Page 21 - İKİ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 12
P. 21
d) Rönesans
Sanatçılar, 14. yüzyılda doğa etütlerine yönelmiş, doğanın gerçekliğini yansıtmayı istemişler-
dir. Sonraları bu da yeterli gelmeyerek insan vücudu hakkında bilgi edinme ve bunları heykellerin-
de, resimlerinde kullanma isteğine kapılmışlardır. Böylece Orta Çağ’ın sonu gelmiş, Rönesans’a
geçiş başlamıştır. Rönesans ile Avrupa’da yeni bir dönem başlamıştır. Bilimde, siyasette ve buna
paralel olarak da sanatta birçok yenilik ve değişiklik olmuştur. Resimlerde belirli biçimde gerçeğe
yöneliş olmasına rağmen, hâlâ deformasyon gözlemlenmektedir. Sanatçının aşırı idealize etme
isteği sonuç olarak onu yine deformasyona götürmüştür. Doğayı inceleyerek gerçeğe ulaşmak
istemişler fakat bir yandan da resme kendi güzellik anlayışlarını eklemişlerdir. Bu da ister istemez
biçimin deformasyonuna yol açmıştır. 16. yüzyıla dek gelişme gösteren Rönesans sanatı, yeni
yüzyılla birlikte daha düşünsel bir döneme geçmiştir. Bu dönemde matematik bilimine ağırlık ve-
rilmiş, evren ve doğa incelemeleri yapılmıştır. Perspektif yasaları bulunmuş ve insanın anatomik
yapısı inceleme konusu olmuştur. Mekân duygusu, hacim ve ışık-gölge resimlerde kendini belli
etmeye başlamıştır (Görsel 1.17).
Görsel 1.17: Paris’in Kararı, 1485, Sando Botiçelli, Palazzo Cini, İtalya
e) Manyerizm
Manyerist dönemde, özgün biçim arayışlarına yöne-
len sanatçılar görülür. Bu yeni arayışlarda deformasyon
biraz daha ön plandadır. Özellikle El Greco’nun (El Gre-
ko) eserlerine bakıldığında bu fark edilmektedir. El Gre-
co’nun yapıtlarındaki özgünlük de doğal biçimleri, renk-
leri kendine has bir yaklaşımla kullanmasından ve güçlü
bir ifade biçimi oluşturmuş olmasından ileri gelir (Görsel
1.18). El Greco’nun biçimsel anlamdaki cesur tavrının,
yeni arayışlar adına, belirli kurallara karşı bir tepki niteli-
ğinde, bilinçli bir tavır olduğu söylenebilir.
Görsel 1.18: Aziz John Evangelist ve
Francis, El Greco, Uffizi Galeri, İtalya
19