             hisseden bireyin duygularını empati kuran kişiye rahatlıkla an-
             latması ve bu sayede rahatlamasıdır.



                                                                                     RUH SAĞLIĞININ TEMELLERİ  127
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20