Page 16 - T.C. İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük | 7.Ünite
P. 16
TOPLUMSAL DEVRİM ÇAĞINDA DÜNYA VE TÜRKİYE
I. Dünya Savaşı’nda Batı Trakya, Fransızlar tarafından işgal edildi. Aynı
dönemde Osmanlı Devleti de Mondros Ateşkes Anlaşması’nı imzaladı ve
Osmanlı toprakları İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmeye başladı. İşgal
yıllarında Edirne’de 1919’da kurulan Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Heyet-i
Osmaniye Cemiyetinin amacı “Trakya Cumhuriyeti”ni kurmaktı. Ama Batı
Trakya temsilcisi olarak Edirne’deki Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Heyet-i Os-
maniyesi ile ilişkiye geçen Hafız Galip ve Hafız Salih Efendi, Batı Trakya’nın
ayrı bir devlet olması görüşünü savundu. Bu dönemde Mustafa Kemal Paşa,
Trakya’da faaliyet hâlinde bulunanlardan Celal Bey’e, Cafer Bey vasıtasıyla
gönderdiği telgrafta Batı Trakya için istenilen maddi yardımın sağlanması-
nın imkânsız olduğunu belirterek şöyle demiştir: “Batı Trakya’nın tamamen
Müslümanların elinde tek parça olarak kalması ve uygun zaman ve fırsatta
anavatana katılması hepimizin yegane gayesidir.” Fakat 1920 yılında bölge-
nin Yunanlılar tarafından işgal edilmesiyle Batı Trakya Türklerinin de kendi
kaderlerini belirlemesi planı gerçekleşemedi.
Batı Trakya, 1913’te Bulgaristan’a bırakılmış olsa da Millî Mücadele Dö-
nemi’nde Balkanlarda yitirilen toprakların ve yabancı yönetim altında bıra-
kılmak zorunda kalınan Türk azınlıkların bir simgesi oldu. Çünkü Misak-ı
Millî’nin üçüncü maddesinde özel olarak Batı Trakya’da halk oylamasına
başvurulması istendi. Zafer kazanıldıktan sonra da Batı Trakya konusu, Lo-
zan Barış Konferansı sırasında çok çetin tartışmalara neden oldu. Türkiye
bölgede bir halk oylaması yapılmasını isterken Yunanistan Türkiye’nin böl-
geyi 1913’te kaybettiğini ve burada söz hakkı olmadığını savundu.
Batı Trakya, Lozan Barış Konferansı’nda Yunanistan’a bırakılmak zorunda
kalınmıştı. Fakat Batı Trakya konusu Türkiye ve Yunanistan arasında mü-
badele yapılması söz konusu olunca tekrar gündeme geldi. Türkiye ve Yu-
nanistan arasında imzalanan mübadele antlaşmasına göre Batı Trakya’daki
Müslümanlar yerleşik sayılacaklar ve mübadele dışı kalacaklardı.
Lozan Barış Antlaşması’nda hem Türkiye hem de Yunanistan azınlıklar için
birtakım kültürel haklar tanımışlardır. Batı Trakya Türklerine de Yunanis-
tan’ın azınlık toplumlarından biri olarak bu haklar verilmiştir. Ancak Yunan
makamları Türk azınlığa Lozan Barış Antlaşması’nın hükümlerini uygula-
maktan kaçınmaktadırlar. Türkiye, Batı Trakya Türklerinin hakları konusun-
da her zaman hassas davranmaktadır. Lozan Barış Antlaşması’ndan sonra
Türkiye, Yunanistan’la imzaladığı her antlaşma ve protokolde Türk azınlığın
haklarını metne dâhil ederek pekiştirmiştir. Fakat Yunanistan verdiği taah-
hütlere rağmen Batı Trakya Türklerini sistemli bir şekilde asimilasyona tabi
tutma ve yıldırarak göç ettirme politikası izlemektedir. Yunanistan’ın Batı
Trakya Türklerine uyguladığı baskılar genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
1. Batı Trakya’daki Türk kimliği inkâr edilerek bölgedeki Türkler, Yunan
resmî makamlarınca ‘Müslüman azınlık’ olarak kabul edilmektedir.
2. Lozan Barış Antlaşması’na göre Türklere tanınan vakıf ve kurum kurma
hakkı önlenmiştir.
3. Batı Trakya’daki Türk okullarında eğitim, özellikle Yunan öğretmenlere
verdirilmektedir.
4. 1977’de çıkarılan iki yasayla; Lozan Barış Antlaşması, 1951 Türk-Yunan
Antlaşması ve 1968 Türk-Yunan Kültür Protokolü ihlal edilerek Batı Trak-
ya Türklerinin Türkçe eğitim hakları ellerinden alınmıştır.
TRT televizyon yayınına başladı. Paris’te ilk gençlik hareketleri başladı.
1968 1968
210