Page 39 - GENEL SANAT TARİHİ 9
P. 39
TARİH ÖNCESİ ÇAĞLAR VE ANADOLU SANATI
METİN ANALİZİ Aşağıdaki metinleri okuyunuz, soruları cevaplayınız.
Göbeklitepe’nin Bulunuşu
Göbeklitepe, ilk defa 1963’te İstanbul Üniversitesi ve Chicago (Şikago) Üniversitesinin ortaklığıyla
gerçekleştirilen bir yüzey araştırması sırasında keşfedilir ve Neolitik Dönem yerleşim yeri olarak
tanımlanır fakat bu alanda herhangi bir çalışma yapılmaz.
1985 yılında Şanlıurfalı bir çiftçi, tarlasını sürerken bir heykel bulur ve heykeli Şanlıurfa Müzesine
götürür. Müzedeki görevliler: “Kireç taşıdır.” diyerek durumu önemsemez ama yine de heykeli bir
odaya koyarlar. 1992’de Alman arkeologlar, Nevali Çori’de kazı yaparlar. Bölgeden çıkan heykelleri
müzeye teslim ettikleri sırada Göbeklitepe’den çıkan o unutulmuş heykeli görürler. Bu heykeli
araştırır, muhtardan bölgenin özel mülk olduğunu öğrenir, soluğu tarla sahiplerinin yanında
alırlar. Tarlada araştırma yapmak için tarla sahiplerinden izin isterler. Arkeologlar bir iki ay çalışır,
bir şey bulamaz fakat bir yıl sonra bir duvar bulurlar. 1995 yılında bir taşın ucunu bulup kazıya
devam eden arkeologlar, taşın üzerinde boğa, tilki motiflerini ortaya çıkarırlar. Göbeklitepe’de
Alman Arkeolog Klaus Schmidt (Klaus Şimit) tarafından “tarihin sıfır noktasında” sistemli kazılar
başlar ve 2014 yılında onun ölümüne kadar kazılar devam eder (Görsel 2.18).
Yazar tarafından derlenmiştir.
Görsel 2.18: Göbeklitepe kazı alanı, Şanlıurfa
“Burayı yeterince incelediğine karar veren Schmidt, korkutucu bir sonuca varır. Eğer hemen
oradan ayrılmazsa hayatının geri kalanını orada geçirmesi gerekecektir. Ama kaderinde orada
kalıp kendini bu sit alanında yürütülecek kazılara adamak vardır. Schmidt’in aldığı bu karardan
dolayı ona minnettar olmamız gerekir. Çünkü hemen sonrasında bu tepenin Gaziantep-Mardin
arasında yapılacak yeni kara yolunun inşası için taş ocağı ilan edilmek üzere olduğu ortaya çıkar
ve bu karar ancak bu arkeolojik sit alanının öneminin keşfedilmesi üzerine feshedilir. Dolayısıyla
bu kıvrak zekâlı Alman arkeoloğun müdahalesi olmasaydı dünyanın en eski taş tapınağını görme
imkânımız olmayacaktı.”
Andrew Collins (Andrev Kolins),Göbeklitepe ve Tanrıların Doğuşu s. 50.
1. Arkeolog Klaus Schmidt’in Göbeklitepe’deki çalışmaları neden “tarihin sıfır noktası” olarak
adlandırılmış olabilir?
2. Tarih öncesi yerleşim alanları açısından zengin olan Türkiye’de arkeolojik çalışmalarda istenilen
sonuçların alınamama nedenleri neler olabilir?
37