Page 22 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 22
1. ÜNİTE
Medrese: İslam’ın ilk yıllarında eğitim ve öğretim işleri camilerde yürütülmüştür.
Halife Me’mun Dönemi’nde (813-833) Bağdat’ta Darü-l Hikme ve Beytü-l Hikme (Hikmet
ve ilim evi) kurulmuş ve burada Yunanca eserler Arapçaya çevrilmiştir.
Türk ve İslam kültüründe medreseler, eğitim ve öğretim amacıyla ilk kez Karahanlılar
ve Gazneliler Dönemi’nde yapılmıştır. Büyük Selçuklular Dönemi’nde medreselere devlet
memuru yetiştirilmesi amacıyla büyük önem verilmiştir. Medreseler daha sonraki dönem-
lerde de gelişimini sürdürmüş eğitim müesseseleridir. Selçuklu Veziri Nizâmülmülk
tarafından yaptırılan Bağdat Nizamiye Medreseleri dönemin en ünlü ve gelişmiş eğitim
kurumları olmuştur.
1.2.2. İslam’ın Tasvire Bakışı
Arapça “savara” sözcüğünden türemiş olan tasvir, tabiatta mevcut veya hayal ürünü
herhangi bir nesnenin resminin veya heykelinin yapılmasıdır. Kur’an-ı Kerim’de tasvir
yasağı ile ilgili olarak herhangi bir yasaklayıcı hüküm bulunmamaktadır. Tasvir yasağını
savunanlar Hz. Muhammed’in İslamiyet’in ilk yıllarındaki uygulamalarını kendilerine
dayanak olarak göstermişlerdir.
İslam düşüncesinde ağaçların, çiçeklerin, nehirlerin, dağların hatta hayvanların resim-
lerinin yapılmasında bir sakınca görülmemiştir. İslam’daki bu düşünce belli dönemlerde
insan resimlerinin yapılmasına engel olmuşsa da resimleri yapılan nesnelerin, olayların
stilize edilerek soyut biçimlere dönüşmesinde etken olmuştur.
Erken İslam Dönemi’ne ait mimari eserlerin, özellikle de dinî olmayan yapıların süsle-
melerinde mozaik ve fresklerden meydana getirilmiş resimler ve heykeller bulunmaktadır.
Bu örnekler daha ziyade Emevi ve Abbasiler Dönemi’ne ait saraylarda bulunmuştur. Resim
ve heykelin ilk olarak kullanıldığı mimari eser 8. yüzyılda Emeviler Dönemi’nde yapılan
Meşatta Sarayı’dır. Bu sarayın duvarlarında bitkisel süslemelerin yanı sıra yer yer hayvan
figürleri de kullanılmıştır (Görsel 1.4). Buna karşılık dinî sakınca nedeniyle sarayın kıbleye
bakan duvarında sadece bitkisel süslemelere yer verilmiştir. Türklerin İslamiyet’i kabul
etmelerinden sonra minyatür, İslam sanatında resmin yerini almaya başlamış ve özellikle
kitap resimlerinde sıklıkla kullanılmıştır.
Görsel 1.4: Me atta Sarayı duvar süslemeleri , Pergamon Müzesi, Bern
19