Page 65 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 65
İslamiyet Öncesi Orta Asya Türk Sanatı
Bu kalıntılar dikdörtgen veya kare biçiminde, genelde tonozlu, kısmen kubbeli olan ve Budist
inancına ait mabetlerdir. Uygurlar tapınaklarını genellikle kubbeli ve köşe tromplu olarak
yapmışlardır. Hoço’da bulunan saray, köşk ve mezar harabelerinde tonozlu ve kubbeli kısımlar
ile duvardaki resimler oldukça dikkat çekicidir.
Bu dönemde yapılan kubbeli mezar yapıları anıt mezarlara örnek teşkil etmektedir. Bundan
dolayı bu yapıların Türk sanat tarihinde önemli bir yeri vardır. Uygur mimarisinde çok sık
görülen ve “Stupa” denilen kubbeli tapınaklarda duvar ile kubbe arasındaki bağlantıları
sağlamak için üçgenler kullanılmıştır. Daha sonraları Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde
kullanılan bu üçgenler “Türk üçgeni” olarak adlandırılmıştır. Bu dönemde inşa edilen manastır
ve tapınaklar iç ve dış tasarım açısından avlu etrafındaki oda sıralamalarıyla Türk İslam
devletlerindeki medreselere örnek olmuştur. Yapı tekniği olarak Türklere has “bindirme ahşap
tavan” tekniği uygulanmıştır.
Uygur sivil mimarisi de oldukça gelişmiştir. Göktürkler gibi şehre balık ismini veren
Uygurlar da çok sayıda şehir inşa etmişlerdir. Bu şehirler arasında; Barkal, Beş Balık, Koço,
Turfan, Karabalsagun, Karaşar, Yar Hoto, Hoço, Ejder, Martuk, Toyuk, Bezeklik, Sorçuk, Kızıl,
Niya, Ordu Balık yerleşmeleri bulunmaktadır. İnşaat malzemesi olarak yapılarda balçık, tuğla,
az sayıda taş; süslemelerde ahşap ve alçı malzeme kullanmışlardır. Buna ilaveten güvenlik
amacıyla şehirlerin etrafı surlarla çevrilmiştir. Evler, saraylar, manastır ve tapınaklar Uygur
kent mimarisinin önemli örnekleridir. Uygurlar genelde iki kanatlı kapıdan girilen, etrafı
yüksek duvarlarla çevrili evlerde oturmuşlardır. Mimaride kerpiç ve toprak damlı ev yapımı
Uygur sanatının öncül ana temasını oluşturmuştur. Bu evler yarım metre yüksekliğinde tuğla
duvar üzerine, avlulu ve tek katlı olarak yapılmıştır. Dikdörtgen planlı olan evlerin pencereleri
yuvarlak ve kemerli, çatıları ise kiremitle örtülüdür. Uygur evleri plan açısından Anadolu’daki
Türk evleri ile benzer özellikler göstermektedir (Görsel 3.24).
Görsel 3.24: Uygur evi, Görsel 3.25: Diz Çökmü Görsel 3.26: Alçıdan yapılmı
Temsili resim Adam Heykeli At Ba ı Heykeli
B) Heykel Sanatı
Uygur heykel sanatının oluşmasında balbal taşlarının önemli bir tesiri bulunmaktadır.
Uygurlar heykellerine mermer, alçı, taş, toprak, ahşap gibi malzemeleri yontarak veya kalıba
dökerek şekil vermişlerdir. Uygurlardan günümüze ulaşan heykel sayısı çok azdır. Ele geçen
örnekler özgün nitelikli sanat eserleridir. Kızıl’da ortaya çıkarılan ve pişmiş topraktan yapılmış
olan "Diz Çökmüş Adam Heykeli" oldukça ünlü bir sanat eseridir (Görsel 3.25). Ayrıca heyke-
lin boyalı oluşu eşine rastlanmayan bir örnek teşkil eder. Sorçuk’ta bulunan At Başı Heykeli
gerçeği tamamıyla yansıtacak şekilde yapılmıştır. Bu heykel, Türk hayvan üslubunun bütün
özelliklerini barındırmaktadır (Görsel 3.26).
62