Page 127 - TÜRK MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 127

SÖZLÜK


                                                           A
              abdal             : Gezgin derviş.
              adâp              : Töre. Yol yordam.
              ağız              : Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim
                                  bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili.
              akide             : İnanç.
              âlim              : Bilgin.
              analiz            : Çözümleme.
                                                           B
              bâbüssâde         : Saadet kapısı denilen ve muazzam görünüşüyle İmparatorluğun ve Osmanlı padişahı-
                                  nın hâkimiyetini simgeleyen kapı.
              benlik            : Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şey, kendilik, şahsiyet.
              bestenigâr        : Klasik Türk müziğinde en eski bileşik makamlardan biri.
              bezek             : Çekirdek ezgiyi oluşturan seslerin üzerine ya da altına daha küçük süreli bir veya birkaç
                                  sesin eklenmesi işlemine bezeme, bu seslere bezek, böyle bir ezgiye de bezekli ezgi
                                  denir.
              biçim             : Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl.
              boy               : Ortak bir atadan türediklerine inanılan toplumsal ve ekonomik ilişkilerinde anaerkil,
                                  ataerkil anlayışı uygulayan geleneksel topluluk, kabile, klan.
              bölük             : Takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sa-
                                  yılan birlik.
              budun             : Kavim, Çeşitli özelliklerle birbirine bağlanmış üyelerden kurulu olan toplumsal küme.
              bürokrasi         : Devlet idaresinde bir işi yapabilmek için alınması gereken izin, onay, imza ve uyulması
                                  gereken kurallar.
                                                           C
              cinas             : Çok anlamlı bir kelimeye, her defasında başka bir anlam yükleyerek birbirine yakın bir-
                                  kaç yerde kullanma.
                                                           D

              deha              : İnsan zekâsının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek düzey, dâhilik.
              dergâh            : Dervişlerin toplandıkları ve ayin yaptıkları yer, yapı.
              diplomasi         : Yabancı bir ülkede ve uluslararası toplantılarda ülkesini temsil etme işi ve sanatı.
              doğaç             : Şiir veya sözü birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi söyleme.
              doruk             : En üstün başarı düzeyi.
                                                           E
              emin              : Osmanlı Deleti’nde bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi.
              endaze            : Santimetrelik uzunluk ölçüsü.
              erkân             : Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler.
              erlik             : Mertlik, yiğitlik.
                                                           F
              fistan            : Tek parça kadın giysisi.
              fizyoloji         : Canlı organizmaların ve onların organ, hücre ve moleküllerin önemli işlevlerini tanım-
                                  lar.
              folklorik         : Halk bilimsel.




          126
   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131   132