Page 68 - Konu Özetleri AYT Sosyoloji
P. 68
KÜLTÜREL TUTUMLAR VE KÜLTÜRLER ARASI ETKİLEŞİM
TÜRK VE İSLAM KÜLTÜRÜNÜN DÜNYA UYGARLIĞINA KATKILARI
Türk toplumunun dokumacılıkta dünyada saygın bir yeri vardır. Dokuma sadece giysi kumaşlarıyla sınırlı değildir. Bir za-
manlar yelken bezi, halı ve kilim üretmek de önemli bir dokuma sahası olmuştur. Türkler dokumanın her sahasında hem
materyal olarak hem de renk ve desen olarak dünya kültür mirasına çok önemli katkılar sunmuştur. Halı desenleri bir çeşit
kültür ve tarih yazıcılığıdır. İnsanlık tarihinin en eski üretim alanlarından biri olan dokumacılıkta üretilen çadır, bayrak, flama
vb. ürünler de birer kültürel değerdir.
Özellikle bayrak ve flamalar sembolik nitelikleri bakımından birer dilsel ifadedir. Heraldik bilimi (arma ve bayrak bilimi) bu
dilsel ifadeleri analiz ederek o dönemin sosyokültürel koşullarını ortaya koyar. At, köpek gibi hayvanların evcilleştirilmesi,
insanlık tarihinin dönüm noktalarıdır. Türk toplumları bu sahada da insanlığa önemli katkılarda bulunmuştur. Atın evcil-
leştirilmesi sadece yük taşımayı kolaylaştırmamış, hızlı ulaşım fikrini de doğurmuştur. Bunun devamı olarak tekerlek ve
arabalar daha işlevsel hâle gelmiştir. Atın evcilleştirilmesiyle savaş biçimleri de değişmiştir.
Selimiye Camii, Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü, Tac Mahal ya da Çırağan Sarayı gibi eserler Türk tarihinde bir mimari
geleneğin takip edilebileceğinin delilidir. Mimar Sinan, Mimar İsmail Efendi veya Balyan ailesi eserlerini bu alandaki kültürel
birikimin yanı sıra matematik, mühendislik gibi bilimsel birikimlerin üstüne inşa etmişlerdir. Çünkü bir mimari eser sadece
yapı olarak ele alınamaz; malzeme, matematik, statik ve astronomi alanlarında geniş bir bilgi birikimi gerektirir. Örneğin
Süleymaniye Camii, kültürün birçok alanındaki güçlü bir birikimin ürünüdür. Bu birikimin arkasında Harizmî, Adülhamid İbn
Türk, Bîrûnî, Ömer Hayyam, Ali Kuşçu gibi bilim insanları vardır. Cahit Arf ise bu geleneğin devamıdır. Fârabî olmadan
felsefe, İbn Sînâ olmadan felsefe ve tıp, İbn Haldûn olmadan sosyal bilimler eksik olurdu. El Hamra Sarayı sadece bir
yönetim mekânı değil aynı zamanda estetik unsurlar içeren mimari bir yapıdır. Hâlen çalışır durumda olan bahçe havuzları
ve artezyen prensibiyle çalışan fıskiyeleri birer mühendislik harikasıdır. Anadolu’nun dört bir yanında bulunan havuzlar
ve “çöpür taşları” birer akustik harikadır. Bu mimari ögeler, suyun medeniyetteki anlamıdır. Hristiyanlığın ilk kiliseleri, yer
altına yapılan yerleşim yerleri, Mor Gabriel Manastırı Anadolu kültürünün bir parçası olarak günümüze kadar korunmuştur.
Bu bağlamda Ankara evleri, Mardin evleri ya da Safranbolu evleri ve yerleşim düzeni başlı başına birer şehircilik dersi
olabilecek eserlerdir.
68 MEBİ KONU ÖZETLERİ SOSYOLOJİ - AYT