Page 9 - T.C. İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük | 4.Ünite
P. 9
4. Ünite
Bu amaçla İstanbul içinde yaşayan bütün Rumları da kapsayacak şekilde Lo-
zan Barış Antlaşması’nı değerlendirirken, Yunanistan 30 Ekim 1918’den önce
geçici de olsa İstanbul’a gelen her Rum’u yerleşik sayarak mübadeleden ayrı
tutmak istiyordu. Türkiye ise “yerleşik” düşüncesini İstanbul’da sürekli otu-
ranlar için geçerli olacağını belirtiyordu. Yunanistan ayrıca, Batı Trakya’daki
Türklerin, Balkan Savaşları sırasında geldiklerini ileri sürerek onları da mü-
badeleye tabi tutmak istiyordu. Etabli (yerleşik) sorunu, Milletler Cemiyetine
taşındı ancak bir sonuç elde edilemedi. Yunanistan’la yeni bir savaşın eşiğine
gelindiği bir dönemde 10 Haziran 1930’da Ankara’da imzalanan bir antlaş-
mayla yerleşme tarihlerine bakılmaksızın İstanbul Rumları ile Batı Trakya
Türklerinin hepsi “yerleşik” sayıldılar. Türk-Yunan antlaşmanın imzalanma-
sında İtalya’da Mussolini liderliğinde kurulan faşist yönetimin saldırgan ve
yayılmacı politikasının getirdiği tehlikenin de etkisi oldu.
Lozan Barış Antlaşması’ndan sonra Türk-Yunan ilişkilerini etkileyen bir di-
ğer sorun ise Patrikhane meselesidir. 1924’te Patrik seçilen VI. Konstantinos
Arapoğlu, Bursa doğumluydu ve 1921’de İstanbul’a gelmişti. Dolayısıyla
mübadeleye tabi idi. Bu yüzden Türkiye bu duruma itiraz etti. Yunanistan me-
seleyi Uluslararası Lahey Adalet Divanına götürmeye çalışırken, Türkiye Pat-
rikhane konusunun bir iç sorun olduğunu ve bu nedenle iç işlerine müdahale
edilmesine izin vermeyeceğini belirtti. Türkiye’nin kararlı tutumu karşısında
Konstantinos Arapoğlu istifa etti ve yerine mübadeleye tabi olmayan Vasilios
Yeorgiadis (Vasilyus Yorgiyadis), patrik seçildi. Yaşanan bu süreç içinde Pat-
rikhanenin Türk kanunlarına bağlı olduğu, evrensel (ekümenik) statüsünün
tanınmayacağı ve dinî bir meseleden dolayı Türkiye’nin iç işlerine karışıla-
mayacağı mesajı güçlü bir şekilde verilmiş oldu.
Sıra Sizde
Türkiye ve Yunanistan arasında Lozan Antlaşması’ndan kay-
naklanan güncel sorunlar nelerdir?
Nüfus mübadelesi sorununun çözülmesinden sonra Yunanistan Başbakanı Ve-
nizelos, Türkiye’yi ziyaret etti ve 30 Ekim 1930’da Türk-Yunan Dostluk Ant-
laşması imzalandı. 1934’te Venizelos, Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday
gösterdi. Böylece Türkiye ve Yunanistan arasında kurulan dostluk ve iş birliği
ortamı, 1950’li yıllarda başlayacak olan Kıbrıs Sorunu’nun ortaya çıkmasına
kadar devam etti.
Yunan Başbakanı Venizelos’un Türkiye Ziyareti
Yunanistan Başbakanı Venizelos ile Dışişleri Bakanı Mihalokopalos 26 Ekim
1930 tarihinde İstanbul’a geldi. Buradan özel bir trenle Ankara’ya hareket
eden Venizelos ve Mihalokopalos 27 Ekim’de özel bir törenle karşılandı.
Savaşlarla geçmişi olan Türk-Yunan ilişkileri dostluğa dönmeye başladı. 30
Ekim 1930’da Ankara’da Dostluk, Tarafsızlık, Uzlaşma ve Hakem Antlaş-
ması imzalandı.
Ziyaret esnasında Başbakan İsmet İnönü, 27 Ekim 1930 günü Ankara
Palas’ta verilen ziyafette bir teşekkür konuşması yaptı. Aynı ziyafette söz
alan Venizelos, Ankara’ya gelerek dostluk eli uzattıklarını, kalbi bir dostluk-
la Türklerle birlikte çalışmak için yola çıktıklarını, birleşerek Balkan, hatta
Avrupa barışının dayanaklarını kurabileceklerini, Balkan ittihadından ümitli
olduğunu söyledi. Atatürk ve Eleftoros Venizelos da iki komşu devletin düş-
manca değil dostluk içinde yaşamasının yararlı olacağını belitti.
http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-59/ataturk-devrinde-turkiyenin-balkan-politikasi,
30.08.2018, 10.50
Takrir-i Sükûn Kanunu çıkarıldı. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı.
1925 1925
3 Mart 143