Page 21 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 21
MODERNİZM ÖNCESİ BATI SANATINA BAKIŞ
a) Mimari
17. yüzyılda sanat ve sanatçıların koruyucuları arasında din
adamları ön sıralarda olmuştur. Bu yüzyılda din adamları Fark Ediniz 1
yaptırdıkları çeşitli yapılarla Roma kentini yeni ve görkemli
binalarla donatmışlardır. Kilisenin yeniden artan gücü bu
yapılarda etkilerini açıkça belli etmiştir. Bazı bazilikalar tümüyle
yıkılırken bazılarında ise esaslı bir şekilde yenileme yapılmıştır.
Yenilenen bazilikaların içleri mermer ve alçı süslemelerle
kaplanmış olup dışlarına da yeni bir yüz giydirilmiştir. Rönesans
Dönemi’nin merkezî planlı yapıları yerlerini uzunlamasına
düzenlenmiş yapılara bırakmıştır. Uzunlamasına düzenlenen
eserlerin apsis bölümünün üstü bol ışıklı kubbelerle
kapatılmıştır. Barok mimarlık anlayışında geometrik formların
yanında iç ve dış bükey formlar da alan düzenlemelerinde bir-
likte kullanılmıştır. Antik Yunan ve Roma dönemlerinden
etkilenme görülmesine rağmen çatı ve cephe sistemlerinde
bulunan kıvrımlı sütunlar ile yapıların görkemli alınlıklarında
farklılıklar görülmektedir. Bu mimari elemanlar içe ve dışa
doğru hareket ve dalgalanma yaratacak şekilde kullanılmıştır. Bu Görsel 1.12: Nur-ı Osmaniye Camii,
anlayışla yapılan ilk eser olan Gesu Kilisesi barok mimarlığının İstanbul
öncü eseri olarak kabul edilmektedir. Giacomo Borazzi de 18. yüzyıldan itibaren Osmanlı sanatı Batı sanatından
Vignola’nın (Ciakomo Boradzi da Vinyola) 1568 yılında etkilenmiş ve Barok üslupta birçok mimari eser
tamamladığı eser; asimetrik planı, ışık-gölge oyunları ve süslü yapılmıştır. Bu eserlerden birisi de 1748-1755 yılları
cephe kullanımı ile dönemin yeniliklerini barındırmaktadır arasında yapılan Nur-ı Osmaniye Camii’dir.
(Görsel 1.13, 1.14).
Görsel 1.13: Gesu Kilisesi kubbe içi (ayrıntı), İtalya
Barok üslupla yapılan mimari eserlerde heykel ve resmin
kaynaşması devam etmiş, eserlerin tavan resimlerinde de mimari
çizimler söz konusu olmuştur.Ancak bunlar derinlik etkisi
uyandıracak biçimde eğrilip bükülerek kaçış noktasına doğru
yükselmekte, ortadaki hareketli figürler ise sanki gök boşluğun-
da uçuşmaktadır. Seyirci artık tavan yüzeyini fark etmemekte,
kapalı bir mekân içinde bulunduğunu unutmaktadır. Kubbe
içlerinde ve tavan süslemelerinde abartılı perspektif kullanımıyla
yapılan resimlerde sonsuzluk amaçlanmış, gösterişli insan tasvir-
lerinin yanında çeşitli biçim ve çiçek formlarındaki kabartmalara
yer verilmiştir. Görsel 1.14: Gesu Kilisesi dış görünümü, İtalya
18