Page 116 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 116

4. ÜNİTE


               Yves  Tanguy  (1900-1955):  Gerçeküstücü  Fransız
               ressamdır.  Paris'te  emekli  bir  donanma  kaptanının  oğlu
               olarak  dünyaya  geldi.  Tesadüfen  gördüğü  Giorgio  de
               Chirico'nun bir resminden çok etkilenerek daha önce bu
               konuda eğitim almamış olmasına rağmen resim yapmaya
               karar verdi. 1925’te Breton ile yakın arkadaşlık kurdu ve
               gerçeküstücülük akımına katıldı.

               Tablolarında  yarattığı  madeni  peyzajlar,  düz  ufuklar,
               kıkırdaksı  uzuvlar,  fantastik  objeler,  bilinçaltına  hitap
               eden hülyalı atmosfer dönemin şairleri tarafından takdir
               edilmiştir. Tanguy, bir kumsalda ya da düş ürünü bir doğa
               içinde  düşsel  bir  perspektif  anlayışıyla  serpilmiş  ve  ne
               oldukları  tam  anlaşılmayan  deniz  canavarları  ile
               menhirleri anımsatan nesnelerden oluşan kompozisyonlar
               yapmıştır.  Bu  dingin  ve  zaman  kavramı  barındırmayan
               düşsel  manzaralar,  gerçeküstücülüğün  düşsel  imgeler
               yönteminin  en  olgun  örnekleri  arasında  değerlendiril-
               miştir. Eşi Kay Sage 1961'de Tanguy'un tablolarının tam
               bir kataloğunu çıkarmıştır.


               Eserlerinden  bazıları  “Otlar  ve  Rüzgâr  Arasında”,
               “Dışarı”, “Eşit Renkler” (Görsel 4.44),  “Yavaşlık Günü”,      Görsel 4.44: Eşit Renkler,
               “Korku”, “Dört Rüzgârın Gülü”dür.                                  Tanguy, 1943


               Frida Kahlo (1907-1954): Gerçek adı Magdelena Karmen
               Firida Kahlo Kalderon  olan  sanatçı, 6 Temmuz 1907’de
               Meksika’nın güneyindeki Coyoacan’da (Koyoakan) dün-
               yaya gelmiştir. Ancak o, doğum günü tarihini Meksika’nın
               devrim tarihi olan 7 Temmuz 1910 olarak değiştirmiştir.   Biz onun gibi insan yüzleri çizmeyi bilmiyoruz.”
               Frida (Firida) henüz altı yaşındayken çocuk felci geçirmiş,                              Picasso
               bu hastalıktan dolayı bir bacağı diğerine göre daha ince
               kalmıştır. Bu bacağı ona “Tahta Bacak Frida” gibi lakaplar
               takılmasına  neden  olmuş  ve  Frida  bacağındaki  incelme
               yüzünden hep uzun etekler giymiştir.

               İlerleyen  yıllarda  tıp  eğitimi  almaya  karar  vererek  Meksika’daki  Ulusal  Hazırlık  Okuluna  giren  sanatçı  bu  okulda
               okuyan ilk kız öğrencilerden biri oldu. Burada sanat, edebiyat ve felsefe gibi konularda kendini geliştirdi. 1925 yılında
               çok sayıda insanın hayatını kaybettiği bir kazada ağır yaralandı. Kazadan yaklaşık iki sene sonra yürümeye başlayan
               Frida, bu dönemde sanat ve politika camialarında boy göstermeye başladı. Bir yandan siyasetle uğraşırken  diğer yandan
               da resim yaptı.

               Frida Kahlo Andre Breton’un da desteğini alarak New York’ta bir sergi açtı. Bu sergiden sonra şöhreti yayılmaya
               başladı. Kendi ülkesinin yanında Amerika ve Fransa’da da sergiler açan Kahlo, 1943 yılında La Esmeralda isimli sanat
               okulunda öğretim üyeliği yapmaya başladı. 1950 yılında sağlık sorunları nedeniyle hastaneye yatırılan Frida dokuz ay
               burada kaldı. 1953 yılında Meksika’da bir sergi açan ressamın sağ bacağı aynı yıl kangren nedeniyle kesildi. Frida Kahlo
               1954 yılında 47 yaşındayken akciğer embolisi teşhisi ile hayata veda etmiştir. Yaptığı son eser ise “Yaşasın Hayat” isimli
               natürmort tablosudur. Cesedi yakılan sanatçının külleri eşi Rivera tarafından devlete bağışlanmış olan Mavi Ev’de
               saklanmaktadır.  Bir tek sanatıyla değil özel hayatı ve politik görüşleriyle de tanınan Kahlo’nun şanssızlıklar ve acılarla
               dolu bir hayatı olmuş ancak o hiçbir zaman pes etmemiştir. Ölmeden önce üne kavuşan nadir ressamlardan biri olan
               Frida Kahlo 20. yüzyılın popüler kültür ikonu hâline gelmiştir. Sanatı bazıları tarafından sürrealist olarak tanımlanmışsa
               da kendisi bu tanımı hiçbir zaman kabul etmemiştir.


               Kederlerini unutabilmek için resme sarılan Kahlo’nun 143 eseri vardır ve bunlardan 55’i  otoportredir. Eserlerinin
               birçoğu Frida Kahlo’ya duyduğu hayranlığı herkes tarafından bilinen Madonna tarafından satın alınmıştır. Frida Kahlo
               çektiği bedensel ve ruhsal acılara rağmen yaşamaktan hiçbir zaman vazgeçmemiş güçlü bir kadındır.






                                                                                                         113
   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120   121