Page 10 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 7.Ünite
P. 10
7. Ünite
Gençlere verilen spor eğitiminde dinî ve millî gelenekler öğretilmiş, spor etkinlikleri ve ya-
rışmalar yapılmıştır. Bu amaçla ok meydanları kurulmuş, pehlivan tekkeleri açılarak Yeniçeriler
buralarda eğitilmiş ve savaşa hazırlanmışlardır. Spor çalışmaları, Osmanlı’nın son zamanlarına
kadar savaş eğitimi için yapılmış ve bu nedenle eğitim kurumlarında ders olarak değil talim ola-
rak gösterilmiştir.
Osmanlı’da güreş ve çeşitli beden eğitimi hareketlerinin yaptırıldığı yerlere zorhane denil-
miş, Enderun’da bulunan gençlere; güreş, ata binme ve cirit atma sporları yaptırılmıştır.
Osmanlı Dönemi’nde yapılan sporlar arasında matrak adı verilen ve bir nevi savaş oyunu
olan bir spor dalı daha vardı. Matrak, değnek anlamına gelirdi ve bu oyun, iyi kılıç kullanmayı
öğretmek amacıyla yapılan bir eğitim çalışmasıydı. IV. Murat bu spor dalında çok başarılı olmuş
matematik, tarih ve minyatür ustası olan Matrakçı Nasuh da bu spor dalında çok başarılı olduğu
için Matrakçı lakabını almıştır. Avcılık da Osmanlı’da yapılan önemli spor dallarından birisiydi.
Öyle ki IV. Mehmet, av merakından dolayı avcı unvanıyla anılmıştır.
Yine tarihe mâl olmuş millî sporlarımızdan birisi olan tomak, şenliklerde ve diğer kutlama-
larda oynanan bir oyundur. Tomak oyunu, savaşa hazırlık niteliğinde oynanan bir oyun olduğu
için bu oyunu en iyi bilen ve oynayanlar Yeniçerilerdi. Oyunda amaç, tomağı rakibin sırtına vur-
maktı. Tomakbazlar sol ellerini kalkan gibi kullanır, sağ elleriyle rakibe hamle yaparlardı.
XIX. yüzyılda, Batı’nın etkisiyle Osmanlı Devleti’nde çeşitli spor kulüpleri kurulmaya baş-
lamıştır. XX. yüzyılın başlarında ise modern sporlar olarak adlandırılan; tenis, yüzme, yelken,
jimnastik, bisiklet ve futbol gibi spor dalları ön plana çıkmıştır. 1903 yılında futbol alanında faa-
liyet gösteren Beşiktaş Jimnastik Kulübü kurulmuştur. Bunu 1905 yılında Galatasaray ve 1907
yılında da Fenerbahçe spor kulüpleri takip etmiştir.
1908 yılında Osmanlı Millî Olimpiyat Cemiyeti kurulmuş, bu cemiyetin çalışmaları sonu-
cunda Osmanlı Devleti 1912 yılında Stockholm (Stokholm) Olimpiyatları’na katılmıştır.
SORU
Osmanlı Devleti, spor faaliyetlerini düzenlerken neleri amaçlamıştır?
Osmanlı Devleti Dönemi’nde Sporun Sosyal Hayata Etkileri
Hz. Muhammed’in; atıcılık, yüzme, güreş ve koşu gibi sporları öğrenmeyi ve öğretmeyi em-
retmesi, bunları ibadetten sayması, kuvvetli Müslüman’ın zayıf Müslüman’dan hayırlı olduğunu
bildirmesi, padişahların spora özel ilgi duymalarını ve halkı spor yapmaya teşvik etmelerini sağ-
lamıştır. Spor, ferdin toplumda tek başına ve sorumsuzca hareket etmesini önleyen bir faaliyet
çeşididir. Spor sayesinde toplumdaki birlik ve beraberlik duyguları gelişmiş, insanların aynı
amaç etrafında birleşme kabiliyetleri ortaya çıkmıştır.
Osmanlı şehzadeleri küçük yaş-
ta gönderildikleri sancaklarda bilgin-
lerden ders almış, istek ve yetenek-
lerine göre; ok atma, ava gitme, cirit
oynama, güreş yapma, ata binme ve
gürz kaldırma gibi sporlarla uğraş-
mışlardır.
Şehzadeler kadar Osmanlı hal-
kı da güreşi çok sevmiş ve güreşçi-
lere büyük saygı duymuştur (Görsel
7.13). Bu sevgi ve saygı, millet olma
bilincinden ve halkın bu sporu güç
gösterisi olarak kabul etmesinden
kaynaklanmıştır. Güreş sporunun
halkın kahramanlık duygularını ka- Görsel 7.13: Güreşen pehlivanlar (Temsilî)
bartması, millî duygularını ortaya
244