Page 19 - İKİ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 12
P. 19

Resim Sanatında Deformasyon

              a) Tarih Öncesi Devirler


                  Sanat,  insanın  yaşadığı  dünyaya  yeniden  şekil  verme
              çabasıdır ve kuşkusuz bu süreç bilinçli bir çabayı gerektirir.
              Sanatçı; gerçek yaşamdan aldığı izlenimleri bazen sözlerle,
              notalarla bazen de renklerle ifade etmiştir. Bunu yaparken
              kompozisyon,  renk  uyumu,  oran-orantı,  denge,  armoni  ve
              bunun gibi ögeleri göz önünde bulundurur. Fakat ilk insan-
              lardan bu bilinçli tavrı beklemek doğru olmayacaktır. Onların
              mağara duvarlarına yaptığı resimler, (Görsel 1.13) dünyanın   Görsel 1.13: Altamira Mağarası, Paleolitik
              taklit, korku ve büyü temelli olduğunu bize göstermektedir.       Dönem 22.000 yıl önce, İspanya
              Bu yüzden bu resimleri estetik değerlerle yargılamak çok da
              doğru olmayacaktır. Bu resimleri ilk insanların dünyayı kavrama çabası olarak algılamak gerekir.
              İlk insanın estetik amaç gütmeden ürettiği bu imgesel tasarımlar, deformasyon açısından tarihte
              ilk incelenmesi gereken estetik örneklerdir. Estetik bakış açısı ve bilinçli yorumlamalardan söz
              edilmese de hayal gücünün ürünleri olarak ortaya çıkan bu deforme biçimlerini özgün kılan, belki
              de tıpkı çocuk resimlerinde olduğu gibi saf yansımalar, biçimlendirmeler olmasıdır.

              b) Mısır Sanatı


                  Mısır kültürü, tarım kültürünün ağırlıklı olduğu bir kültürdür. Bu kültürün insanları da ölümden
              sonraki yaşama inanıyorlardı. Mezar resimleri, Mısırlıların yaşamın aynada yansıyan görüntüsü
              olan, sonsuz var oluş dünyasına geçiş inancının tasfirleridir (Görsel 1.14).
                  Mısırlıların  resimlerindeki  ögeler  değişik  bakış  açılarından  çizilmiştir.  Onlara  göre  her  şey,
              en karakteristik açıdan gösterilmeliydi. Bu yüzden insan figürlerinde de başı, hareket hâlindeki
              kolları ve bacakları yandan çizerken; gözü, vücudun üst kısmını, omuzlar ve göğsü de önden
              çiziyorlardı (Frontal duruş). Çünkü vücudun bu kısımları bu açılardan daha iyi görünüyordu. Vücut
              ancak bu şekilde deforme ediliyordu. Mısırlılar bunu bir kural hâline getirerek insan figüründeki
              önemli saydıkları tüm ögeleri resmin içine sokabiliyorlardı. Yeri geldiğinde resmedilenin önemini
              belirtmek için abartıya da başvurmuşlardır. Önemli olan kişileri, örneğin kralları, diğer figürlerden
              daha büyük çiziyorlardı. Bu sanatçılar gördüklerini değil; var olduğunu bildikleri şeyleri çiziyor ve
              vurgulamak istedikleri şeye göre resmi biçimlendiriyorlardı. Soyut düşünceleri resmetmek için de
              simgesel ögeleri, deformasyonu kullanıyorlardı.




















                                            Görsel 1.14: Hunefer’ın Ölü Kitabı, Eski Mısır,
                                                 M.Ö 1200, British Müzesi, İngiltere





                                                                                                          17
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24