Page 57 - MÜZİK KÜLTÜRÜ |
P. 57

4. ÜNİTE   DÜNYA MÜZİK TÜRLERİ


            Safiyüddin geleneğinin önemli teorisyeni Abdülkâdir Merâgi (ö.1435), İran’da yazdığı Makâsid’ül
            Elhân ve Câmi’ül Elhân adlı eserlerde makamların sınıflandırılmasını ve şubeleri açıklamıştır. 14. ve
            15. yüzyıllarda İran’da 12 makam sistemi, 6 avaze, 24 şube, 48 gûşe mevcuttur. İran müziği de bizim
            geleneksel müziğimiz gibi makam temelli bir müziktir. Ayrıca çok güçlü bir doğaçlama geleneğine
            sahiptir. Arap, İran ve Türk müziklerinin birbirinden etkilenmiş olduğu açıktır. İran müziğinde zarbi,
            reng, tasnif gibi formlar vardır. Ayrıca doğaçlama çok önemlidir. EEn çok karşılaşılan telli çalgılar;
            tar, setar, dutar, tanbur, ud (barbat), kanun, santur, kemançe, rebab; üflemeli çalgılarda ney; vurma-
            lı çalgılarda ise tombak (zarb) ve deftir.
                 Arap Müziği: Arap müziği, İslam öncesi ve sonrası olmak üzere iki ana başlıkta incelenmekte-
             dir. Arapların en eski vokal müzik formu olan “hudâ”, develerin adımlarından çıkan seslerin oluştur-
             duğu ritmik bir yapıyla meydana gelmiştir. Araplar ayrıca bir şiirin ezgiyle söylenmesine “gına” adını
             vermişlerdir. İslam öncesi şarkılarının makamsal yapıları ve besteleri çok sade olan Arapların vokal
                                                                          (sözlü müzik) müzikleri gelişmiştir.
                                                                          Bu dönemde özellikle kadın şarkı-
                                                                          cılara önem verilmiştir. İslamiyet
                                                                          sonrası dönemde ise müzik daha
                                                                          çok erkek şarkıcılar tarafından icra
                                                                          edilmiş ve kadın şarkıcıların önemi
                                                                          azalmıştır.  İslamiyet’in ilk yıllarında
                                                                          müzik özellikle Kur'ân-ı Kerîm tila-
                                                                          veti için kullanılmıştır. Daha sonra
                                                                          Abbasi ve Emeviler dönemlerinde
                                                                          Şam ve Bağdat bilim ve sanat yu-
                                                                          vası hâline gelmiş ve müzik anlayışı
                                                                          da ona göre şekillenmiştir (Görsel
             Görsel 4.8. Ziryab halka kilam söylerken. Hadîth_Bayâd
                                                                          4. 8). Bu dönemin eğlence müziği,
            “mugannî” adı verilen erkekler tarafından icra edilmiştir. Arapların ilk müzik ekolü, Endülüs Müzik
            Okulu olarak kabul edilir. Bu okul, İshak el-Mevsuli ve İbrahim El Mehdi gibi önemli müzik teorisyen-
            leri ile bilinir. Endülüs, bu süreçte Arap müziğinin merkezi durumuna gelmiştir. Ziryap, Endülüs’ün
            Kurtuba şehrine yerleşmiş ve İslam âleminin ilk müzik konservatuvarını bu dönemde kurmuştur.
            1258 yılındaki Moğol istilası sebe-
            biyle müzik duraklama dönemine
            girmiştir. Karışık süslemeler ve var-
            yasyonlarla melodide bir incelik ser-
            gileyen Arap müziğinde melodi kav-
            ramı genellikle modalite (makam)
            ile ilişkilidir. Doğaçlamanın önemli
            bir  yer tuttuğu  makam düzeninde
            her bir makam bir diziye, belirli no-
            talara ve melodik hareket kalıplarına
            dayanmaktadır (Görsel 4. 9).





                                                  Görsel 4.9: Arap müziği



         56
   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62