Page 40 - Tarih 9 | 5.Ünite
P. 40
5. ÜNİTE
Müslümanlar, VII. yüzyıldan itibaren iki yüzyıl boyunca bi-
limleri Yunanlılardan ve Hintlilerden tercüme yoluyla almış-
tır. Bu tercümeler sayesinde başlayan ilmî faaliyetler İslam
medeniyetinin çeşitli havzalarında yoğun bir şekilde devam
etmiştir. Bu havzaların biri Bağdat Havzası’dır. Beytü’l-hikme
ve Nizamiye medreselerinin kurulmasıyla Bağdat, büyük bir
ilim ve kültür merkezi hâline gelmiştir. Abbasiler Dönemi’nde
kurulan Beytü’l-hikme ile İskenderiye, Harran ve Cundişapur
gibi bilim ve kültür havzalarındaki eserler toplanarak tercüme
edilmiştir. Bu kurumun; fen bilimlerinin gelişmesinde, Yunan
bilim ve felsefesinin İslam âlemine kazandırılmasında büyük
rol oynamıştır.
Müslümanlar, fethettikleri topraklardaki idâri ve fennî kurumlara
dokunmadılar. İran’ın Müslümanlar tarafından fethedilmesinden
sonra Cundişapur Akademisi, İslam Devleti’nin fen ve tıp mer-
kezi olarak yaşamaya devam etmiştir. Emeviler devrinde ilim
BİLİYOR MUSUNUZ?
adamları, özellikle tabipler Cundişapur’dan Şam’a gitmişlerdir.
Selçuklu Veziri Nizâmülmülk tarafından kurulan Nizamiye
medreseleri birçok ilim adamı ve mütercimin Bağdat’a akın
etmesine sebep olmuştur. Edebî mü-
nazara ve toplantılar çoğalmış, halkın
kitaplara olan ilgi ve alakası artmış,
şehirde pek çok kitapçı açılmış bunun
sonucunda Bağdat birçok büyük âlim,
filozof ve edibin yetiştiği yer olmuştur.
Bağdat ilim havzasında yetişen bazı ilim
adamlarından; Cebirin kurucusu sayılan
el-Hârizmî, İslâm felsefesinin ilk tem-
silcisi Kindî, astronomi âlimi Ferganî
ve el-Belhî’dir. Tabip ve matematikçi
el-Harrânî, tabip, kimyacı ve filozof
er-Râzî (Görsel 5.29), astronomi âlimi
Görsel 5.29
Er-Râzî’nin Bettânî, matematik, astronomi, coğ-
tıp kitabından rafya, jeoloji, eczacılık gibi sahalardaki
bir bölüm bilgisi ve araştırıcı kişiliğiyle Bîrûnî gibi
âlimler, Câhız, İbn Kuteybe ve Müberred gibi edipler de hav-
zada yetişen diğer âlimlerdir.
Cabir ibn Hayyan (721-815), teorik ve deneysel çalışmalarıyla
kimyanın gelişmesinde önemli rol üstlenmiştir. Birçok kimya-
sal bileşiğin, kimyasal alet ve sürecin uygulayıcısı olan Cabir,
BİLİYOR MUSUNUZ?
modern kimyanın kurucusu olarak kabul edilir.
Nizamiye medreselerinde filoloji, matematik, astronomi, tıp
ve felsefe gibi akla ve deneye dayanan ilimler okutulmuştur.
Tıp ve astronomi alanında yeni çalışmalar yapılmış, çeşitli şe-
hirlerde hastaneler kurulmuştur. İlk Selçuklu hastanesinin Ni-
şabur’da, Nizâmülmülk tarafından yaptırılan bîmaristan oldu-
166