Page 7 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 - Ünite 5
P. 7

Sohbet ve Fıkra


                  Hazırlık

                1. “En büyük zenginlik kanaattir.” sözünden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.

                2. Aşağıda benzer konuları işleyen farklı metinler verilmiştir. Bu metinlerden hareketle insanın mutlu
                  olması için nelerin gerekli olduğunu tartışınız.
                  Zenginlik bize ne iyilik eder, ne de kötülük: Her ikisi için de malzeme verir bize. Ondan daha güçlü
               olan ruhumuz malzemeyi dilediği gibi evirir, çevirir ve kullanır; mutlu ya da mutsuz oluşunun tek
               nedeni ve sorumlusu kendisidir.
                  Dış varlığımız tadını ve rengini iç varlığımızdan alır; nasıl ki giysilerimiz bizi kendi sıcaklıklarıyla
               değil bizim sıcaklığımızla ısıtırlar: Onu koruyup beslemektir yalnız görevleri. Onları soğuk bir bedene
               giydirirseniz, soğukluğu korur ve beslerler: Kar ve buz öyle saklanır...
                  Hiçbir şey kendiliğinden ne o kadar üzücüdür, ne de zor. Bizim gevşekliğimiz, güçsüzlüğümüzdür
               ona bu niteliği veren. Büyük ve yüksek şeyleri görebilmek için onlara göre bir ruhumuz olması gere-
               kir; yoksa kendi çamurumuzu görürüz onlarda. Doğru bir kürek suda eğri görünür. Önemli olan bir
               şeyin görülmesi değildir yalnız, nasıl görüldüğü de önemlidir.
                                                                                     Montaigne, Denemeler


                  Kişisel mutluluğun bütün kaynaklarından belki en büyüğü, kendini zorlamadan, içten geldiği gibi
               birçok kimselerden hoşlanmaktır. Bize dost değil, düşman olan şeylere karşı da ilgi duymak mümkün-
               dür. Dünya geniş, yeteneklerimiz ise sınırlıdır.
                  Mutluluğun sırrı şudur: İlgilerinizi alabildiğine genişletiniz; sizi ilgilendiren insan ve şeylere karşı
               tepkilerinizin düşmanca değil, alabildiğine dostça olmasına bakınız.
                                                                              Bertrand Russell, Mutluluk Yolu


                  Sevgili Dost,
                  Üzüntülerimiz, günlük hayatımızdaki ödevleri bile normal bir şekilde yapmamızı engelliyor. Ke-
               derin ağına takılan balıklar; çırpına çırpına ölüyorlar. Mutluluk bir seyahat şekli olması gerekirken, bir
               türlü ulaşılamayan hayali istasyonlar haline geliyor. Yüzlerimiz, hüznün yüzlerce elbisesinden han-
               gisini seçeceğine bir türlü karar veremiyor. Aynı hava sıcaklığında bir gün üşürken, bir başka gün
               terleyebiliyoruz. Bir gün kahkahalarla güldüğümüz bir espriye, bir başka gün tebessüm etmekte zor-
               lanıyoruz. Su bazen sıfır derecede donmuyor, bazen kaynamıyor yüz derecede.
                  O halde, “Bizi mutlu kılan şey şartlardan çok, ruhumuzdur.” İstemekle değil, istememekle hür olan
               ruhumuz.
                                                                          A. Ali Ural, Posta Kutusundaki Mızıka


























                                                                                                            139
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12