Page 147 - TÜRK VE BATI MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 147
11. ÜNİTE
11.1.2. İslamiyet’i Kabulden Önceki Dönemde Türk Toplumunda Müziğin Rolü
İslamiyet’in kabulünden önceki Türk tarihi incelendiğinde müziğin toplum yaşantısında pek çok işlevi olduğu
görülmektedir. Türkler, dinî törenlerin yanı sıra gündelik yaşantılarının farklı alanlarında da müziğe yer vermiştir.
Müzikle kurulan yakın ilişki, Türk müziğinin temel türlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu müzik türleri; askerî
müzik, kahramanlık ve destan müzikleri, tören ve festival müzikleri ile günlük hayatı konu alan müziklerdir.
Askerî Müzik
Cenk etmek hem göçebe hem de yerleşik Türk toplulukları tarafından çok önemli görülmüştür. Bu durum,
askerî müzik kültürünün gelişimini büyük ölçüde etkilemiştir. Tarih boyunca asker, millet ve devletin iç içe olması
askerî Türk müziğine güç kazandırmıştır.
Asya Hun Hakanlığı dönemiyle birlikte askerî müzik daha fazla önemsenmiş ve kurumsallaşmaya başlamıştır.
Bu durumun sonucu olarak da Türk askerî müzik geleneğinin ilk örneği olan “Tuğ Takımı” oluşturulmuştur. Hun
Türklerinin tuğ toplulukları, resmî törenlere ve savaşlarda orduya eşlik etmiştir.
Tuğ müziğinde kullanılan çalgılar; borguy (boru), yırağ (surnay, zurna), çenk (zil), tümrük (davul) ve küvrüktür
(kös). Bu çalgılar, daha sonra kurulan Türk devletlerinin askerî müzik çalgılarının temelini oluşturmuştur.
Kahramanlık ve Destan Müziği
Türkler akıncı bir toplum olduğu için kahramanlık temasının işlendiği doğaçlama söylenen destanlar Türk tari-
hinde büyük önem taşımıştır. Destanlar seslendirilirken insan sesi temel alınmış; çalgılar, insan sesine eşlik etmek
için kullanılmıştır. Destanlar önceleri şamanlar, sonraları ozanlar tarafından icra edilmiştir.
Toplumun sözcüsü olarak görülen ozanlar; destanların oluşması, yayılması, gelişmesi ve kalıcı hâle gelmesinde
önemli bir rol üstlenmişlerdir. Seslendirdikleri destanlara kendilerinden bir şeyler katarak onların biçimlenmesine
katkıda bulunmuşlardır. At sırtında kopuz çalarak anlattıkları destanları, hakan otağlarında da seslendirmişlerdir.
Ordu içinde anlattıkları kahramanlık temalı destanlarla askerlere manevi güç vermişlerdir.
Toplantı Tören ve Festival Müziği
İslamiyet’in kabulünden önceki Türk toplum yaşantısında toplu eğlencelere, dansa ve müziğe çok önem ve-
rilmiştir (Görsel 149). Hunlar yılın belirli zamanlarında festivaller düzenlemiştir. Eğlence müzikleri, tuğ takımı ve
ozanlar tarafından icra edilmiştir. Kök Türklerin “gök ayini” adlı törenlerinde tuğ takımı kullanılmıştır.
Görsel 149: Uygur duvar resimleri tasviri
Türklerin takvime bağlı [şölen (kurban) ve sığır (av)] törenlerinin ana unsuru, bir hayvanın kurban edilmesidir.
Dağ keçisinin ya da koçun kurban edildiği bu törenlerde şamanlar, koç sürülerinin çoğalması veya avlarının bere-
ketli olması için gök tanrıya müzik eşliğinde dualar etmiştir.
Türkler, cenaze törenlerini yoğ ya da yuğ olarak isimlendirmiştir. Yuğ törenlerinde vefat eden kişinin iyi özellik-
lerini ve bu vefattan duyulan üzüntüyü dile getiren sözler, ezgiyle birlikte ifade edilmiştir. Ezgi eşliğinde söylenen
bu sözlere sagu (ağıt) denmiştir. Önceleri şamanlar ve ozanlar tarafından icra edilen yuğ müziğinde Kök Türkler-
den itibaren tuğ takımları da kullanılmıştır.
Günlük Hayatı Konu Alan Müzikler
İslamiyet’in kabulünden önceki Türk toplumlarının bir kısmı göçebe ya da yarı göçebe bir hayat sürmüş, bir
kısmı da yerleşik hayata geçmiştir. Yerleşik hayatın ardından oluşan tarım kültürü, müziğe çeşitlilik kazandırmıştır.
Tarlalarda çok sayıda kişinin ritmik hareketlerle çalışması türkülerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Türkülerde gün-
delik hayata dair konular ile aşk ve sevgi temaları işlenmiştir. Küçük çocukların uyutulması esnasında söylenen
ninniler de İslamiyet’in kabulünden çok önceleri ortaya çıkmıştır.
146 TÜRK MÜZİĞİNDE DÖNEMLER