Page 24 - İKİ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 12
P. 24

Ekspresif resim, doğaya öykünmeyi bırakıp tüm zorlamala-
                 rın ve öğretilerin ötesinde, sanatçının doğasındaki içsel tepkiyi
                 yalın bir ifade ile dışa vurmaktır. Sanatçının iç dünyasına, bi-
                 linçaltına yönelmesi, tasvir edilen figürlerin gerçekçi, doğadaki-
                 nin kopyası olması zorunluluğunu ortadan kaldırmıştır (Görsel
                 1.23). Böylece o zamana dek kabul görmüş güzellik normları ar-
                 tık değişmeye başlamıştır. Çizgi ve renkler, anlatım araçları ola-
                 rak büyük önem kazanmış; doğadaki renklerden farklılaşmıştır.
                 Çizgilerin kullanımı ve renk seçimleri, iç dünyayı yansıtmaya ve
                 seyircide coşkusal etkiler uyandırmaya yönelik yapılmıştır. Artık
                 ideal ve hoş olanın yerini  deforme biçimlerle yeni bir gerçeklik
                 almıştır.



                 h) Kübizm                                                           Görsel 1.23: Oturan Kadın, 1917,
                                                                                        Egon Schiele, Metropolitan
                                                                                           Müzesi, New York
                     Cezanne (Sezan), perspektif kurallarını ortadan kaldırarak doğaya sağlam ve biçimsel bir var-
                 lık kazandırmıştır. Yapmaya çalıştığı, varlığın birçok açıdan ele alınan gerçekliğinin tek bir yüzey-
                 de ifade edilmesiydi (Görsel 1.24). Farklı açılardan elde edilen görüntüleri üst üste çakıştırmayı
                 denemiş ve resmi kavramsallığa doğru itmiştir. Bu yorum, onun etkisinde kalan Pablo Picasso ve
                 Georges Brague (Corc Brak) ile daha uç noktalara taşınmıştır (Görsel 1.25). Her iki sanatçının
                 da,  işe  en  basit  nesnelerden  başlamaları  gerekmişti.  Manzara  resimlerinde,  silindir  biçiminde
                 ağaç gövdeleri ve dörtgen evler; ölü doğalardaysa tabaklar, simetrik kaplar, yuvarlak meyveler ve
                 birkaç çıplak figür kullanmışlardır. Bu nesneleri ellerinden geldiğince plastik kılmaya ve uzamdaki
                 konumlarını tanımlamaya çalışmışlardır.
                     Kübizmde nesneler, farklı açılardan perspektif görünümlerini çakıştıracak biçimde ifade edilir.
                 Yeni form; biçimi bozulmuş, çarpıtılmış bir formdur. Varlıkla kurulan  ilginin temeli artık akıl ve zihin
                 üzerine kuruludur. Önemli olan, empresyonizmdeki gibi duyusal algının subjektif yapısı değildir.
                 Kısacası varlık, görüldüğü gibi değil düşünüldüğü gibi ifade edilmektedir. Kübizm için duyuların
                 yanıltıcı olduğunu düşünen, nesnelerin değişmeyen yanlarını arayan yeni bir dünya görüşüdür,
                 denebilir.


























                          Görsel 1.24: Provence’deki Evler, 1883, Paul Cezanne,   Görsel 1.25: Şömine Rafı Üzerinde Gitar ve
                                    Ulusal Galeri, Washington                 Klarnet, 1915, Picasso, Metropolitan
                                                                                    Müzesi, New York




              22
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29