Page 155 - TÜRK İSLAM SANATI TARİHİ 11

CUMHURİYET DÖNEMİ SANATI

Muhsin Demironat (1907-1983) İsmâil Hakkı Altunbezer’in teşvikiyle
tezhip öğrenmeye başlamıştır. 1936’dan itibaren Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi Türk Tezyini Sanatlar Şubesine devam etmiştir. Mezuniye-
tinden sonra başladığı tezhip ve rugan (lake) öğretmenliğini 1966’da
Yıldız Porselen Sanayiine müdür olana kadar sürdürmüştür. Özellikle
ince tezhip, ruganî ve desen çalışmalarıyla takdir toplamış ve birçok
eser bırakmıştır (Görsel 6.59).
Ebru Sanatı
Kitap süsleme sanatı olarak ortaya çıkan ebru, belirli maddeler kul-
lanılarak yoğunluğu arttırılan suya serpilen boyalardan bir desen
oluşturulması ve bu desenin bir kâğıt veya kumaş üzerine aktarıl-
masıdır.
Necmeddin Okyay (1883-1976) ebru sanatı ile ilgili çalışmalar
meydana getirmiş, bu çalışmalarını ileri seviyeye ulaştırdıktan son-
ra o döneme kadar bilinen ebru çeşitlerine ek olarak stilize edilmiş Görsel 6.59: Tezhip, Muhsin
çiçekli ebrular yapmıştır. Süheyl Ünver’in önerisi doğrultusunda bu ebrulara “Necmed- Demironat, Türkiye Petrol Vakfı
Koleksiyonu
din ebrusu” adı verilmiştir. Bunun dışında “akkâse” veya “yazılı ebru” olarak bilinen ve
kâğıda zamklı su ile yazılan yazıların etrafına ebru yapılarak uygulanan ebru türünü de
geliştirmiştir (Görsel 6.60).

Görsel 6.60: Yazılı ebru,
Necmeddin Okyay’ın himayesiyle 1938’de Güzel Sanatlar Akademisinin Türk Tez- Necmeddin Okyay, Mimar Sinan
yini Sanatları Bölümüne kaydolan Mustafa Düzgünman (1920-1990), Necmed- Üniversitesi Kütüphanesi
din Okyay’dan eski tarz
cilt ve ebru öğrenmiştir.
Çeşitli konularda yeniliğe
açık olduğu hâlde ebru
sanatında klasik anlayı-
şa bağlı kalmıştır. Hocası
Necmeddin Okyay’ın bu
sanata kazandırdığı çi-
çekli ebru çeşitlerine
papatyayı eklemiş, ayrı-
ca çiçek şekillerine yeni-
likler getirmiştir (Görsel
6.61).
Görsel 6.61: Papatya Demeti,
Mustafa Düzgünman

153