Page 60 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 60

3. ÜNİTE



                        A) Mimari
                        Göktürkler şehirlerine “balık” adını vermişlerdir. Daha sonra bu kelime “balığ” şeklinde
                     söylenmeye  başlanmıştır.  Göktürklerde  şehircilik  Hunlara  oranla  daha  fazla  gelişmiştir.
                     Göktürk şehirleri genel itibariyle kale tipinde olup Ordu-Kent, Ordu-Balık şeklinde isimlen-
                     dirilmiştir.  Göktürklerden  günümüze  kalan  en  önemli  şehir  kalıntıları  Moğolistan’daki
                     Dzosim  Cherem  yerleşmeleridir,  Bu  kalıntılar  kare  şeklinde  olup  batıdan  doğuya  doğru
                     uzanan bir ana caddenin iki tarafında bulunmaktadır.
                        Orta Asya’da yapılan kazılar sonucu  Göktürk yerleşmelerinde ev kalıntılarına ulaşılmıştır.
                     Türkçenin en eski kültür kelimelerinden biri olan “bark” kelimesi Göktürkçede mülk anlamı-
                     na gelmekte olup  “ev”  kelimesi ile birlikte kullanılmıştır. Kalelerin önünde bulunan pazar
                     yerlerine de “kıy” denilmiştir
                        Hunlarda görülen kurgan yapma geleneği Göktürklerde devam ederek mimarideki üslu-
                     bun ana ögesini oluşturmuştur. Orhun ve Yenisey ırmakları arasındaki bölgede Göktürklerde
                     önemli devlet adamlarının anısını yaşatmak için yapılan mezar anıtlarına  rastlanmaktadır. Kül
                     Tigin, Bilge Kağan ve Vezir Tonyukuk’a ait mezar anıtları mimari özellik bakımından en iyi
                     örnek olarak gösterilebilir. Moğolistan’ın başkenti Ulan Bator’un 66 km güneydoğusunda
                     bulunan Tonyukuk Anıtı dikdörtgen biçiminde, köşeleri yuvarlatılmış iki taştan oluşmaktadır.
                     Anıta giden yolun her iki yanında çok sayıda balbal ve anıtların kalıntıları arasında heykeller
                     bulunmuştur. Heykellerin bir kısmı ayakta, bir kısmı ise oturmuş ve ellerini göğüs üzerinde
                     birleştirmiş  kişileri  tasvir  etmektedir. Ayrıca  burada  at  koşum  takımı  süslemeleri,  pişmiş
                     topraktan masklar ve stuko süslemeler bulunmuştur.
                        Bu mimari özelliği Bilge Kağan tarafından ağabeyi Kül Tigin adına yaptırılmış anıtta da
                     görmekteyiz.  Baykal  Gölü’nün  güneyindeki  Orhun  Vadisi’nde  yer  alan  bu  anıt,  Türklerde
                     kaplumbağanın evreni sembolize etmesinden dolayı kaplumbağa heykeli üzerine inşa ettirilmiştir
                     (Görsel 3.17). Kerpiç duvarlarla çevrili olan yapının üstü kiremitle kaplanırken etrafı hendekle
                     çevrilmiştir. Karşılıklı iki koç heykelinin bulunduğu doğu kapısından tapınağa kadar uzanan yolun
                     her iki tarafında taş heykeller bulunmaktadır.
                        Bilge Kağan Anıtı, mimari açıdan dikdörtgen biçimli olup kaplumbağa şeklinde bir kaidenin
                     üzerine dikilmiştir. Anıt tek parça taş üzerine Göktürk alfabesiyle yazılmış bir kitabedir. Anıtın
                     bulunduğu alanda yapılan kazılarda yatan bir aslan ile başsız dört erkek heykeli bulunmuştur.
                     Bu heykellerden birinin Bilge Kağan’a ait olduğu kabul edilmektedir  (Görsel 3.18).




























                                Görsel 3.17: Kül Tigin Anıtı,         Görsel 3.18: Bilge Kağan Heykeli,
                                     Moğolistan                              Moğolistan




                                                           57
   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65